BİLECİK TURİZMİ ŞAHLANDI
İlimiz turizmi adeta şahlandı. Bilecik'te son iki ayda 110 bin turist ağırlandı. TRT'de yayınlanan 'Diriliş Ertuğrul' dizisiyle birlikte şehrimize artan ilgi Ertuğrulgazi Türbesi'nde başlatılan 'Saygı Nöbeti' ile taçlandı.
Bilecik Belediyesi'nce ilimize kazandırılan Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi ve Yaşayan Şehir Müzesi ziyaretçilerin yeni durakları arasındaki yerini alarak, köklü medeniyetimizin sergilendiği timsali mekanlar haline geldi.
YÖRESEL ÜRÜNLER ÖN PLANA ÇIKACAK
Belediye Başkanı Selim Yağcı, gazetemize yaptığı özel açıklamada, uzun soluklu bir çalışmanın meyvelerini toplamanın onur ve gurur verdiğini kaydetti. Kısa vadede ilk olarak Bilecik yöresel ürünleri ve Bilecik dokumalarının sergileneceği bir çarşı oluşturacaklarını belirten Başkan Yağcı, uzun vadede ise çok önemli bir projenin ayrıntılarını aktardı.
TEMATİK OSMANLI YAŞAM ADASI
Başkan Yağcı, şu anda gerçekleşen günü birlik ziyaretleri daha uzun zaman dilimine yaymak adına çeşitli projelerin olduğunu dile getirerek, Tematik Osmanlı Yaşam Adası'ndan bahsetti. Yağcı, gerçekleşmesi halinde Bilecik turizmine çığır aştıracak projeyi şu sözlerle özetledi:
"Bilecik'te bir tematik Osmanlı Yaşam Adası kurmak istiyorum. Buna ilişkin olarak heyecanımı hep dile getiriyorum. Oradaki her şeyin günümüzün teknolojik ve yaşam standartlarında olup, yapısal anlama geleneksel dokuyu yansıtacak, geçmişle günümüz arasında bağ kuracak bir konsept düşünüyoruz" dedi.
Ahmet MEŞE: Son günlerde ilimiz turizminde çok ciddi bir atılım kendini hissettiriyor. Bu turizm potansiyelinin yükselmesindeki etkenlerden biri de yeni yapılan mekanlarımız. Bunlardan biri şu an içerisinde bulunduğumuz Yaşayan Şehir Müzesi ve daha önce hizmete sunulan Şeyh Edebali Türbesi'ndeki Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi. Başkanım öncelikle turizmde yaşanan bu hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
'ONUR VE GURUR VERİCİ'
Selim YAĞCI: Turizm potansiyelimizde yaşanan artış oldukça onur ve gurur verici. Yıllara dayanan bir çalışmanın ürününü toplamaya başladık. İstemekle olmuyor elbette bir şeyleri yapmak gerekiyor. Biz, turizm noktasında 10 yıl öncesinden ciddi bir stratejik plan ortaya koyduk. Şehrimizin geneli noktasında bir turizm envanteri oluşturduk. Sonra turizm çeşitliliği noktasında ne yapabiliriz diye Bilecik'te 22 çeşit tur paketi çalışmasını ortaya koyduk. Bunun içerisinde tarım turizmine kadar birçok aşamayı değerlendirdik.
Bilecik açısından olaya baktığımızda ilimize gelen turistlere sadece Şeyh Edebali Hazretleri türbesinin manevi atmosferinde ağırlıyorduk. Gelen insanlarımız bir müddet sonra ayrılma durumunda kalıyorlardı. Şehir içindeki trafik sıkışıklığı da eklendiğinde turistleri çok fazla şehrimizde tutamıyorduk. Turizm noktasında insanlara ne kadar çok fotoğraf karesi olabilecek alan oluşursa o kadar potansiyel artıyor. Zeytinburnu Belediye Başkanlığımız 6 yıl önce turlar başlattı bu sene diğer belediyelerimizde eklendi ama daha önceleri geldiklerinde başkanlarımızın bize söyledikleri Bilecik'e gidenler buruk dönüyor dediler. Şimdi anketlere baktığımızda memnuniyet çok yüksek. Gelen gruplarımızla konuştuğumuzda çok mutlu olduklarını söylüyorlar. Bunu sağlayan unsurlar olaraksa Şeyh Edebali'de tarihimizi anlatan güzel bir çalışmayı gerçekleştirdik. Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi'ne giren insanlar tarihimizi öğreniyor. Bilecik'in köklü bir medeniyet olduğunu, şehir müzemizde geçmişimize ilişkin bilgi sahibi oluyor. Yöresel ürünler stantlarımızda belirgin ilerlemeler oldu. İnşallah daha da geliştireceğiz.
'SAYGI NÖBETİ BÜYÜK ETKEN OLDU'
Söğüt'e baktığımızda sayın valimizin katkıları ile hayata geçirilen saygı nöbetleri büyük etken oldu. Ben bu anlamda sayın valimize, tugay komutanımıza, yetkili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ata toprağında güzel bir enstantane oluştu. Geçmişimiz ile bugün arasında nasıl bir bağ kurulduğu da gösteriliyor. Tüm bunlar oluşunca turizmde ciddi bir hareketlilik ortaya çıkardı. Ama Diriliş Ertuğrul dizisinin katkısını kabul etmemiz lazım. Bu anlamda dizinin yönetmeni Mehmet beye ve oyuncularına teşekkür ediyorum. Tarihimiz açısından ve geçmişten günümüze Bilecik'in ne kadar önemli olduğunu o dizide gösterildi. Bu bize turizm olarak yansıyor. İnşallah bundan sonra ürün katalogumuzu daha da genişleteceğiz.
'HANIM ELİ ÇARŞISINI KURACAĞIZ'
Osmanlı el sanatları üretim merkezinde yıllar önce Bilecik bezinin patentini aldık. Şu anda bununla ilgili yeni modeller üretiliyor. Kayı Boyu ambleminin patenti bize ait. Şu anda 27 tür yeni ürün tipi patenti noktasında gerekli başvuruları yaptık. Bunları hediyelik eşya noktasında uygulamaya geçireceğiz. Girişimcilerimizin ortaya koyduğu yatırımlarda önemli. Gelen insanlar Pelitözü'ne gelip rahatça dinlenebiliyorlar. Kent Ormanı'na çıkıp dinlenebiliyorlar. Değişik noktalarda yemek yeme fırsatı bulabiliyorlar. Şehrimiz açısından ciddi artılar ortaya çıkıyor. Yakında bir projemiz daha var. Biz 2014 seçimlerinde halkımıza Hanım Eli Çarşısı vaad etmiştik. Buna ilişkin düşüncemiz hastanenin önündeki yol üzerinde yaklaşık 15 iş yerinden oluşan bir proje oluşturmak istiyoruz. Projemiz son noktaya geldi. O arsaya ilişkin hazine ve milli emlak müdürlüğü ile sorunları çözdük. İnşallah bu yıl bitmeden, sezon kapanmadan oraya güzel bir çarşı oluşturacağız. Evde üretim yapan hanımlarımızın el emeklerini, salça üreten, tarhana üretenlerin bu ürünlerini sergilemelerini ve satmalarını sağlayacağız.
'YÖRESEL YİYECEK MEKANLARI YAPACAĞIZ'
Şu anda en büyük sıkıntılarımızdan birisi gelen insanlarımızın yiyecek olarak Bilecik'in özel menülerini istiyorlar. O konuda biraz maalesef işletmecilerimiz çok özel konseptler hazırlayamıyorlar. Biz belediye olarak birkaç işletmemizi bu konsepte dönüştüreceğiz. Özellikle çocuk sinemasının üstüne yaptığımız işletmeyi Bilecik organik mamullerine yönelik olarak hayata geçireceğiz. Böyle bir arzu içerisinde olan mesela Bilecik'te nohutlu mantı yemek isteyen, tarhana çorbası içmek isteyen insanlarımız organik anlamda yiyecek bulabilecekleri bir mekan yapacağız.
Ahmet MEŞE: Gerek Ertuğrulgazi Türbesi gerekse Şeyh Edebali Türbesi ve bununla beraber Yaşayan Şehir Müzesi ile Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi artık belirli bir noktaya geldi diyebiliriz. Kuşkusuz sizinde bahsettiğiniz gibi Diriliş Ertuğrul dizisinin çok büyük bir etkisi oldu. Bilecik Belediyesi ile Bilecik Valiliği'de bu durumu çok iyi kullanarak Bilecik'in lehine çevrildi. Ancak gelen turistlerimiz günü birlik veya saatlik olarak gelip gidiyorlar. İleriye dönük turistlerin ilimizde konaklamaları ve ağırlanmalarına yönelik bir çalışma var mı?
'2 AYDA 110 BİN TURİST GELDİ'
Selim YAĞCI: Bu konuda ciddi çalışmalarımız var. İnşallah önümüzdeki günlerde bunlarında sonuçlarını almaya başlayacağız. İki ay içerisinde Bilecik'e gelen turist sayısı 110 bin civarında. Bu hiç küçümsenmeyecek bir rakam. Yaşayan Şehir Müzesi'ni açtığımız 40 gün dolayında oldu. Yaklaşık 20 bine yakın ziyaretçi ağırlanmış. 40 gün içerisinde 20 bin rakamı çok önemli bir rakam ve bizi mutlu ediyor. Böyle olunca da amacımız hasıl olmuş oluyor.
'TEMATİK OSMANLI YAŞAM ADASI'NI KURMAK İSTİYORUZ'
Konaklama noktasında şehir vizyonumuza uygun misafirperverlik anlayışımıza uygun olarak gelen misafirlerimizi rahat ettireceğimiz bir konaklama mekanlarımız maalesef yok. Mevcut olanlar durumu kurtaran ihtiyacı gideren ama insanı üst seviyede rahat ettiremeyecek durumda. Elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Girişimcilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz, otel yapma noktasında ruhsat alan girişimcilerimiz var. Araştırma yapan ve girişimde bulunmak isteyenlerde var ama biz burada çok özel bir konsept üzerinde çalışıyoruz. Bilecik'te bir tematik Osmanlı Yaşam Adası kurmak istiyorum. Buna ilişkin olarak heyecanımı hep dile getiriyorum. Oradaki her şeyin günümüzün teknolojik ve yaşam standartlarında olup, yapısal anlama geleneksel dokuyu yansıtacak, geçmişle günümüz arasında bağ kuracak bir konsept düşünüyoruz. Bununla alakalı geniş bir proje üzerinde çalışıyoruz eğer oluşursa belki 5 yıldızlı otel değil ama 5 yıldızlı otağda ağırlayacağız.
'BURADAN SÖZ VERİYORUM'
Hem tarihsel kültürü yaşatacağız hemde insanlara farkındalık oluşacak bir yaşam alanı sunma noktasında projelerimiz var. Bunu inşallah gerçekleştireceğiz. Bu konuda kalkınma ajansımız bize destek veriyor, bir ön planlama yapıldı. Önümüzdeki ay kalkınma ajansı yönetim gündemine getirerek daha geniş safhalara getireceğiz. Bu yaklaşık en az 1000 dönümlük bir alanı kapsayacak büyük bir çalışma olacak. İçerisinde ata binme, ok atma alanları, obalar, organik bahçeler, Osmanlı sokakları, güreş alanları düşünüyoruz. İleriye doğru uluslar arası platforma taşıyabileceğimiz her şeyin içinde olduğu bir çalışma planlıyoruz. Ama bu arada otel noktasında girişim yapmak isteyen herkese ben buradan söz veriyorum belediye olarak destek vermeye hazırız.
'TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN MİSAFİRLERİMİZİ AĞIRLAYACAĞIZ!'
Bu sene Bilecik'te turizm adına bereketli bir yıl olacak. Bu gelişime katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Turizm sadece Bilecik Merkez ile de olmuyor, ilçelerimiz, beldelerimizde oldukça önemli. Sizine ifade ettiğiniz gibi günü birlik konsepti değiştirerek daha çok konaklamalı hale getirmemiz gerekiyor. Çünkü Bilecik bir günde gezilemiyor. Bir günde gelen Osmaneli evlerini kısaca görüp, Bilecik ve Söğüt'ü gördükten sonra dönmek zorunda kalıyor. Metristepe'ye çıkamıyor, Pazaryeri'nde çömlekçiliği göremiyor. Yenipazar Kanyonu'nu gezemiyor. Mesela Vezirhan'daki kervansarayımızın istediğimiz şekilde değerlendiremedik. Pazaryeri Bozcaarmut Göleti'ne konaklama yönlendirebilmeliyiz. Şöyle baktığımızda Bilecik'in tam anlamıyla gezilebilmesi için 3 güne ihtiyaç var. Bunu da Osmanlı'nın kalbine seyahat diye bir sloganla taçlandırarak Türkiye'nin her yerinden misafirimizi inşallah burada ağırlayacağız.
Kaynak:Ahmet MEŞE
Bu haber toplam 2519 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.