Bu talana kim dur diyecek?

Bu talana kim dur diyecek?

Ahmet MEŞE - Köşe Yazısı

Gölpazarı’na gıda ihtisas OSB kurulsun mu? Evet. Osmaneli Gaziler Köyü’ne tavuk çiftliği yapılsın mı? Evet. Vezirhan’da bulunan bir sanayi kuruluşu yüksek gerilim hattı çeksin mi? Evet. 

Amma velakin tüm bunlar yapılırken projelerin tam orta yerinde neden hep tarım arazileri yer alıyor? Birileri de çıkıp bunun açıklamasını yapmalı.

Göpazarı’ndan başlayalım

Yıllardır sanayisiz kalan Gölpazarı’na nihayet sanayi yapılmasına karar verildi. Hem de gıda ihtisas OSB. Buraya kadar kimsenin itirazı yok. Ancak, OSB için ilçenin en verimli ovasının tam orta yerinin belirlenmesi tam bir garabet. Bölgede çiftçilik yapan vatandaş haykırıyor ‘Biz OSB’ye değil, yerine karşıyız’ diye. 

Köylünün sesini duyan var mı? Yok! 

Gelelim Osmaneli’ne

Osmaneli’nin en üretken köylerinden Gaziler Köyü’nün bereketli topraklarına tavuk çiftliği kurulmak isteniyor. Köylü yine haykırıyor ‘Biz çiftliğe değil, yerine karşıyız.’ Peki köylünün derdine derman olan, sesine kulak veren var mı? Yine yok. 

Köylüler çıktı geldi vilayete, dayandı İl Özel İdaresi’nin kapısına. Meclis toplantısına girip dertlerini anlatmak istediler ama alınmadılar. İl Genel Meclis Başkanı ve onlarca üyesinden birisi de çıkıp bakmadı köylülerin yüzüne. Sadece İYİ Parti Osmaneli İl Genel Meclis Üyesi Orhan Uğur geldi yanlarına kadar dinledi dertlerini. 

Özel İdaresi’nden umduğunu bulamayan köylüler bu kez valiliğe yürüdü. Vali Vekili Yunus Fatih Kadiroğlu ile görüşen heyet anlattı dertlerini.  

Peki herhangi bir gelişme var mı? Hayır.

Şimdi sırada Bayırköy var

Vezirhan’da faaliyet gösteren bir sanayi kuruluşu yüksek gerilim hattı çekmek istiyor. Proje Bayırköy’den Vezirhan’a uzanıyor. Ne hikmetse yüksek gerilim hattının geçeceği güzergah yine tarım arazilerinin tam ortasına denk geliyor. 

Bayırköy halkı, hattın güzergahının yanlış olduğunu düşünüyor, konuyu yargıya taşıyorlar. Onlarda aynı şeyi söylüyor ‘Sanayiye gidecek yüksek gerilime karşı değiliz, hattın tarım arazilerinden geçmesine karşıyız.” 

Dert aynı dert. Bayırköylünün sesine kulak veren derdine derman olmak isteyen çıkacak mı hiç sanmıyorum. 

Bu talana kim dur diyecek?

Türkiye’de tarım her geçen gün kan kaybediyor, Bilecik de bundan nasibini alıyor. Köyünde kalıp üretmek isteyen çiftçi çok zor günlerden geçiyor. Tüm bu dertler yetmezmiş gibi birde bu bahsettiğim sorunlarla beraber tarım arazileri talan ediliyor. 

Dünyanın yaşadığı iklim değişikliği ve kuraklık tehdidi önümüzdeki yıllarda tarımı çok daha önemli bir hale getiriyor. Buna rağmen ilimizdeki tarım arazilerinin böylesi talan edilmesine niye kimse ses çıkarmıyor anlamak mümkün değil. 

Bu talan kim dur diyecek?  
 

Bu haber toplam 4153 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum