BİLECİK MÜFTÜSÜ MEHMET NURİ EFENDİ
1885 yılında Bilecik Gölpazarı ilçesi Şahinler Köyü’nde doğan Mehmet Nuri Efendi, Bilecik’in kahramanlarından biridir. Bilecik Akmescit Müderrisiyken 1912’de Bilecik Müftüsü olmuştur.
Millî Mücadele’nin başlamasıyla milli harekâtta yer alarak Bilecik ve çevresinde bulunan halkın direniş için teşkilatlanmasını sağlamıştır. Camilerde, çarşı ve pazarlarda konuşmalar yapıp vaazlar verdi. Orhan Gazi Cami’de yaptığı konuşmasında şunları söylemiştir:
‘’Milletin haysiyeti, şerefi, hürriyeti ve istiklali gerçekten tehlikeye düşmüştür. Yunan gavurundan kurtulmak için gerekirse Bilecik’in bütün fertleri ölmeyi göze alması lazımdır…
Müftünüz olarak diyorum ki, alçak Yunan’ın zulüm ve vahşetine katlanmaktansa seve seve ölelim. Şehit olalım. Cennete gidelim. Ama önce düşmanı ata yadigarı yurttan kovalım. Bir ve beraber olalım. Bir araya gelip teşkilat kuralım. Gazamız mübarek olsun. Allah bizimle beraberdir.’’
Bilecik halkı onun konuşmasından etkilendi ve hemen Ertuğrul Livası Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. Yine bu Cemiyetin başkanlığında Mehmet Nuri Efendi bulunuyordu.
Bilecik, Ertuğrul Livası adı altında Bursa’ya bağlıydı ve 1924 yılında Millî Mücadele yıllarında Bilecik’in il olduğunu da belirtmekte fayda var.
Bursa Valisi Gümülcineli İsmail Bey, milli harekata karşı çıkıp Millî Mücadele yanlısı kişileri tespit ederek kent dışına sürüyordu. Böyle bir zamanda Müftü Mehmet Nuri Efendi ise milli harekatın başında bulunuyordu. Bilecik çevresinde bulunana Rumlar, Mehmet Nuri Efendi’den rahatsız oluyor ve ‘’ Müftüye ölüm’’ naralarıyla Bilecik sokaklarına dökülmüşlerdi.
Korkmadan, Millî Mücadele’ye destek veren Mehmet Nuri Efendi, Kuva-yı Milliye’nin personel, silah, cephane ve malzemelerinin temin edilmesinde de gönüllü hizmetlerinde bulundu.
Mahmut Celal Bey (Üçüncü Cumhur Başkanı Celal Bayar), Mehmet Nuri Efendi’nin yardımıyla Ankara’ya gelebilmiştir. Sunisilik hareketinin liderlerinden Şeyh Ahmet eş- Şerif es- Sunisi’de Müftü Mehmet Nuri Efendi’nin yardımıyla Bursa’dan Ankara’ya gidebilmiştir. Böylesi önemli hizmetlerde bulunan Mehmet Nuri Efendi’den Rumlar artık rahatsız oluyordu.
Bilecik düşman işgaline uğramış, Sakarya kıyısında Bilecik’e 20.km uzaklıkta olan Deresakarı Köyü’ne kadar çekilmişti. Yunanlıların her hareketini izleyerek Ankara’ya haber veriyordu. Yunan casusları Mehmet Nuri Efendi’nin dürbünle onları izlediğini fark ettiler. Önceden beri Mehmet Nuri Efendi’ye karşı kindar olan Yunanlılar ona tuzak kurdular. Onları gizlice takip ederken pusuya düşürüp 7 Nisan 1921’de şehit ettiler. Kabri, Deresakarı Köyü’nde şehit olduğu yerdedir.
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü bu haberi Ankara’ya telgrafla bildirir. Telgrafta : ‘’Bilecik Mutasarrıfının verdiği malumata nazaran Bilecik’te 1618 hane yanmış mütebaki (geri kalan) 422 haneden yalnız nısfi kabil-i sükna (yarısı oturulabilir) bir halde bulunmuştur. Söğüt Kasabası İslam mahallatı da kamilen Bozöyük’ün üçte ikisi yanmıştır. Ahali’den mezalim ve şanaate (kötülüğe) maruz kalan ve şehit edilen vardır. Bu meyanda Bilecik Müftüsü Mehmet Nuri Efendi de dahildir.’’
Bilecikliler Müftü Mehmet Nuri Efendi’nin şehit edilmesine üzülüp şu türküyü yazmışlardır:
Bilecik’in uzun olur urganı,
Nuri Hoca Bilecik’in kurbanı.
Mehmet Nuri Bilecik’in kurbanı.
Git oğlum git sakın dönme sen geri,
Perişan olsun düşmanın askeri.
Perişan olsun düşmanın askeri.
Git oğlum git boyunu göreyim,
Reislere seni çete vereyim.
Reislere seni çete vereyim. Git oğlum git sakın dönme sen geri.
Bu haber toplam 6388 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.