DOĞU TÜRKİSTAN KAN AĞLIYOR
Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne dikkat çekmek ve seslerini duyurmak adına İstanbul’dan Ankara’ya yollara düşen heyet, Bilecik’te Alperen Ocakları’nın misafiri oldu. Bilecik’te ağırlanan Doğu Türkistanlı grup, Şeyh Edebali Türbesi’ni ziyaret ederek Sarıkamış Harekatı’nın 104. yılı dolayısıyla düzenlenen anma yürüyüşüne katıldı.
Yürüyüşün ardından Şeyh Edebali Türbesi’nde pankart açan Doğu Türkistanlılar, Şeyh Edebali diyarından seslerini duyurmaya çalıştı. Heyete öncülük eden Uygur Türkü Erşidin Erkin Doğu Türkistan’ın kan ağladığını belirtere haykırırcasına yardım istedi.
Türk Milleti’nin zulme sessiz kalmamasını isteyen Erşidin Erkin, insanın tüylerini diken diken eden açıklamasında sitem dolu sözler sarfetti. Erşidin Erkin, “Sizden sadece zulme ses çıkarmanızı istiyoruz. Doğu Türkistan için hiç dua ettiniz mi? Filistin için Yemen için dua ediyorsunuz, onlar Müslüman ise bizde Müslümanız. Uygur demek Müslüman demektir. Hiçbir zaman dilimizden dinimizden vazgeçmedik. Bize sahip çıkmanızı istiyoruz” dedi.
1985 yılında Doğu Türkistan’da doğan ve 2015 yılında Türkiye’ye gelen Erşidin Erkin, gazetemize yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
‘TÜRK’ÜM MÜSLÜMANIM DİYEMEDİK’
“1985 yılında Doğu Türkistan’da doğdum. Kendi topraklarımızda ben Türk’üm, Müslüman’ın diyemeden büyüdük. Çünkü Türk ve Müslüman olmak yasakmış. 2015 yılında Türkiye’ye geldim. İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşe başladım. Yürüyüş amacımız Doğu Türkistan’da zor durumda olan kan kardeşlerimizin, din kardeşlerimizin sesini duyurmak.
‘TÜRK VE MÜSLÜMAN OLMANIN BEDELİNİ KAN İLE ÖDEDİK’
Doğu Türkistan diye bir toprak var. O toprak Türk dünyasının Ata toprağıdır. Biz kendi topraklarımızı hiçbir zaman bırakıp kaçmadık. Bize emanet olan topraklarımıza her zaman sahip çıktık. Türk ve Müslüman olmanın bedelini her zaman kan ile ödedik ve ödüyoruz.
‘BU MESELE, TÜRK VE MÜSLÜMAN MESELESİDİR’
Şu anda Doğu Türkistan’da zulüm var. Bizim hiçbir parti, siyasetçi ya da dernekle işimiz yok. Bu mesele Türk meselesidir, bu mesele İslam meselesidir. Bu mesele, vicdan sahibinin meselesidir. Madem elimizden bir şey gelmiyor ama bu zulüme karşı seslenme özgürlüğümüz var. Biz Doğu Türkistan’da savaşmak istiyoruz ama savaşamıyoruz. Orada tırnak makası bile yasaktır. Evinde kullanacağın bıçağı bile izinle veriyorlar. Filistinli taş atabiliyor ama bizim orada taş bile bulamıyorsunuz atmak için.
‘BİRLİK OLALIM İSTİYORUZ’
Çocukların anne babaları yok hepsi hapishanede. Sahip çıkacak kimse yok çocuklar donarak ölüyor. Biz kan kardeşimiz Türkiye’den yardım istemeye ya da savaşın diye gelmedik. Sadece şu zulüme karşı birlikte dur diyelim, birlikte seslenelim demeye geldik. Birlik olalım istedik şimdi biz terörist olduk. 10 sene önce bizim 35 milyon nüfusumuz vardı. Şu anda 25 milyon nüfusumuz kaldı.
Kardeşlerim, dindaşlarım, sizlerden fazla bir şey istemiyoruz zaten hiçbir şey istemedik. Sizleri sevdiğimiz için Doğu Türkistan’da hapishanelerde yatıyoruz. Üzerimizde Türk bayrağı olunca bizi hapishanelere atıyorlar.
‘BİZE SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUZ’
Gittiğimiz her yerde söylüyorum şu anda 32-33 ili gezdik. Lütfen yardım edin ses verin. Söylemekten gözümüzdeki yaşlarda bitti. Biz hiçbir zaman ağlayarak büyümedik. Kanımız ile ağladık. Doğu Türkistan sizin düşündüğünüz gibi kolay bir yer değil. Sizden sadece zulme ses çıkarmanızı istiyoruz. Doğu Türkistan için hiç dua ettiniz mi? Filistin için Yemen için dua ediyorsunuz onlar Müslüman ise bizde Müslümanız. Uygur demek Müslüman demektir. Hiçbir zaman dilimizden dinimizden vazgeçmedik. Bize sahip çıkmanızı istiyoruz.
‘NEDEN KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR?’
Siz şimdi yatağınızda rahat rahat uyuyorsunuz, çayınızı rahat rahat içiyorsunuz. Şu saniye içinde yüzler kişi ölüyor. Onların suçu ne? Türk ve Müslüman olmak bu kadar zor mu? Neden kimsenin sesi çıkmıyor? Hani nerde bizim kan kardeşliğimiz, din kardeşliğimiz.”
Kaynak:Ahmet MEŞE
Bu haber toplam 6212 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.