ÇİFTÇİ, DOMATESTEN UMDUĞUNU BULAMADI

Marmara Bölgesinin en verimli topraklarının bulunduğu birkaç bölgeden biri olan Osmaneli çiftçisi, verimli topraklarda çalışmasının ve alın terinin karşılığını alamamaktan yakındı. 

Karpuz sezonunda karpuz fiyatlarının 20 kuruşa kadar düşmesi ile zarar eden masraflarını dahi çıkartamayan Osmaneli çiftçisi, bel bağladığı domates üretiminden de gerekli fiyatı bulamadı. 

Karpuzun sona ermesi ile birlikte ektikleri domateslerin hasadına başlayan Osmaneli çiftçileri, salçalık domatesin kilogram fiyatının 35 kuruş, yemelik domatesin fiyatının da 50 kuruş olması ile birlikte bu senede hayal kırıklığına uğradı. Geçtiğimiz Çarşamba günü ziyaret ettiğimiz Soğucakpınar ve Selçik köyü çiftçileri, “Karpuzda zarar ettik. Ettiğimiz zararları Domateste kurtarırız derken, domates fiyatları da en düşük seviyelerde seyrediyor. Köylerimize alıcı gelmiyor. Gelen alıcılar da salçalık domatese 35 kuruş, yemelik domatese de 50 kuruş fiyat belirliyorlar. Bu fiyatlar bizlerin fide, ilaç ve gübre paramızı dahi çıkartmaz. Birçoğumuz Mazotu, fideyi, ilacı, gübreyi sezon başında veresiye olarak alıyoruz. Domates hasadından sonra bu borçlarımızı ödemek zorundayız.

Domateste Rusya ile ihracat bağlantıları da kesildiğinden, ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Domatesin çıktığı ilk günlerde fiyatlar bu olursa, on gün sonra bu fiyatlar daha da aşağıya iner. Neredeyse çiftçilikten pes etmiş duruma geldik. Bundan sonraki yıllarda tarlalarımızı ekmemeyi dahi düşünüyoruz. Böyle verimli topraklara sahip olan bizler ve özellikle gençlerimiz, çiftçilikten para kazanamadığı için, fabrikalara gidip asgari ücretle çalışıyorlar. Oysa çiftçinin üretmiş olduğu ürünler gerçek değerini bulsa, bizim köylerimizden bir tek genç şehirlere göç etmez, asgari ücrete de talim etmez” dediler. 

Yetkililerin çiftçilerin durumuna bir çare bulmasını isteyen çiftçiler, “ne yapsak para etmiyor. Hükümetimizin, Tarım Bakanlığımızın bizlere destek olmasını istiyoruz. Mazot çok pahalı. Fide, gübre ve ilaç fiyatları da aynı şekilde. Çiftçi ve köylüye destek olunmazsa, Türkiye çok yakın bir zamanda bütün gıda maddelerini dış ülkelerden ithal etmek zorunda kalacaktır. Oysa bu topraklar hakkıyla işlense, ekilip biçilse, değil Türkiye’yi Avrupa’yı doyuracak kapasitede. Yeter ki biz Türk Çiftçisine destek olunsun” dediler.