“BEN ÜZERİME DÜŞENİ YAPTIM"

“BEN ÜZERİME DÜŞENİ YAPTIM"

"Paralel Yapı'nın hayatımızı mahvetmesine izin vermeyin"

Vatan sevgisiyle büyüyen Kurtuluş Savaşı Gazisi torunu H.K. Askeri liseden sonra Kara Harp Okulunda fetöcülerden görmediği zulüm, çekmediği eziyet kalmadı. Psikolojik baskılarla okuldan attıramadıkları H.K’ya ardından fiziksel baskılar da fayda etmeyince sahte raporlarla okuldan ayırdılar.

Röportaj dizisi okuyucularımızdan büyük ilgi gördü. H.K bu zaman zarfında BİMER’e 13 başvuruda bulundu. 17-25 Aralık darbe girişiminden önce Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER’e askeri okullarda fetö yapılanmasından bahseden H.K. 2014 yılında da fetöcülerin emniyette olduğu gibi askeriye içersinde de bir yapılanma içersinde olduğundan ve darbe girişiminden bahsetmiş.

Bıkmadan usanmadan BİMER başvurularına devam etmiş. 13 başvurudan sadece birkaçını yayınlayarak ilgiyle takip edilen röportaj serisini bitiriyoruz. 

3-093.jpg

“PARALEL YAPININ HAYATIMIZI MAHVETMESİNE İZİN VERMEYİN”

Sayın BİMER yetkilileri... Öncelikle kolay gelsin. Daha önce 22737 ve 29462 başvuru numaraları ile iki kez başvuruda bulundum. Ben 1 buçuk ay öncesine kadar Ankara Kara Harp Okulu öğrencisiydim. Sayın Başbakanımızın da belirttiği ve devlet içinde yapılanmaya başlayan "paralel devlet", harp okullarında da yapılanmıştır. Ve burada sadece kendi dershanelerinde okumuş olan öğrencileri okutmaktadırlar... 

Ben 2006 yılında askeri liseye girdim ve 2011 yılında mezun oldum. Yani bu cemaat dersaneleri ile hiç işim olmadı... Benim gibi liseyi askeri okulda okuyan birçok arkadaşım da bu sıkıntıları yaşamaktadır, ve zaten çoğu, ya ayrılmak zorunda kaldı ya da okuldaki yapılanma sahte evrak ve belgelerle işi kılıfına uydurarak okulla ilişiklerimizi kestiler... 

Benim de 1 buçuk ay önce psikolojik sorunlarım olduğu sebep gösterilerek okulla ilişiğim kesilmiş bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili 2 başvuruda bulundum ve ikinci başvurudan sonra sizden şöyle bir mail aldım. " Başbakanlık iletişim merkezine yapmış olduğunuz başvurunuz incelenmiştir. Sayın başbakanımızın yoğun programı nedeni ile size randevu verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Talebinizi bildirmeniz halinde size yardımcı olunacaktır. Bilgilerinizi rica ederiz. Başbakanlık iletişim merkezi 28 ([email protected])" Benim sizden isteğim şu anda okulla ilişiğim kesilmedi, yani işlemler devam ediyor. 

Lütfen bu oyunu bozmama yardımcı olun. Okulumu ve mesleğimi severek icra ediyorum, bu "paralel yapılanma"nın hayatımı mahvetmesine izin vermeyin... Bu psikoloji raporu gerçeği yansıtmamaktadır.  Harbiye’deki cemaate bağlı paralel yapılanmanın oyunudur ve her şeyi kılıfına uydurarak işlerini yürütmektedirler. 

2 senedir okulda eziyet ve işkence görüyorum. Sınavlarda notlarımız siliniyor, işlemediğimiz suçlardan cezalar alıp haftasonlarını çarşıya çıkamadan okulda geçiriyoruz, sene sonu kamplarında ciddi ciddi eziyet görüyoruz. Okulu bıraktırmak için şiddet kullanıyorlar ve notlarımızı silerek evrakta sahtecilik yapıyorlar. Siz bana yardım edin bu psikoloji raporunu geçersiz hale getirelim, bende size okuldaki paralel yapılanmaya mensup subay ve öğrencileri tek tek deşifre edeyim... En yüksek rütbelisinden, en düşük rütbelisine kadar hepsini sayabilir tek tek söyleyebilirim... 

Bu konu ile ilgili yetkili bir merci ile görüştürürseniz sevinirim. Başbakanımızın programının yoğun olduğunu söylediniz, mümkünse danışmanlarından biriyle görüşebilirim. Gerek görüldüğü takdirde Ankara’ya bile gelebilirim. Bu konu ile ilgili suç duyurusunda bulunulacak ise savcılığa gidip suç duyurusunda bulunabilirim. Yani sizden yardım ve rehberlik bekliyorum. Yaptıkları birçok usulsüzlük, birçok yasadışı şey biliyorum ve bunları yetkili merciler ile paylaşmak istiyorum, lütfen yardımcı olun.

5-003.jpg

Sayın BİMER yetkilileri... Başbakanımızın da sürekli bahsettiği "paralel yapılanma" ülkemizin geleceğini tehdit etmektedir... Ben de onların mağdurlarından biriyim... Kara Karp Okulu’ndaki yapılanmaları beni aslı olmayan bir şekilde hastaymışım gibi göstererek okulumdan uzaklaştırdılar...

Ben de bana yapanları tek tek ifşaa etmek istiyorum. Bu konu ile ilgili beşinci ihbarım fakat hala bir cevap alamadım. Buna rağmen bıkmadan usanmadan ihbar etmeye devam edicem... Onlar kanunsuz yollarla dinledikleri, montajlayarak her gün servis ettikleri ses kayıtları gibi bende her gün onlardan birini deşifre edicem. Sizden isteğim, BİMER yetkililerinden isteğim sayın başbakanımız ile ya da onun danışmanları ile görüşmek istiyorum. 

'SİLAHLI KUVVETLERDE YAPILANMAK İSTİYORLAR'

Bu ihbarımı Milli Savunma Bakanlığı’nın yanında Başbakanlığa da göndersinler lütfen... Gelelim deşifre edeceğim kişilere... Cemaat tıpkı emniyet genel müdürlüğünde olduğu gibi silahlı kuvvetlerde yapılanmak istiyor. Bunun içinde silahlı kuvvetlerin göz bebeği ve çekirdeği olan, her sene subaylar mezun eden harp okullarına öğrencilerini sokuyor. Soktuğu öğrencileri haftasonları evlerinde topluyor ve onların beyinlerini yıkayarak kendi istekleri doğrultusunda yönlendiriyorlar... 

Bunu sadece dışarıdan kontrol etmek mümkün değil, içeride de adamları var... Hem de şaşırılacak derecede fazla miktarda... Bunlardan en önemlisi okulun alay komutanı kurmay albay Ali Salnur’dur... Komutanımızın makamına çıkıp yaşadığımız zorlukları anlattım, çektiğimiz eziyetleri anlattım. Hiç tepki göstermedi, her şeyden haberi vardı. Sınavlarımdan hiç zayıf beklemediğim halde 5 zayıfımın geldiğini, notlarımızın ölçme değerlendirme şube müdürlüğündeki bazı şahıslarca silindiğini söyledim "yok yok öyle şey olmaz, daha çok çalışın, 100 almaya çalışın o zaman sınavdan geçersiniz" tarzı şeyler söyledi. konuyu araştırmadı bile çünkü gerçekleri o da biliyordu. 

Okuldaki askeri lise mezunu öğrencilerin notları siliniyor, cemaat yurtlarından gelmiş sivil liseli öğrenciler hiç çalışmadan sınavları geçiyorlar. Geçen sene mayıs ayında, 6 ay eğitim alıp subay olan öğrencilerin mezuniyeti için okulumuza gelen Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Salih Zeki Çolak’a her şeyi anlatmak istediğimde beni yaka paça GATA’ya sevk ettiler. Sonra da maskelerini düşürüp gerçek yüzlerini ortaya çıkarmayayım diye psikoloji hastalığı uydurarak okul ile ilişiğimi kesmeye kalktılar.

Aylardır işlemler hala devam etmektedir ve hala bir sonuca varılamadı... Yaptıkları işlemler kanunsuz olduğu için dosyam kapatılamadı ve hala da bekliyorum, bu insanlar senelerimi çaldılar... Bu ihbarı okuyan BİMER yetkilisi arkadaşıma sesleniyorum, lütfen belirttiğim yerlere ihbarımı gönderiniz buna Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Salih Zeki Çolak da dahildir. Onun bu konudan haberi olsa o da işlem yapar. 

Başbakanımızın danışmanlarından da randevu istiyorum. Lütfen bu konu havada kalmasın.

'BAŞBAKANIMIZDAN RANDEVU TALEP EDİYORUM'

11.jpg

Sayın BİMER yetkilileri... Bu yazdığım 11.nci şikayet-ihbar başvurusudur. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü konuşmasında belirttiği gibi paralel yapılanma bu ülke için çok büyük bir tehdit unsurudur. Başbakanımız konuşmasında bu konu ile ilgili olarak halktan da yardımlarını beklediğini, herhangi bir bilgi ya da belge sahibi olanların samimi başvurularını ciddiye alacaklarını ve bu konunun üzerine kararlılık ile gideceğini belirtmiştir.

Bu BİMER gönderdiğim on birinci başvurudur. Lütfen artık siz de yardımcı olun. Ben bu paralel yapılanmanın silahlı kuvvetlerin çekirdeği olan Kara Harp Okulu’ndaki bölümünü biliyorum. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın, herkesi biliyorum. Sistemin nasıl işlediğinden tutun da, üst düzey yetkililere kadar herkesi... Hem de tüm detayları ile biliyorum. Bu yapılanma beni de mağdur etti, sahte evraklar ile beni okuldan gönderdiler. 

Şimdi ben de bu kişileri tek tek deşifre etmek istiyorum. Bu konuda birçok kişinin ismini zaten diğer başvurularımda yazmıştım. Fırsat verilirse diğer kişilerin de kim olduklarını büyük bir zevkle ifşaa edeceğimden şüpheniz olmasın... Ben bu konu ile ilgili sayın Başbakanımızdan randevu talep ediyorum. 

Eğer bir randevu verilirse, bu görüşmede 2-3 ay sonra mezun olacak olan harp okulu öğrencilerinden başlayarak en üstteki yönetici kadrosu da dahil olmak üzere, harp okulunda bu "paralel yapılanma"ya mensup olan birçok kişiyi ifşaa edeceğimi ciddiyet ile belirtmek istiyorum. Israrla tekrar ediyorum, Sayın Başbakanımız ve danışmanlarından randevu talep etmekteyim. Hızlı olmalıyız, kara harp okulu bu sene birçok yapılanma mensubu subay(teğmen) mezun edecek.

Bu başvuruyu okuyan BİMER yetkilisinin de bu başvuruyu, gönderebileceği tüm yetkili mercilere göndereceğinden şüphem yoktur. Bu konuda başbakanımızın danışmanı, Ankara milletvekili Sayın Yalçın Akdoğan Beyin makamını arayıp, sekreteri Fevzi Bey’e de bir kaç kez not bırakmıştım. Fakat seçim arifesi olduğu için doğal olarak yoğun program sebebiyle karşılık alamadım. 

Konu hakkında ne kadar ciddi ve kararlı olduğumu hem ulaşmaya çalıştığım kişiler hem de 11.nci başvurum olması sebebiyle görebiliyorsunuzdur. Ben üzerime düşeni yapacağım, sizler de bana fırsat verin lütfen. 

Allah yâr ve yardımcınız olsun, kolay gelsin.

12.jpg

Başbakanlığa başbakanımızın "paralel yapı" olarak belirttiği grubun Bilecik-Bozüyük’teki Fem Dersanesi, öğrencileri 2650-2750 tl gibi ücretlere öğrencileri dersanesine kayıt etmektedir. Sene başında bu grubun bu şekilde çeteleşip devletin bütünlüğünü tehdit ettiğini bilmeden bu dersanelere kayıt olan öğrenciler, Başbakanımızın da uyarıları neticesinde dersaneden ilişiğini kesmek istediklerinde, dolandırıcılık yapılarak aslında dersane kayıt ücretinin 3300 tl olduğu, indirim olduğu için 2650 tl__ye kayıt yaptıklarını, ilişik kesilmesi durumunda hem aradaki farkın hem de ilişik kesilmesi durumunda maliyeye ödenecek olan 400 tl civarlarında evrak ücretinin de alınacağı belirtilmektedir. 

Hal böyle olunca insanların ilişik kesmek yerine senenin bitmesini beklemek zorunda kaldığını belirtir, konuyla ilgili soruşturma açılmasını ya da bir müfettiş heyetinin gönderilmesini talep ederim.

Sayın başbakanımızın, oluşan mağduriyetimiz ile ilgili sorumlulardan hesap sormasını beklemekteyiz. Çünkü hiçbir ailenin böyle bir indirimden ve ilişik kesilmesi durumunda bu şekilde yüksek meblağlarda ücret talep edileceğinden haberi yoktur. Gereğinin yapılmasını arz ederim.

'YAZDIKLARIM ZAMANINDA KAALE ALINMADI'

13-001.jpg

Merhaba. ben 2 sene önce BİMER’e arka arkaya 11 tane mesaj gönderdim. Monu kara harp okulu ve içerisindeki paralel yapılanma idi. Eğer sistemden görebiliyorsanız yazdığım diğer mesajlara da göz atmanızı isterim. O zaman ne kadar da haklı olduğumu anlayacaksınız zaten. 

Yazdıklarım zamanında kaale alınmadı. Kara harp okulunda şu anda paralel yapının kontrol ettiği subaylar kalmadı ama o dönemde alınan öğrencileri hala cirit atıyor. Ben Bilecik-Bozüyüklüyüm ve bu yapının Bozüyük’den silahlı kuvvetlere sızdırdığı bazı öğrencileri biliyorum. Ben de 2 sene öncesine kadar kara harp okulu öğrencisiydim. Ve askeri lise mezunuydum. Biz askeri lise mezunlarını "şok mangası"nda perişan ettiler. Okuldan ayırmak için ellerinden geleni yaptılar.

Sivil liselerde okuyup cemaat dershanelerine giden öğrencileri özellikle seçip okula soktular ve onlara hiçbir zorluk çıkarmadılar. Kara harp okulu 2010 girişli isimler.

Konuşmasını dinledim, konuşmasında paralel yapı ile mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Bülent Arınç’a mektubu korumalarını yıkarak verdim. Tek taraflı bir konuşma gerçekleşti. Sayın Vekilim dedim vatan millet için bu mektubu okumanız şart dedim. İnşallah dedi. Cebine koydu. Dönüş olmadı. 

'POYRAZ, AKDOĞAN, ARINÇ...'

Bir Fahrettin POYRAZ, iki Yalçın AKDOĞAN, üç Bülent ARINÇ. 12 Martta verdim 30 Martta seçim var. 18 gün sonra. Samsun'da bulunuyorum o süreçte Sayın Metin KÖRÜK, İstanbul Milletvekili yine Ak Parti. Niye Ak Parti diyorsan adamlar mücadele ediyor. Sayın Yaşar TÜZÜN'e de ilettik dedem vasıtasıyla. Bahattin ŞEKER'e de görüşlerimizi söyledik. Onların da bilgisi vardı. Ak Parti bu süreçte bu adamlarla mücadele içinde ve bende Ak Parti'ye yardım etmek istiyorum. Zaten Bülent ARINÇ'a, Metin Külünk'e söylemiştim. 29 Ocak 2016'da yani darbeden 5 ay önce gittim dedim ki Canik Kültür merkezine geldi kendileri bir konferans sebebiyle sanırım yeni anayasa ile ilgiliydi. Sivil bir vatandaş olarak katıldım. Konferansı dinledim ve soru-cevap bölümüne geçildi. El kaldırdım çok kişi vardı şanslıydım. Söz hakkı verdi sağ olsun. Nasıl savaştığımı tahmin edemezsiniz. 

'HARP OKULUNDA PARALEL YAPI MENSUPLARI VAR'

Dedim ki Sayın Vekilim ben Kara Harp okulunda bir öğrenciydim. Harp okulunda paralel yapı mensupları var, okulu zaptetmişler. Kendilerinden olmayanları okullardan atıyorlar. Askeride yapılanmışlar, GATA da ellerinde, Kara Kuvvetleri de ellerinde, bütün kuvvetler ellerinde, astsubaylar da ellerinde. GATA'ya subayını sokuyor, hemşiresini sokuyor, mezun ediyor evlendiriyor. Bu adamlar mikrop gibi, bakteri gibi ürüyorlar. Paralel yapıya karşı mücadele planınız var mı? Cumhurbaşkanımız sürekli bu adamlarla mücadele etmemizi söylüyor. Siz ne yapıyorsunuz, biz ne yapalım? Yol gösterin bir açıklama yapın. Siz de bizim vekilimizsiniz siz de bir açıklama yapın. Dedim.

Çok güzel bir soru sordun kardeşim ben futbolu çok seven biriyim. Bu konuya değinecektim . Ayağıma pas verdin dedi. Başladı bu adamlara yardım eden destek olan insanlar büyük hainlik ve ihanet içindeler dedi. Siz bilmez misiniz ki biz bu adamları yok etmeye çalışıyoruz dedi. Bu tarz konuşmalar yaptı. 

Ama benim sorum olan askeri yapılanmaya hiç değinmedi, ben askeri yapılanmayı sordum o paralel yapılanmayı ve mücadeleyi anlattı. Tarih, 18 Mayıs 2016 Sayın Cumhurbaşkanı başdanışmanı Şeref Malkoç'la görüştüm 2 ay sadece 2 ay sonra darbe girişimi oldu. Şeref Malkoç Samsun'a Atakum Kültür Sanat Merkezine gitmişti. Hukukçu bi kişiliktir, bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanıdır. 

Ben geleceğini günler öncesinden biliyordum. Bu yüzden bir mektup kaleme aldım. Yine askeri örgütlerden, yapılanmadan, Fetullahçılardan, tehlikeden, eziyetlerden bahsettim. Konferansa sivil olarak katıldım. Ve çok güzel bir konferans verdi. Tesadüfe bakın ki hep darbe anayasasından bahsetmişti. Yeni anayasa ile ilgili olan konferansta hep anayasaların masa başında oturularak yapıldığından, ihtiyaçlarda yetersiz kaldığından bahsetmişti. 

Sonra soru cevap bölümüne geçildi.  Sorular yazılı olarak toplanıyor ve içinden rastgele çıkanlara cevap veriyordu Sayın Şeref Malkoç. Süre yetersizliğinden dolayı cevap veremediklerini de Ankara'ya dönünce bakacağını söyledi. Şansa bakın benim sorumu da okudu. 

Sorumda "askeriyedeki Fetöcülerden bahsetmiştim. Bu adamaların askeriye de yapılandığı ve bir hazırlık içinde olduğunu söyledim." İhbar telefonları kurulsun halktan da destek alınsın diye bir öneri verdim ama Sayın Şeref Bey; evet mücadele etmeliyiz ve ediyoruz kim olduklarını tespit ediyoruz. Halkımız merak etmesin biz gerekenleri yapıyoruz dedi. 

İhbar telefonları ile ilgili de bunun pek uygun olmayacağından bahsetti. Her ihbar doğru alınırsa kargaşa olur amacı sapar dedi. Ama ben 15 Temmuz darbe gecesinden sonra anladım ki gerçekten çalışmışlar. 17 Temmuzda ben 40 - 50 bin memurun açığa alındığını görüyorum. Meğer gizliden gizliye hepsi tespit edilmiş. Yoksa yalnızca 2 gün sonra bu kadar kişi tespit edilmezdi. Yargı, Meb, Emniyet her yerde zaten biliniyorlar ama hukuka uygunluğu bekliyorlarmış. 

'CUMHURBAŞKANIMIZ İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUM'

Mücahit ERDAL: Darbe girişimi yaşandıktan sonra seni arayan oldu mu? 

H.K.: Hayır kimse aramadı. Benim yaşıtlarım, kimleri ne kadar tanıyorum, kimleri deşifre ederim ağzımı aramaya çalıştılar. Ben daha ne yapayım? Kara Kuvvetleri Komutanının önünü kestim, 5 siyasiye ulaşmaya çalıştım. Şurada şunu yapsaydın denilecek bir şeyim var mı? Daha ben ne yapabilirdim ? 

Mücahit ERDAL: Çok güzel bir röportaj oldu. Ağladık, sinirlendik, duygulandık. Her şeyin sonunda ibret dolu bir röportaj oldu.

H.K: Ben 13 tane Bimer başvurudum da başbakanla görüşmek istedğimi söyledim görüştürmediler. Bu röportaj vesile olacaksa yine söylüyorum. Bakın ben 25 yaşında bir delikanlıyım ancak yaşadığım sıkıntılar beni her konuyu her şekilde düşünmeye sevk etti. Ben 24- 25 yaşında değilim Devletimi vatanımı düşünmekten rakamları ters çevirin 52 yaşında bir adama dönüştüm. 

'KATİLİNİ EN İYİ MAKTÜL TANIR'

Ben hala Cumhurbaşkanımızla görüşmek istiyorum. Bir saat benimle görüşse ne kaybeder? Ama çok şey kazanabilir. Ben 2 buçuk sene bu adamlarla mücadele ettim. Katilini en iyi maktül tanır. Ben maktülüm ve katilimi çok iyi tanıyorum. Cumhurbaşkanımızla görüşmek istiyorum.. Bunu tekrar buradan söylüyorum. Çok güzel bir röportaj oldu ben teşekkür ederim roportaj için. 

Bu haber toplam 2832 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum