ERDAL'DAN SERTLER'E CEVAP;'MAKAMI DOLDURAMADIĞININ İSPATIDIR'

Gazetemiz sahibi Şadi Erdal, İl Genel Meclisi Başkanı Oğuz Sertler'in Nisan ayı son birleşiminde sarf ettiği iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Basın Masası programında Gazetemiz Sayfa Editörü Sinan Önce'nin konuğu olan Erdal, Sertler'in hile ve desise ile elde ettiği İl Genel Meclis Başkanlığı koltuğunu cismen doldurduğunu fakat ruhen ve manen dolduramadığını ifade ederek: "Nitekim de son yaptığı açıklamayı halkın meclisinin makamında oturarak yapmıştır. Eğer birine çatmak istiyorsa makamı terk edecekti. Başka bir yerde basının huzurunda ne söyleyecek ne ithamda bulunacaksa yapacaktı. Ama bu arkadaş hile ve desise ile elde ettiği makamı, halkın makamını kirletmeye uğraşmıştır. Böylece gerçekten o makamı dolduramadığının da bir ispatıdır bu. Biz bunun için; koltuğunu dolduramayacağı, partisine ihanet ettiği için karşı geldik." dedi. 

Şadi Erdal'ın açıklamalarının ayrıntılarını videodan izleyebilirsiniz. 

Sinan ÖNCE: Değerli izleyenler bir basın masası programıyla karşınızdayız. Bugünkü programımızda gazetemiz sahibi Şadi Erdal ile beraber gerçekleştireceğiz. Konumuz ise bugünkü gazete manşetinde yer alan haber ile ilgili olacak. 

Bildiğiniz gibi İl Genel Meclisinin Nisan aynın son birleşiminde meclis başkanı Oğuz Sertler gazetemiz sahibi Şadi Erdal’ın 23.04.2016 tarihinde ki Bamteli programında söylediği sözlerle ilgili birtakım iddialarda bulunmuştu. Gazete muhabiri olarak birleşimi ben takip etmiştim. Biz takip ettiğimiz haberlerle ilgli olanı biteni metne dökeriz, metne döktükten sonra yazı işleri müdürümüzün onayına sunarız. Eğer ki onaylarsa yazı gazetede çıkar, eğer onaylamazsa çıkmaz. Bu haber de bu tarzda bir haber. Ben meclisin son birleşiminde yaşanan olayları yazıya döktüm yazı işleri müdürümüz bunu onayladı ve gazete manşetinde çıktı. 

Haber yayınlandıktan sonra da Şadi Bey’e de söz hakkı düşmüş oldu. Gazete sahibi Şadi Erdal’ın Oğuz Sertler ’in yönelttiği iddialar ile ilgili görüşlerini alacağız. Evet Şadi Bey siz bu iddialara neler söyleyeceksiniz?

Şadi ERDAL: İl Genel Meclis Başkanı benimle ilgili sadece yalancı ithamında bulunmuş. Esasında hile ve desise ile elde ettiği milletin koltuğunu cismen doldursa da ruhen ve manen dolduramamıştır. Nitekim de son yaptığı açıklama halkın meclisinin makamında oturarak yapmıştır. Eğer birine çatmak istiyorsa makamı terk edecekti başka bir yerde basının huzurunda ne söyleyecek ne ithamda bulunacaksa yapacaktı. Ama bu arkadaş hile ve desise ile elde ettiği makamı halkın makamınıda kirletmeye uğraşmıştır. Böylece gerçekten o makamı dolduramadığının da bir ispatıdır bu. Biz bunun için; koltuğunu dolduramayacağı, partisine ihanet ettiği için karşı geldik. Mevlâna diyor ki; “Bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye.” Esasında cevap bile vermeye değmez ama yine Mevlâna “suskunluk, suçluluktur” diyor. Bize bu ithamı yapan karşısında o kadar susmak ve oradaki konuşmalar sırasında meclis başkanının yaptığının hatalı olduğunu yüzüne söyleyen arkadaşlar gerek o makamın kutsiyetine gerek bize inanarak itiraz etmişler. Biz de şimdi bize yapılan itham karşısında susarsak bu arkadaşlara ihanettir ayrıca suçu kabul etmektir. 

Benim 23.04.2016 yılında ki konuşmamın bir cümlesini cımbızla çekmiş bundan evvel söylenenler ve sonra söylediklerimi yok farz ederek ki benim söylediğim sözlerde çok ağır laflar var. İstifaya davet ediyorum. Partisine ihanet eden bu arkadaş çok fazla söylemek istemiyorum ama evvelce de zaten ülkücü kökenlikten oraları itham ederek ayrıldı bu partiye geldi oraya ihanet etti geldiği AK Parti’ye Ak Parti'ye de ihanet etti. Bakalım Ak Parti’den sonra da Allah Kerim nerelere ihanet edecek.

Şimdi bu programda sadece benim şu cümleme 'benim özel idareye veya il genel meclis başkanlığına yaptığım tek iş yok diyorum' doğru bunu söylüyorum ama bundan önceki cümleleri almıyor. Orada bir önceki cümlem bu hususta en sert tepki gösteren sakarya gazetesi ve ben oldum. Yani il genel meclisine seçiliş usulüne en fazla itiraz eden sakarya gazetesi ve ben yazılarımla oldum. 3 haftadır köşe yazılarında bu durumu tenkit ediyorum. Şimdi bazıları bize yorumlarda diyorlar ki bakın bunu almıyor "gelirin mi kesildi" hiçte öyle değil. Gelir diye bir şey yok zaten. Benim özel idareye veya il genel meclis başkanlığına tek iş yok diyorum, doğru. Bu yaptığım tek iş yok. Gelirin mi kesildi hatta orada Serkan Yıldırım geldikten sonra yorumlarda bize "sen oradan istifade ediyorsun" ithamlarında bulunuyorlar. Ayrıca yine Bozüyük’teki bir çok arkadaşımla görüştüğümde bana şunları söylediler "Senin il genel meclis başkanlığının seçimlerinde Oğuz Sertler’in başkan seçilmesine bu kadar itiraz etmenin sebeplerinden birisi senin oradan usulsüz veya zamansız faturalar kesip para kazanmanmış ve zamanla bunlar açıklanacakmış."

Tabi ben bunları yazmadım o zaman ama işte bu sözlere ithafen yani benim burada demek istediğim özel idareye usulsüz bir fatura kesmedim benim tüm konuşmalarımda yazdım hatta gelirin mi kesildi yorumlarına atıfta bulunarak ben bunları söylüyorum.

Şimdi gelelim bu arkadaş esasında meclis başkanı seçildikten sonra bir açıklama yaptı dedi ki ben komisyonlara seçilmeyeceğim ama komisyonlara seçildi ayrılmadı. Dün yazı işleri müdürümüz açıkladı bir kere benim özel idareye hiç fatura kesmeyeceğim deme lüksüne sahip değilim neden?

Dün yazı işleri müdürümüz açıkladı bir kere özel idare il özel idaresine bağlı olan kurumlarının ihalelerini veriyor bu ihaleleri özel idare ben sadece Sakarya gazetesine çıkarttıracağım ben sadece değişimde çıkartacağım veya ben sadece yarında çıkartacağım deme lüksüne sahip değil. Bu resmi ilanlar vilayette valinin emrinde çalışan basın bürosuna getirilir basın müdürlüğü adilane bir şekilde bütün gazetelere dağıtır ve bugüne kadarda adil dağıtmadığıyla ilgili tek şikâyet olmamıştır basın müdürlüğüne bu hususta teşekkür ederim gayet güzel işini yapmaktadır. Onun için bizim yazı işleri müdürümüz açıkladı 2016 yılı içerisinde 73.120.72 kuruş faturam kesilmiş bu kadar veya bundan bir fazla veya çok az miktar aşağıda diğer gazeteci arkadaşlarında faturası vardır, bunun haricinde il özel idaresi bir yıl yani 2015 yılı içerisinde yaptığı işleri halka duyurmak için bir kitapçık bastırmaya karar vermiş ve bunu ihaleye çıkartmış, bize de vermiş yarına da vermiş değişime de vermiş belki diğer matbaalara da vermiştir bilmiyorum bu tekliflerin içerisinde de 14.700 lira biz vermişiz 16 bin küsür lira bir gazete vermiş ve 18 bin lira da başka bir arkadaş vermiş ve bunlar kapalı zarf usulüyle ve bu zarflarda özel idarede ihale komisyonunda bütün herkesin huzurunda açılıyor biz burada en düşük fiyatı vermişiz hatta özel idareye para bile kazandırmışız çünkü 14bin küsür lira biri veriyor 16bin küsür biri 18bin küsür biri veriyor ve bu işi yapmışız sağlam teslim etmişiz bugüne kadarda hiçbir itiraz olmamıştır ve bu bizim hakkımız.

Gelelim bunun haricinde yine orada bir memur arkadaş görevlendiriliyor çok az miktarlar bin tl iki bin tl lik işler için herkesten fiyat alıyor ondan sonra müdürüne götürüyor kim en düşük fiyat verdiyse kimse kimsenin ne fiyat verdiğini bilmez bizde 875 tllik bir davetiye basmışız bunların yekünü 88.873.90 kuruştur.

Sinan ÖNCE: Yani 82 bin değil, 88 bin. 

Şadi ERDAL: Bakın milyarlarca bütçe veriliyor Ankara’dan. Temin edilen paralarla bütçeye sahip bir il genel meclisi var. Bu harcamaları da İl Genele Meclisi karar alıyor bürokratlarla da bunları tatbik ediyor. Milyarlarca bütçeyi kontrol altında tutan meclisin başkanlığını yapan bir adam orada bütün benim çıkan faturalarımı incelemeye alıyor ama 4 tane faturanın toplamının 88.873.90 olarak hesaplayamıyor da 82 bin 300 tl olarak hesaplıyor. Yani bunu bile yanlış hesap eden bir adam, 6 bin liralık bir hesap hatası yapıyor ve meclis başkanlığı yapıyor ondan sonra da kalkıyor benim konuşmamı cımbızla alıyor ve beni suçlamaya kalkıyor. Bana şunu demiş, bunu demiş demeye gerek yok dün açıkladık. Bütün basının huzurunda yapıyor bu açıklamayı. Ben kendime güveniyorum gazetemde de onun konuşmalarının aynılarını yayınladım. Hiçbir basın kuruluşu arkadaş bugüne kadar onun bu açıklamasını yayınlamadı. Bir şey demiyorum ben. Benim kendime güvenim var ama bu arkadaş orada meclisteki arkadaşların itirazları üzerine basın açıklaması yapacaksan dışarıda yap bu makamda yapamazsın” demelerine rağmen yapıyor. Son zamanlar da bu açıklamalarımın sonunda “biz de burada söylüyoruz, şimdi usulsüzlük var demedik, faturalar ortadadır” diyor. Usulsüzlük var diyemiyor ve bana yalancı ithamında bulunuyor. 

Sinan ÖNCE: Peki bunları neden söyledi Şadi Bey? Neden böyle bir çıkışta bulundu?

Şadi ERDAL: Şimdi bu arkadaşımızın oraya hile ve desise ile başkan olmasını, partisine ihanetinin yanlışlığını bizde defalarca yazdık bir yıl boyunca. İtibardan düştü.  Kendisini sağda solda yaptığı sözler karşısında bir açıklama yapma mecburiyeti doğdu. Orada da konuşmamdan cımbızla çekti ve söyledi. Esasında buna cevap verme gereği bile duymuyorum ama başta da söylediğim bazı sebeplerden dolayı söylemeye, açıklama yapmaya mecbur kaldım.

Herkes birbirini bilir, şimdi benim söyleyeceklerim bunlardan ibaret. Yapılması gereken nedir? Vilayetten ve İl Genel Meclisi sekreterliğine, Valiliğe düşen bütün 3 gazete var 3 gazetenin de il özel idaresine ne şartlar altında fatura kestiklerini açıklama yapmasını isterim. Açıklama yapılsın. Çağrıda bulunuyorum. Yaptığı da yanlış bir harekettir doğru bulmuyorum. Bununla ilgili sözlerim bitmiştir. Ama şiirde severim, herkesin de sevdiğine inanıyorum. Şöyle bir şiir okumak istiyorum ben. Rıza Tevfik’in yazdığı bir şiir.

Fikrimi sarsmadı şimdiye değin

Arsızca sözleri bilmem ne beyin

Bana çifte atan şaşkın eşeğin

Kendi çiftesiyle beli kırılır 

Yine Sakarya Türküsünde üstad Necip Fazıl Kısakürek; sadece bir satırını okuyacağım.

Oluklar çift birinden nur akar birinden kir.

Bana da bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.

Sinan ÖNCE: Ben teşekkür ederim. Bir daha ki  Basın Masası programında görüşmek üzere hoşça kalın.