1840/1841 TARİHLİ NÜFUS DEFTERİNE GÖRE BİLECİK

1840/1841 TARİHLİ NÜFUS DEFTERİNE GÖRE BİLECİK

Tarihçi Refik Arıkan tarafından 2019 yılında yayınlanan “1840/1841 Tarihli Nüfus Defterine Göre Bilecik” başlıklı kitabını ele alarak Bilecik’in Tanzimat’ın ilk yıllarındaki tarihine kısa bir yolculuk yapacağız.

Nüfus defterleri dikkate alındığında 1840 ve 1841 yılında Bilecik’in yerleşim alanları çok farklıydı. Edebali Vadisi ve çevresi Müslümanlar tarafından iskân edilirken, yüksek kesimlerinde gayrimüslimler yaşamaktaydı. Bilecik’in eski yerleşim yerlerinden biri olan Emirler Mahallesinde Müslümanlar bulunuyordu. Pazar mahallesi, günümüzdeki tarih şeridinden başlayıp Karacalar Camiinin olduğu yere kadar uzanmaktadır. Kaleye yakın olmasının da etkisiyle pazar buraya kuruluyordu. Bilecik’in fethinden önce de pazar kurulduğundan ve Bilecik bardaklarının rağbet görmesinden dolayı bu ismi aldı.

Hisar mahallesi Şeyh Edebali Türbesinin karşısında bulunan kaleden ismini almıştır. Bilecik tekfurunun oturduğu bu kale Osman Gazi tarafından ele geçirilen ilk büyük merkezdir. Debbağhane mahallesi, kale ile Hamsu deresi arasında kurulmuştu. Ahilerin kadim mesleği olan debbağlık burada çok sık yapıldığı için zamanla bu adı almıştır. Dar bir arazi üzerinde olduğu için nüfusu azdır. 9 hanesi ve 20 erkek nüfusuyla Bilecik’in en küçük mahallesidir.

Bilecik’in en büyük mahallesi olan Akmescid 170 hane ve 326 erkek nüfusa sahip bir mahalledir. Cami-i Kebir mahallesi, 16. yüzyıl kayıtlarında Orhangazi Camii olarak kayıtlıyken 17. yüzyıldan itibaren Cami-i Kebir mahallesi olarak adlandırılmaya başlandı. Bu isimden de anlaşılacağı üzere Bilecik’in en büyük camiisidir. Kubbesinin kaplaması sebebiyle Kurşunlu Camii olarak da bilinmektedir.  Şehrin en eski yapılarından biridir. Kayıtlarda Orhangazi Camiinin minarelerinin olmadığı yazılıdır. II. Abdülhamid döneminde minareler eklenmiştir. Aynı zamanda nüfus defterine ilk kaydedilen mahalledir. O dönemde Bilecik’te en yüksek idari görevi yapan Voyvoda Hacı Himmet Ağa bu mahallede yaşadığı için nüfus defterine ilk kaydedilen mahalle olmuştur. 124 hanesi ve 214 erkek nüfusuyla Akmescid mahallesinden sonra ikinci büyük mahalledir. Mahallenin yaş ortalaması da 29,5 olup diğer mahallelere göre yüksektir.

1840 yılında Bilecik 987 kişilik erkek nüfusa sahipti. Yaş ortalamasının 30 yaş ve altı olup yaşam süresinin kısa olduğu bilinmektedir. Kötü beslenme ve sağlık şartları hayatları olumsuz etkilemekteydi.  80 yaş ve üzerinde sadece 2 kişi vardı. Bunlardan biri Akmescid diğeri de Cami-i Kebir mahallesinde yaşamaktaydı. Cami-i Kebir mahallesinde yaşam süresinin daha uzun olduğu hatta 60 yaş üstünde 17 kişinin var olduğu rivayet edilmektedir.

Tanzimat’ın ilk yıllarında şehir merkezinde 9 Müslüman ve 8 gayrimüslim mahalle bulunuyordu.. Ermeniler, Tepebaşından güneye doğru,  Hamam sokak ve Tevfik Bey Caddesi etrafında yoğunlaşarak yerleşim yerlerini kurdular. 171 nüfus ile en fazla nüfusa sahip olan Katolik Sandalcı Mahallesi gayrimüslimlerin yoğun olduğu yerdir. En küçük mahalleleri ise Hattaboğlu mahallesiydi. Ermenilerle Müslümanlar dostane şekilde yaşıyordu Müslümanlar Noel’de Ermenilerin rahatça dini ritüellerini yapmaları için hayvanlarına bakarak işlerinde kolaylık sağlamışlardır. Uzun yıllar  sorunsuz yaşadıkları aile kayıtlarından anlaşılmaktadır. 1915 tarihli Sevk ve İskân Kanunu’nun uygulanmasıyla beraber Bilecik’teki Ermeniler Musul’a göç ettirilmişlerdir. Milli Mücadele döneminde Ermenilerin sevk edilmesi kararı alınarak Ankara’ya gönderilmesi istendi. Bilecik’te yaşayan Rum ve Ermenilerin Müslüman halk ile dostane ilişki kurmasından dolayı büyük bir kısmı saklanmış ve göç etmeleri de engellenmiştir. Yunan işgalinde de Türk memurlar korunmak için Ermenilerin evlerine sığınmıştır.

Bilecik’te esnafları meslek olarak daha çok demircilik, değirmencilik, nalbandlık, debbağlık işleriyle uğraşmaktaydı. Bilecik’te dikkat çeken bir meslekte fincancılıktır. Kayıtlarda Bilecik bardaklarının rağbet gördüğü hakkında bilgi verilmektedir. Nüfus defterinden elde edilen bir başka meslek ise bıçakçıdır. Meşhur Bilecik çakısıyla çocukların göbek bağı da kesilmekteydi. Bilecik’te Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında gelir farklılığının çok olduğu görülmektedir. Gayrimüslimler Müslümanlara göre daha iyi ekonomik şartlara sahipti.

Bilecik’in şehir ve nüfus yapısı zamanla büyük değişiklikler geçirmiştir. Yunan işgalinde yanmasından dolayı göçler başlarken Ermeniler de 1. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan olaylardan sonra göç ettirilmiştir.

Bu haber toplam 8066 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum