BŞEÜ'DEN KANSER ALANINDA ÖNEMLİ ÇALIŞMA

BŞEÜ'DEN KANSER ALANINDA ÖNEMLİ ÇALIŞMA

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, kanser tedavisinde kullanılacak yeni ilaçların geliştirilmesi için önemli bir çalışma gerçekleştiriyor. 

Tıbbi Genetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu danışmanlığında yürütülen çalışmalar, kadınlarda %30 sıklıkla görülen meme kanseri üzerine yoğunlaşmış durumda. TÜBİTAK tarafından desteklenen iki farklı proje kapsamında sürdürülen çalışmalarda 4. sınıf lisans öğrencileri de yer alıyor.

bseuden-kanser-alaninda-onemli-calisma2.jpg

Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin %18’inin meme kanseri nedeniyle meydana geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu, BŞEÜ Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi laboratuvarlarında devam eden çalışmalarda, amaçlarının özellikle meme kanseri tedavisine yönelik yeni ilaçlar geliştirmek ve kombine terapiye yönelik araştırmalar yapılmak olduğunu ifade etti. Bugüne kadar meme kanserinde genetiğe bağlı risk faktörlerinin sadece %25’inin aydınlatılabildiğinin altını çizen Eroğlu, çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Meme kanseri hormona bağımlı bir hastalıktır, insidansı üzerinde menarş yaşı, ilk gebelik yaşı ve menapoz yaşının etkisi görülmektedir. Ekzojen kaynaklı hormonlar riski etkileyebildiği gibi, iyonizan radyasyon ve fiziksel aktivitenin de etkisi bulunur. Ailesinde meme kanseri olanlarda meme kanseri görülme riski daha fazladır. Bugüne kadar meme kanserinde genetiğe bağlı risk faktörlerinin sadece %25’i aydınlatılabilmiştir. Tüm bu etkiler ışığında çalışmaların kliniğe yansımaları ve kişiselleştirilmiş tedavi protokollerinin oluşturulması son derece önemlidir. Üniversitemizin Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde sürdürdüğümüz çalışmalarda özellikle meme kanseri tedavisine yönelik yeni ilaç geliştirmeleri ve kombine terapiye yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, Kocaeli Üniversitesi Kimya Bölümü ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile iş birliklerimiz devam etmektedir.”

Bugüne kadar tamamlanmış 7 projede görev alan Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu’nun danışmanlığında yürütülen; “SKBR3 insan meme kanseri hücre hattındaki siRNA PDGF-D içeren kitozan nanopartiküllerinin gen baskılayıcı özelliklerinin araştırılması” ve “Resveratrol'ün MCF-7 insan meme kanseri hücre hattı üzerinde apoptotik ve anti-apoptotik miRNA'ların ekspresyon düzeylerine etkisi” isimli TÜBİTAK projelerinde, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 4. sınıf lisans öğrencileri aktif olarak yer alıyor.

bseuden-kanser-alaninda-onemli-calisma3.jpg

Meme kanseri alanında devam eden çalışmaların yanında BŞEÜ Teşvik Destekli Projeleri kapsamında “Prostat kanserinin ayırıcı tanısında kullanılmak üzere yeni biyobelirteçlerin bulunması” üzerine araştırmalarının da devam ettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu, çalışmalarda desteğini esirgemeyen Rektör Prof. Dr. İbrahim Taş’a ve Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Cihan Darcan’a teşekkür etti.

 

Kaynak:Ahmet MEŞE

Bu haber toplam 5395 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum
  • Hak Hukuk / 14 Şubat 2018 22:14

    Bu haberlerle yaptıklarınızı aklayıp kendinizi temize çıkartacağınızımı sanıyorsunuz.o koltukta oturabilmek için vermediğiniz taviz yok.İçeride canavar oluyorsunuz akpye kuzu.Partiyle buzları eritmek için belediye başkanının kızını sağlık myo ya 10.sıradan zorlaya zorlaya ilk sıraya çıkartartarak alıyorsunuz.peki o listede hak eden 90 üstü ales puanı olanların hakkını yediğiniz için yüzünüz kızarıyormu.yazıklar olsun size.akademisyenliğin içine ettiniz.İlgili kurumlar yaptıklarınızdan habersizmi

    Yanıtla (0) (0)
  • Son Sınıf Sosyal Bilimci / 16 Şubat 2018 06:41

    İlim,bilim alanında yapılan çalışmaları dahi nasıl oluyor da siyasete yorumluyorsunuz ben gerçekten buna şaşıyorum.Avrupalı devletler doğal kaynak aramak ve bulunan doğal kaynakları çıkarmak için uzaya bilim adamları gönderiyor.Bizim milletimiz ise sizler gibi siyaset yapıp durmakla meşgulsünüz."Siyaset nedir ne demektir"diye soru sorsam eminim ki internete bakmadan doğru açılımını ve kelime anlamını yapamayacaksınızdır.Herşeyden geçtim bu ülke ve millet için "NE"ürettini

    Yanıtla (0) (0)
  • Son Sınıf Sosyal Bilimci / 16 Şubat 2018 06:35

    Fakat bilimin,ilimin en önemlisi de insanlığa faydası olan her türlü çalışmanın destekçisi olmamız gerektiği kanısındayım. Unutmayın ki Prof.Dr.Aziz Sencer kanser hücre tedavisi hakkında yapmış olduğu çalışmalar medyaya yansındığı gün herkea yok kürt yok türk telaşına kapılıp büyük yanlışların peşinde koştular. Hocamın güzel bir sözü aklımda uyandı şuan:"Herkes siyasetçi olup çıktı başımıza.Bizler dahi siyasetin dersini verdiğimiz halde bu kadar siyaset ile uğraşmıyoruz."Yerinde bir

    Yanıtla (0) (0)
  • Son Sınıf Sosyal Bilimci / 16 Şubat 2018 06:31

    Günümüz sağlık bilimi üzerine Avrupa bizden çok çok ileri seviyede olmasına rağmen Türk Akademisyeni ve Bilimcilerinin de dünyada yaygınlık gösteren kanser hastalığının risklerinin azaltılması ya da yok edilip önlenmesi için çaba sarf eden her bir Türk Bilim insanımızı canı gönülden kutlar ve tebriklerimi sunarım. Yorumların bir kısmını okudum. Fakat belirtmek isterim ki söz konusu bu bilimin siyasete yansıyacak hiçbir yanı yoktur. Farz edelim ki siyasi bir eylemde bulundurmuş olsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • kimyacı / 15 Şubat 2018 15:04

    cihan darcanın üniversitedeki kişisel wep girip son yaptığı çalışmaya bakın lütfen; fetöden açığa aldı ve eşini de ihraç ettiğin kimyacı hocayla 2017 yılın da yayın yapmış. Adam sormazlar mı sen bu insanlarla ortak yayın yapacak kadar yakınsan ve güveniyorsan neden bu insanların hayatıyla oynuyorsun. Neyin peşindesin.

    Yanıtla (1) (0)
  • cemiyet-i hafiye / 15 Şubat 2018 14:57

    Bu laboratuvarlarda, öğrencileriyle aleni bir şekilde fuhuş yapan hoca familyası da ıslah edilsin.

    Yanıtla (1) (0)