Aşka ve Kavgaya aydınlık getiren
Mehmet Fatih KUMOVA-Geniş Kapı
Dostoyevski; " Eğer Tanrı olmasaydı biz bir Tanrı icad etmek zorundaydık" demişti. Hayat ve varlık için sorumluluk taşıyan bir ruhun sözü olmalı bu. Hayatla ilgili ahlak ve menfaate dair her şey için hatta bir ateist için dahi bir Tanrı lazım. Aynı Dostoyevski, "Karamazov Kardeşler" romanını yazdıktan sonra ilk nüshasını "Çar'a götürür ve O'na ," Rus halkı hala imanını kaybetmemiştir." der. Roman baştan sona "ahiret inancı olmazsa iyiliğin olmayacağı fikri üzerine kurulur. Görülüyor ki aslında en dünyevi, en hedonist, en zevkçi bir şahıs dahi hayatını güvenle devam ettirebilme adına dinin hayattaki devamına çalışmalıdır. Dostoyevski'yle zamandaş olmayan fakat fikirdaş olan büyük düşünür alim Bediüzzaman Said Nursi'de ahiret inancı olmazsa pek çok değerin çürüyüp gideceğini söyler.
Öyleyse sadece başka bir dünyada kazanç ihtimali üzerine kurgulanan bir din pek çok eksik kalır. Dillere pelesenk olan "dünyada mekan, ahirette iman" sözü de bu açıdan çok problemli bir sözdür. Zira dünyada dişe dokunur bir faydası olmayan sahicilikten uzak bir inancı bize öğütler. Maalesef bu ve benzeri sözlere samimiyetle inanan müslümanlar görmek oldukça üzücü.Kur'an ve Efendimiz (asm) hayatın her anını güzel kılacak hayati örnekler ve tavsiyelerle hayatı anlamlı kılar çünkü anlamlı ve güzel yaşanan bir hayat başka bir alemde sürdürülecek ebedi yaşama iştahı artırır. Eğer böyle olmazsa "şifalı ve ileriye dönük faydalı" fakat lezzeti bakımından samandan öteye geçmeyen gıdalar gibi olsaydı bize verilenler yaşamaya, zevke dair iştihamız bu denli canlı olur muydu ve öyle olsaydı eğer o gıdalar da ne kadar anlamlı olurdu bizler için? Bu benzetmedeki gibi lezzetsiz fakat yaşanması zorunlu bir hayat hiç de anlamlı olmaz diye hislerim dile geliyor.
Efendimiz (sav) ahiret dünya bütünlüğü sağlamak için hayatımızın günlük pratik her tarafıyla ilgili faydaya ve mutlu olmaya yönelik aklımıza hiçbir zaman gelemeyecek inanılmaz emir ve tavsiyelerde bulunur.Ümmeti olarak başta dünyada mutlu olmamızı ister. Dua ettiğimizde de "dünya ve ahiret afiyeti isteyin." der.Bunun için sevdiğimiz her şeyle ilgili işin gerçeğini ortaya koyan bütün spekülasyon ve manipülasyonlardan uzak bir tabloyu ortaya koyar. Aynı zamanda bütün tartışmalarımız, bütün sorunlarımız adına nokta atışı çözümler önererek hayatımızın problemli alanlarına aydınlık getirir. Yani eş sevgisi, kardeş sevgisi, hayvan, doğa, arkadaş sevgisi gibi bütün sevgilere yaratılışımıza uygun çözümler getirir. Dargınlıklara, kırgınlıklara, tartışmalara sebep olacak bütün kavgalara çareler önerir. Şimdi bütün bu anlattıklarımızı en özet ve en veciz ifadeyle bitirecek olursam "O' (asm)" Aşka ve kavgaya aydınlık getirir"
Aşka ve kavgaya aydınlık getiren kalbi, aşka ve kavgaya aydınlık getiren sözleri günlük hayatın sürdürülebilirliğinin garantisi olur 1400 yıldır olduğu gibi. O'nun "Aşka ve kavgaya aydınlık getiren sözlerinden bir parça, ateistler için" ya varsa"ihtimalini kalplerinde canlı tutmaktır. Yine sözlerinden bir parça, büyük günahlara batmış, kural tanıma ihtimalleri düşük anarşist ruhlar için hayata tutunma adına bir vesilesidir. Evlatlarına sevimli gülümsemeler saçan anneler için sonsuz gülümseme umududur, ceplerindeki adreslerden umudu kalmayanlar için yeni umutlu adreslerdir. O'nun sözleri yaz günü soğuk suya uzanan dudaklarda serinlik, yuvasından cıvıldaşan kuşlara gölgelik, sağa sola yalpalayan patavatsız yurttaşlara hiza çizgisi, üzerinde eğleştiğimiz dijital araçlardan inip çırpına çırpına giden atlarımıza dönme ümididir. Bu Ramazan O'nun aydınlık getiren kalbi ve sözleriyle aydınlanmanız duasıyla.
Bu haber toplam 1431 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.