CHP’de kavga büyüyor “İspat edemeyen şerefsizdir!”

CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınan ve partisinden ihraç edilen Semih Şahin’in açıklamalarına cevap verdi.

Milletvekili Yaşar Tüzün, partisinin il başkanlığı binasında yaptığı açıklamada, Semih Şahin’in Tüzün’e yönelik ‘İş takipçiliği yapıyor’ iddialarına sert çıkışan Tüzün, “İspat edemeyen müfteridir, namussuzdur, şerefsizdir” diye konuştu.

MV. TÜZÜN BELGE GÖSTERDİ

Rüşvet operasyonu kapsamında tutuklanan danışman Selçuk Erdağı’nın para istediğine dair bir iş yeri sahibinin yazdıklarını ve İstanbul’daki bir firmaya gönderilen paralara ilişkin belgeyi gösteren Mv. Tüzün, sürece ilişkin detaylı açıklamalar yaptı.

SELÇUK ERDAĞI’NIN ODASINDAN AJANDA ÇIKTI

Tüzün ayrıca, rüşvet operasyonun ardından Selçuk Erdağı’nın odasından çıkan bir ajandayı göstererek ajandanın içerisinde kendisi ve il başkanı Metin Yaşar ile ilgili gün gün notların yazıldığından bahsetti. Tüzün, “Kumpas kurulduğunu söyleyenlerin kendileri kumpas için hazırlık yapmışlar. Kimlerin komplocu kumpasçı olduğu burada belli. Suçüstü yakalanınca bunu odada unutmuşlar.” ifadesini kullandı.

“HARAM YOLUNDA SİYASET YAPARSANIZ SİYASET SİZE HARAM OLUR”

Semih Şahin’in partisi tarafından alınan kararlara saygı duymadığını ve yaşananlarla ilgili hiç üzerine alınmadığını söyleyen Milletvekili Tüzün, “Bu adamı ben getirdim ve siyaseten bedelini ben ödeyeceğim demedi ve yönetim kurullarımızı suçlamaya kalktı. Tüm siyaset yapanlara söylüyorum; "Eğer haram yolunda siyaset yaparsanız siyaset size haram olur." şeklinde konuştu.

Semih Şahin’in Yüksek Disiplin Kurulu (YDK)’da kendisine yöneltilen 11 adet soruyu kamuoyu ile paylaşan Milletvekili Tüzün’ün açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:

BUGÜNE KADAR NEDEN KONUŞMADI?

“Hiçbir belediye başkanının başına gelmeyenler Semih Şahin'in başına geliyorsa öncelikle iğneyi kendisine batıracak. CHP örgütü her zaman olduğu gibi gereğini yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir. Bugüne kadar neden konuşmadınız diyenler olursa biz partimizin tüzüğünü, partimizin yönetmeliğini en iyi şekilde bilenlerdeniz. Partimizin yetkili organları başta merkez yönetim kurulu, YDK, gerekli siyasi soruşturmayı yapmadan benim il örgütü olarak toplantı yapmam basın açıklaması yapmam çok doğru değildir. 

BELGEDE YAZANLARI OKUDU

Perde arkasında yaşanan gelişmelerden bahsetmek istiyorum. 7 Mart 2020 tarihinde eski bir milletvekili arkadaşımızın tarafıma yazılı olarak gönderdiği bu beyanı sizinle paylaşmak istiyorum. Beyanı yapan kişi Okan Ulubaş. Yani rahmetli Erol Kırmacı’nın damadı, Abdullah Eğilmez'in bacanağı. Kendisini tanıtıyor, kim olduğunu söylüyor ve gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

‘Kafeteryanın açılması için gerekli olan ruhsatın çıkartılması sürecinde bizim mülk sahibi olmamız ve ruhsat çıkartılması için hiçbir teknik sorun olmamasına rağmen belediye başkan yardımcısı Selçuk Erdağı eşimin ablasını görüşmeye çağırdı. Bu işin kolay olmadığını ancak her zaman bir çözüm yolu olduğunu söyleyerek kendisine taleplerini iletti. Durumu belediye başkanı ile görüşen baldızım herhangi bir teknik sorun olmadığını Selçuk bey ile gerekli görüşmeleri yapıp ruhsatı alabileceği cevabını aldı. Başkan ve yardımcısının aralarındaki ilişkiyi bilmemekle beraber bu danışıklı dövüş ortamı ve Selçuk Erdağı’nın aleni rüşvet talebi karşısında deyimi yerindeyse beynimden vurulmuşa döndüm. İstanbul il yönetimi üzerinden de bu konuyu merkeze ve milletvekiline ilettim. Selçuk Erdağı ile görüşmeye gittim ve rüşvet istemedeki rahatlığını ve yüzsüzlüğünü görünce avukatım bile pes etti. Bir şekilde bunu çözeceğimi düşündüğümden tehditlerin işe yaradığını düşünmesi amacıyla bu konuyu düşünmem gerektiğini söyleyip çıktım. O kadar zoruma gitmişti ki kendisini Süleyman Soylu'ya ihbar etmeye karar verdim. Ancak ne yazık ki bunu içime sindiremedim ve sonuçta bu karaktersiz yüzünden partime zarar vermeyi kendime yakıştıramadığım için son çare olarak sizlere yazıyorum.’

KOMİSYON KURULDU

Bu bir yazılı belge, bu adı soyadı imzası olan bir belge. Biz bu belgenin aynısını aynı gün Semih Şahin'e ilettik. Senin çalışma arkadaşlarınla ilgili böyle bir suçlama var bu konuda çözüm önerin nedir diye sunduğumuzda "Bunlar iftira" dedi. O zaman sizin hemen avukatlarınızı çağırıp bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunun dedim. Maalesef Semih Şahin suç duyurusunda bulunmadı.

Bilecik'te iş yapan esnaflarımız, iş adamlarımız, müteahhitlerimiz danışmanı aracılığıyla İstanbul'da faaliyet gösteren müşavir firma hesabına para gönderilmesi talep ediliyor. Sorduk dedik ki; bunlara neden ihtiyaç duyuyorsun, eğer belediyeye yardım yapılacaksa bunların belediyenin resmi hesaplarına yapılması gerekir dedik. Bu ve buna benzer şikayetler yazılı ve sözlü olarak çoğalınca il yönetimimiz 4 kişiden oluşan bir komisyon kurdu. Bu komisyon rüşvet istenilen, maddi yardım istenilen kişilerle birebir görüşme yaptılar.

14 Mart 2020 tarihi ile bu çalışmanın sonrasında 14 Mayıs 2020 tarihinde CHP il başkanlığı binasında il başkanı, ilçe başkanı ve belediye meclis üyelerimiz Semih Şahin'e bu soruları sordu. Bu yazılı şikayetler için neden şikayette bulunmuyorsunuz, bu paralar neden buraya yatıyor diyerek toplantı düzenledik ve toplantı tutanak altına alındı.

TUTANAK TUTULDU

Bu tutanaktaki maddeleri paylaşmak istiyorum. 14 Mayıs 2020 tarihinde İl başkanı, ilçe başkanı, milletvekili, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleriyle yapılan değerlendirme toplantısında alınan karar ektedir.

1- Kayı A.Ş.'nin hesaplarının belediye meclis üyelerimiz ve bağımsız denetmenlerce denetlenmesi, 

2- Bugünkü toplantıda toplantı sonrası 15 gün içinde belediye tarafından iddiaların takipçisi olup sonuç değerlendirme toplantısını 30.05.2020 tarihinde yeninden yapılması

3- İl başkanı, ilçe başkanı, milletvekili, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleriyle birlikte Selçuk Erdağı ile kamuoyunda konuşulan konularla ilgili ikazlarda bulunup, görevinden uzaklaştırılması. 3 maddelik tutanak.

“FARE KÖŞEYE SIKIŞINCA KEDİYE SALDIRIRMIŞ”

Maalesef Semih Şahin ne KAYI A.Ş.'nin defterlerini inceletti, ne sorulan sorulara cevap verdi ne de danışmanı Selçuk Erdağı'yı görevden uzaklaştırdı. Eğer dışarıda yağmur yağıyor ise ben bu yağmurda ıslanmam diyemezsiniz. Selçuk Erdağı'yı Bilecik'e kim getirdi, ona bu yetkiyi kim verdi? Buradaki muhattabımız Semih Şahin'dir. Ama sosyal medya üzerinden olağanüstü bir kampanyayla kendilerini savunmaya çalışıyorlar ki bu tarifin Türkiye'de toplum dilinde fare köşeye sıkışınca kaçacak delik bulamayınca kediye saldırırmış. Bu aşamadan sonra bize, partimize ve yetkili organlarımıza olağan üstü saldırmaya başlamışlardır. 

“SUÇLULUK PSİKOLOJİSİNDEN KURTULMAK İÇİN ÇAMUR ATILMAKTADIR”

Ben 5 defa TBMM'de Türkiye anayasasını, kanunlarını halkımı ve milletimi koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin etmiş birisiyim. Meclis Başkan Vekilliği yapmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna oturmuş birisi olarak söylüyorum ki; Biz suçluyuz psikolojisinden kurtulmak için partimize ve bizlere çamur atılmaktadır. Bu doğrultuda tüm bu konuşulanlar yazılı ve sözlü belgeler sonrası suçüstü yakalanan Selçuk Erdağı bizim muhattabımız değildir. Bu süreçte 3 ayrı birim tarafından süreç yürütülmektedir. Yargı süreci, idari süreç ve siyasi süreç. Bu siyasi süreci de sizlerle paylaşmak istiyorum.

CHP Merkez ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri suçüstü yakalandıktan sonra toplantılarında Semih Şahin'i soruşturma bitinceye kadar istifa etmesini, etmezse de gerekli yüksek disiplin kurulunun tüzük gereği kurala uymasına karar verdi.

İl yönetimimiz Semih Şahin'in partiden istifa etmesi gerektiğini, bu süreç sona erdikten sonra tekrar üye olabileceğini ancak istifada direnirse YDK tarafından sürecin başlatılması yönünde karar aldı. 

Sonrasında yerel yönetimler komisyonumuz Bilecik'e geldi ve ilçe yönetimi, il yönetim kurulu, belediye meclis grubuyla tek tek görüştü. Bu görüşmeler kayıt altına alındı ve Semih Şahin'in Ankara’ya çağırılarak Seyit Torun genel başkanımızın talebiyle partiden istifa etmesi gerektiğini, etmenin zorunlu olduğunu bu süreçte partiye kurumsal olarak zarar vermemesi gerektiğini yüzüne söyledi.

“İSTİFA ET DENİLMESİNE RAĞMEN İSTİFA ETMEDİ”

Aradan 10 gün geçti, Semih Şahin istifa etmedi. Yapılan merkez yönetim kurulu toplantısında oy birliğiyle karar aldı. Bu karar öncesi Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Oğuz Kağan Salıcı, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun MYK kararı öncesi bizzat Semih Şahin'e biz sana sözlü olarak tebliğ ettik. Sen istifa etmedin MYK'da karar alacağız istifa et demesine rağmen yine istifa etmedi. MYK üyelerimizin genel başkanımızın da bulunduğu toplantıda oy birliğiyle tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle Semih Şahin YDK'ya sevk edildi.

YDK'mız partimizin yargı organıdır yani partimizin mahkemesi YDK'dır. Savunma hakkı kutsaldır denilerek YDK Semih Şahin için Mart ayında toplandı. Gelip kendisi avukatı Çağatay Karaahmet ile birlikte ifade verdi. Aynı zamanda şahitlerini götürdü. Savunma hakkını tekrar kullanmak istiyoruz dediler ve nisan ayında YDK tekrar toplandı yine şahitleriyle birlikte ifade verdi. Ek savunma talepleri oldu mayıs ayında tekrar YDK toplandı ve avukatı ve şahitleriyle birlikte ifade verdi ve 4 defa toplanması gereken kurul haziran ayında tekrar toplandı. Semih şahin, avukatı ve şahitleri burada tekrar ifade verdiler. Semih Şahin ben suçumun, neden ihraç edildiğimi bilmiyorum diyor ya kendisine sorular soruldu ve bunları cevaplandıramadı ki YDK üyelerimizi ikna edemedi ve parti üyeliğinden ihraç edildi. Savunma hakkı kutsaldır söylemi yerine getirilmiş ve Semih Şahin avukatı ve şahitleriyle 4 defa YDK'da ifade vermiştir. Ama YDK üyeleri kendi hür iradeleriyle karar vermiş ve ihraç etmişlerdir.” ifadelerini kullandı.

VİDEO İZLETTİRDİ, 11 SORU YÖNELTTİ

Mv. Tüzün, açıklamasının devamında, Semih Şahin’in belediye meclisi toplantısında “Belediye Başkanlık görevim bittiğinde bir dikili ağacım olmayacak” ifadelerinin yer aldığı videoyu göstererek, Semih Şahin’in cevaplayamadığı 11 soruyu kamuoyu ile paylaştı.

Tüzün, “O zaman biz soralım” diyerek şöyle devam etti:

“1- Danışmanın Selçuk Erdağı ile ilgili yapılan şikayetlerde şikayetçinin adı soyadı ve adresi bulunan ve rüşvet talebi içeren şikayet için neden suç duyurusunda bulunmadın?

2- Bilecik'teki esnaf ve müteahhitlere Rumeli Denetim Mali Müşavirlik A.Ş. isimli İstanbul'da bulunan firmaya mali danışmanlık hizmeti bedeli adı altında neden para yatırttın? CHP örgütümüzün ve Yiyecek Maddesi Odası Başkanının yazılı ve sözlü uyarısına rağmen neden bu firmaya para yatırtmaya devam ettin?

3- 14.05.2020 tarihinde parti binamızda yapılan toplantıda tutanak altına alınan KAYI A.Ş.'nin Belediye meclis üyelerimizin Bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenmesi kararını neden yerine getirmedin?

4- 14.05.2020 tarihinde parti binamızda yapılan toplantıda alınan karar gereğince şikayet ve isteklerin yerine getirileceği ve bilgilendirme yapılacak denilmesine rağmen neden bu iddialara cevap vermedir?

5- 14.05.2020 tarihinde yapılan toplantıda alınan karara göre belediye meclis üyelerimizce Selçuk Erdağı'nın görevden alınma talebini neden yerine getirmedin?

6- Kamuoyu tarafından elmas çay bahçesi olarak bilinen iş merkezinin, iş yeri, dükkan ve ofis olarak ayrı ayrı satılmasının belediyeye çok daha yüksek rakamlar kazandıracağı aşikar iken tarafını örgütten yapılan tüm uyarılara rağmen bütün olarak neden satma gereği duydun?

7- 2021 haziran ayında Elmas çay bahçesi satışından 1 ay sonra 29.07.2021 tarihli 24/290 yövmiye numarasıyla 596987911 hisse nolu bodrum turgut reisteki yaklaşık 6 milyon tl değerindeki villayı nasıl satın aldın?

8- Belediye meclis toplantısında yapmış olduğun açıklamada benim bir dikili ağacım yok, başkanlığı bırakınca da olmayacak demene rağmen Bilecik'teki ve Bodrumdaki villaların ile lüks otomobili nasıl satın aldın?

9- Pelitözü bölgesindeki 256/37 parselde bulunan 19 bin 21 metrekarelik tarlayı neden imar değişikliği yaparak çok katlı ticaret alanı olarak imar planını değiştirdin?

10- Pelitözü mevkiinde toplam 525 hektarlık alanda ailenize ait olan tarlayı neden imar planı değişikliği yaparak bu alanda bulunan tek akaryakıt istasyonu haline getirdiniz?

11- Bilecik Öykü sitesinde oturduğunuz evi kardeşim aldı dediniz. Madem kardeşinizin durumu bu kadar iyiydi seçim kampanyası döneminde bir araç temin edemedi ve Semih Şahin olarak Şişli Belediyesinden kiralık araç ile çalışmalarını sürdürdü. Kardeşinizin son 5 yıllık gelirini Bilecik kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?

Semih Şahin partimizin aldığı kararlara hiç saygı duymadı ve üstüne alınmadı. Bu adamı ben getirdim ve siyaseten bedelini ben ödeyeceğim demedi ve yönetim kurullarımızı suçlamaya kalktı. Tüm siyaset yapanlara söylüyorum; "Eğer haram yolunda siyaset yaparsanız siyaset size haram olur.” diye konuştu.

“İSPATLAYAMAYAN ŞEREFSİZDİR”

Mv. Yaşar Tüzün, açıklamasının devamında, Semih Şahin ve Veli Çelik ile birlikte yaptıkları görüşmenin detaylarını anlatarak, şunları dile getirdi:

“Esnafımız meydandaki binanın açılmasını istiyor ve bende kendisine ilettim. Niye açmıyorsunuz dediğimde müteahhit firmanın yapacaklarının olduğunu söyledi. Bizim onlarla özel durumumuz var, açarız falan diye konuştu. Bende dedim ki halkın talebini iletmekle mükellefim. Daha sonra bana siz halledin dediğinde tanımadığımı söyledim. Özel kaleminden müteahhit Veli Çelik’in numarasını istedi bende ilk kez aradım. Ben kendisini tanımıyorum onda da benim numaram yok. Kendisiyle görüştüm biz sokakta yürüyemiyoruz dediğimde belediyenin değişiklik yaptığını söyledi. Aradan geçen zaman zarfında Veli bey ve Semih Şahin ile birlikte görüştük. Veli bey Semih Şahin’den imza yetkisi olmayan kişilerle görüşmek istemediğini söyledi. Semih Şahin buna çok bozuldu ve tepki gösterdi. Toplantı başlamadan bitti. Satışla ilgili hiçbir şey konuşulmadı.

Her kim Yaşar Tüzün iş takipçiliği yapıyor der ise ispatlamayan müfteridir, namussuzdur, şerefsizdir. Bu kadar net. İspata davet ediyorum.” dedi.

Tüzün son olarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Mv. Tüzün’ün basın açıklamasına İl Başkanı Metin Yaşar, Merkez İlçe Başkanı Berna Pamukçu, ilçe başkanları, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri de katıldı.