Gazzete’den gazetecilere özel yayın

Gazzete’den gazetecilere özel yayın

Katil İsrail Devleti’nin hedef aldığı gazetecilere yönelik “Gazzete” tarafından özel bir yayın hazırlandı.

Katil İsrail Devleti’nin hedef aldığı gazetecilere yönelik “Gazzete” tarafından özel bir yayın hazırlandı. İsrail soykırımının yıldönümünde İsrail soykırımına direnen gazetecilere ithaf edilen özel sayıda “Soykırımı belgelediğimiz için hedefteyiz” manşeti yer aldı.

Gazetecilerin yaşadıklarını ve çekilen acıların adeta satır satır tarihe not düşüldüğü özel sayıda “Katledilen her gazeteci karartılan bir gerçektir” başlığıyla mesaj yayınlandı. İsrail’in kanlı ve çirkin yüzünün bir kez daha gözler önüne serildiği bu özel sayıda yer alan mesajda şu ifadelere yer verildi:

Bugün 7 Ekim 2024. İsrail’in Gazze katliamının üzerinden tam 1 yıl geçti. Dünya bu süreçte araların da kadın, çocuk, genç, yaşlı, doktor ve gazetecilerin de olduğu binlerce kişinin öldürülmesine tanıklık etti. Bu katliamı belgeleyen gazeteciler ise işgalci İsrail tarafından özellikle hedef alındı. Şu ana kadar tam 173 gazeteci görevi başındayken katledildi.

Bir gazeteci olarak ilk vazifemiz insanlığa gerçekleri duyurmak ve haber alma özgülüğünü savunmaktır. Aynı zamanda sesi kısılan meslektaşlarımızla dayanışma göstermektir. Press For Palestine-Filistin İçin Gazeteci Dayanışması olarak 7 Ekim’den beri meydanlardayız. İşgalci İsrail’in Gazze’de susturma ya çalıştığı gazeteci meslektaşlarımızın sesi olmaya, maruz bırakıldıkları zulmü duyurmaya gayret gösteriyoruz.

Bu amaçla 18 Aralık 2023’te çıkardığımız ve Gazze’de şehit edilen gazetecilere ithaf ettiğimiz Gazzete ile ‘İsrail gazetecileri öldürse de gerçekleri gizleyemez’ dedik. İsrail tarafından hedef alınarak öldürülen gazetecilerin mücadelelerini kaleme aldık, arkalarında bıraktıkları mesajları kamuoyuna ulaştırdık. Küresel medyada çalışan meslektaşlarımızın da sadece Filistin’i desteklediği için mobbinge uğraması ve işlerinden atılmasını eleştirdik.

Bugün de burada Gazzete özel sayısı ile karşınızdayız. Bu sayı, “Katledilen her gazeteci karartılan bir gerçektir” sloganıyla, yaşanan soykırımın birinci yıldönümünde Gazzeli gazetecilerin sesi olmak amacıyla yola çıktı. Bu defa sözü, 7 Ekim Aksa Tufanı’nın üzerinden bir sene geçmesine rağmen gerçekleri haykırmaya devam eden gazetecilere bıraktık.

Sahadaki Filistinli gazeteciler ile iletişime geçerek, yaşadıklarını yazmalarını, adeta içlerini dökmelerini istedik. Birçoğunun teknik anlamda imkanları sıkıntılıydı. Ancak ses kaydı gönderebildiler. Biz de gelen dökümanları Türkçe ve İngilizceye çevirerek gazetemizi hazırladık ve bir nebze olsun onlara olan destek olduğumuzu ve yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalıştık.

Çünkü hepsinin dile getirdiği ortak bir kırgınlıkları vardı; ‘Biz Gazzeli gazeteciler olarak meydana gelen olayları, zulümleri, tam anlamıyla bir soykırımı ölüm pahasına sizlere ulaştırmaya çalışırken gerekli ve yeterli desteği görmediğimizi, yalnız kaldığımızı hissettik.’ diyorlardı.

Yorgunlardı! Dargınlardı!

Sadece Allah’a umut bağlamış bir şekilde görevlerini yerine getirme azmiyle çoğu zaman aç, çoğu zaman uykusuz, korku dolu ve zorlu koşullarda çalışıyorlardı!

Tam 1 yıl boyunca ellerindeki küçücük cep telefonu kamerasına koca bir hayatı sığdırmışlardı!

Ancak, her şeye rağmen inanıyorlardı! Direniyorlardı!

Her gün belki kendilerinin, belki de içlerinden birinin artık hayatta olmayacağı gerçeği ile yüzleşerek çalış maya devam ettiler! Canlarını ortaya koyarak inançları, mukaddesatları ve vatanları uğruna durmaksızın çalıştılar!

Ancak şunu çok net gördük ki, tüm bu hayal kırıklığı ve yalnızlık, küresel medyanın kör ve sağır hali, onların ve halklarının yaşadığı acıları anlatmalarına engel olamadı! Tam tersi, bu sayede daha fazla çalıştılar!

Hepimize, tüm dünya medyasına gazetecilik ve en önemlisi de insanlık dersi veren Gazzeli meslektaşlarımız şunları söyledi; Bizi hedef alanlara mesajımız; “Gazetecilik bizim için bir iş değil, hayatta kalma mücadelesidir.” Şehit olan her bir arkadaşımızdan sonra ‘Gerçeği anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz! diye kendi kendimize söz veriyorduk! İsrail’in tehditlerine rağmen gazeteciliği bırakmadık! Babamın cenazesi toprağa verilirken, ben yayında olanları dünyaya aktaramaya devam ediyordum! Acılara teslim olursak, motivasyonumuzu kaybede bilirdik!

Bizler için yas tutmak bir lükstü! İşte bu cümlelerin ardından bütün gazetecilik kitapları yeniden yazılsın. Bütün dünyada muhabirlik eğitimleri tekrardan gözden geçirilsin. Ve belki de en önemlisi küresel medyada verilen etik ve ahlak dersleri, tarafsızlık ilkeleri, BM kanunlarındaki işe yaramayan ve gazetecileri korumayı dahi beceremeyen kanun maddeleri yeniden düzenlensin! Bugün sınavını kaydeden insanlık, artık ayağa kalk sın! Gazze’de meslektaşlarımız İsrail tarafından öldürülüyor.

Gazze’de meslektaşlarımızın şehirleri gözlerinin önünde yok edilirken, hemen her gün bir meslek taşlarına veda ederken, tüm sevdiklerini teker teker kaybediyorlar! Geriye kalanların ise bu asil görevi yürütürken yaşadıkları üzerine yeterince konuşulmuyor. Parçalanmış cesetlerin üzerinden, kan kokularının arasında yayınlar yaparken, kalplerindeki acıyı paylaşmıyor! Gelin bugün Gazzeli meslektaşlarımızın sesine hep beraber ortak olalım! Artık kendilerini yalnız hissetmesinler! Gelin artık Gazzede yaşananlarla yüzleşelim! Belki o zaman hak ettikleri desteği onlara vermiş ve savaşın durdurulabilmesi için gerçek bir adım atmış oluruz. Unutmayalım! Katliamın üzerinden tam 1 yıl geçti ve Gazze’deki zulüm durmadan devam ediyor! İsrail medyası katliamları gizlemeye çalışırken, küre sel medya kör, sağır ve dilsiz davranıyor! 7 Ekim’den bu yana Gazze’de devam eden İsrail soykırımını kaydederek ve yaşananları tüm dünyayla paylaşan Filistinliler, açlık, susuzluk ve katliamların ortasında bile kameralarını açık tutarak yurttaş gazeteciliğinin en büyük örneğini sergiliyor! Ey Dünya! İnsanlığın yaşadığı bu zorlu sınavda sınıfta kaldın! Ey meslektaşlarının yaşadıklarına sessiz kalan koca koca medya kurumları, gazeteciler böyle zor zamanlarda sınanırlar. Basın özgürlüğü iddiasında bulunan ikiyüzlü küresel medya, masken artık düştü!

Ey her bir gazetecinin hakkını koruduğu iddia eden BM, artık yoksun! Ancak bugün hala geç değil! Gazze’de yaşanan soykırıma karşı duyarsız kalan medya kuruluşlarına da bir kez daha sesleniyoruz; Neler yaşandığını görün ve bunu doğru bir şekilde aktarın. Sizi, zulme karşı sesinizi çıkarmaya ve gerçeğin yanında olmaya davet ediyoruz! Gazetecilerle birlikte tüm insanlığı da Gazze’de yaşanan soykırıma karşı durmaya, insanlık vazifesini yerine getirmeye çağırıyoruz! Ve yineliyoruz! İşgalci İsrail! Gazetecileri öldürerek gerçekleri susturamayacaksın! Çünkü Gazze’yi destekleyen, Filistinli gazeteci meslektaşlarımızın verdikleri mücadelede onları yalnız bırakmayan, yaşanan katliama sessiz kalma yan, bunun duyurulması için gece gündüz çalışan, mesleğine ihanet etmeyen ve kalbi ile hissederek gözyaşı döken gazeteciler var. Onlara da selam olsun!”

gazzete1.jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 26 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.