BİLECİK'İN ÖNÜ AÇIK
Mücahid ERDAL - Köşe Yazısı
Seçimleri geçirdik. Seçimlerden sonra seçimlerle ilgili değerlendirme yazıları yazacağım. Ancak biliyorsunuz oğlum Yunus Emre’ye bu cumartesi sünnet düğünü yapacağız. Düğün telaşımızı atlatalım ondan sonra değerlendirmelerimizi yapalım derken; Sn. Valimiz Tahir Büyükakın bizleri toplantıya çağırdı. Bu konuyu düğün sonrasına bırakmamak için iki arada bir derede bu yazıyı kaleme almak istedim.
Sn. Valimiz Tahir Büyükakın Bilecik’e çok farklı bir gözle, çok farklı bir mantıkla yaklaşıyor. Daha önceki toplantılarımızda “Bilecik’in bir ajandası var mı?” demişti. Ve Bilecik’in ana hedeflerinin olmadığına dikkat çekip, bu ana hedeflerin belirlenmesi gerekliliğini ortaya koymuştu.
Ardından “Ortak Akıl” toplantısı gerçekleştirildi. Bilecik’in ajandası oluşturulmaya başlandı.
Sn. Valimiz çok uzun vadeli düşünüyor. Bilecik’in 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl sonrasını hayal edip, bugünden o hedefler doğrultusunda doğru planlama ve çalışmanın olmasını hedefliyor.
“Bilecik’ten bir şey olmaz!..” diyenlere Bilecik’in önünün açık olduğunu anlatıyor.
Bu çerçevede basın mensuplarına negatif yayın yapıp vatandaşı olumsuz düşünceye sevk etmek yerine Bilecik’in potansiyellerini, değerlerini anlatarak bu heyecanın oluşturulmasına katkı sağlanmasını tavsiye ediyor.
Toplantıda Vali Tahir Büyükakın sanayi konusunda İstanbul’un, Kocaeli’nin, Sakarya’nın, diğer taraftan Bursa sanayi alanlarının dolduğunu, Bilecik’in karayoluyla İstanbul’a, İç Anadolu, Ege ve Akdeniz’e olan yakınlığı; hızlı trenin Bilecik’e getirdiği ve getireceği avantajlar ile limanlara olan yakınlığı Bilecik’in cazibe merkezi olacağına dikkat çekiyor.
Üniversite, tarım alanları ve tarihi değerleri konusundaki Bilecik’in avantajlarının farkında.
Orada bulunan bazı basın mensuplarının özellikle günlük problemlerden bahsetmesi üzerine Vali Tahir Büyükakın’ın vizyonu, mantığı ile bir uyumsuzluk yaşandı.
Sn. Valimiz Tahir Büyükakın bugün Bilecik’te olur, yarın olmayabilir. Bilecik’in 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl sonrasını belki görür belki görmez. Bence en önemli hizmet olarak gördüğüm az önce bahsettiğim durum tespitinin yapılması ve eksikliğin fark edilmesi bile büyük bir hizmet.
Şimdi bardağa dolu tarafından bakalım. Toplantıda ifade ettiğim görüşümü burada anlatarak yazıma son vereyim. Osmangazi Osmanlı İmparatorluğu’nu kurduğu zamanki konjoktör ile Bilecik’in bugün içinde bulunduğu konjonktörü kıyaslayacak olursak Bilecik o güne göre kıyas edilemeyecek kadar önde. Ama Osmangazi bütün zorlukları aşarak cihan imparatorluğunu kurmuş.
O dönemde Osman Gazi at sırtında hayalini gerçekleştirdi ise bizde internet ve teknoloji çağında Bilecik için oluşturacağımız ajandadaki hayalimizi neden gerçekleştirmeyelim.
Hoşçakalın.
Bu haber toplam 2016 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.