GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİLECİK
Elif Günal - Köşe Yazısı
Bilecik, bugünlerde şenlik içinde. Ecdadın tarihiyle gurur duyup her sene şerefle anıyor. Bu şerefli tarihin nasıl başladığını yeniden hatırlayalım.
Osmanlıların, Oğuz Türklerinin Kayı Boyu’na mensup olduğu bilinmektedir. Bazı tarihçiler Kayıların Anadolu’ya ne zaman geldiğine dair farklı görüşler savunmaktadır. Ünlü Tarihçimiz İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın görüşünü dikkate alacak olursak Kayıların 9.yüzyılda Oğuzların Kınık boyundan olan Selçuklularla birlikte Ceyhun nehrini aşıp İran’a geldiklerini, Horasan Bölgesinde Merv ve Mahancan’a daha sonra Doğu Anadolu’da Ahlat civarına geldiğini belirtir.
‘’ Ahlat’a yerleşen Kayılar, Oradan Erzurum’a ve Erzıncan’a, daha sonra Amasya’ya gelerek oradan Halep taraflarına göç etmişlerdir. Fakat Caber Kalesi civarında resileri Süleyman Şah’ın Fırat’ı geçerken boğulması üzerine orada durmuşlar ve burada Kayılar ve onlarla beraber olan aşiretler ikiye ayrılmış, bir kısmı orada kalmış ve bir kısmı da Çukurova’ya gelmişlerdir. Çukurova’ya gelmiş olanlar da ikiye bölünerek bir kısmı Erzurum civarına Pasin Ovası’na Sürmeliçukur’a gelmiş ve burada da aralarında ihtilaf çıkarak bir kısmı asıl yurtlarına dönmüşler ve Ertuğrul ile kardeşi Dündar’ın emrindeki 400 çadır halkı bir müddet Sürmeliçukur’da kaldıktan sonra, Moğollar’ın bu taraflara akınlarından sonra Orta Anadolu’ya göç edip Alâüddin Keykubat’a müracaat ederek Karacadağ taraflarının Rum hududuna doğru yerleştirilmişlerdir.’’ İsmail Hakkı Uzunçarşılı hocamız Kayıların Anadolu’ya yayılışlarını bu şekilde aktarmaktadır.
Kayıların Anadolu’ya 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu Devleti tarafından Bizans’a komşu olan sınır bölgelerine yerleştirildiklerine dair ifadeler kaynaklarda geçmektedir.
Anadolu’nun çeşitli yerlerini gezdikten sonra Karacadağ’a gelen Kayılar Bilecik’in Söğüt ilçesine yerleşirler.
Kaynaklarda Kayıların Söğüt’e gelişi şu şekilde anlatılmaktadır:
‘’ I.Alâaddin Keykubat, ülkesinin batı sınırındaki çatışmalara son vermek için Bizans ülkesine sefer düzenler. Konya’dan 1231’e hareket eden ordu, Eskişehir civarındaki Sultan Öyüğü’ne geldiğinde Ertuğrul Bey’de Selçuk Sultanı yanında yer alır. Selçuklu Ordusu ile Rumeli’deki Aktav Tatarlarıyla desteklenmiş Bizans ordusu, bugünkü Pazaryeri ile Bozüyük arasındaki Ermeni Derbendi’nde karşılaşırlar. Savaşı Ertuğrul Bey komutasındaki Kayı Boyu’ndan gelen akıncı süvarilerin kahramanlıklarıyla Selçuklu ordusu kazanır. Bu haber Sultan Öyüğü’nde bulunan I.Alâaddin Keykubat’a iletildiğinde, Ertuğrul Gazi taltif edilerek Sultan Öyüğü kendisinde verilir. Daha sonra Alâaddin Keykubat düşmanı iyice yıpratmak amacıyla Karacahisar’ı muahasara ederse de, doğuda Moğollar’ın Anadolu’ya girdikleri haberi üzerine geri dönmek zorunda kalır. Kale’nin alınmasına ise Ertuğrul Gazi memur eder. Ertuğrul Gazi uzun süren mücadele sonrasında kaleyi almayı başarır. Daha sonra kale ve çevresini yağmalayarak Söğüt üzerine yürür ve burayı Bizans egemenliğinden Selçuklu egemenliğine sokar. Ayrıca Bilecik tekfurunu da vergiye bağlar. Bu hizmetleri karşılığında Selçuklu Sultanı da mülk olarak Söğüt’ü Ertuğrul Gazi’ye verir.’’
Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra yerine oğlu Osman Bey geçer ve Osman Bey’in ilk mücadelesi de İnegöl Tekfuruyla olur. Tekfur, vali anlamına gelmektedir. İnegöl Tekfuru, Karacahisar Tekfuru ile ittifak yaparak Domaniç’te Osman Bey ile savaşırlar. Osman Bey bu savaşı kazanır ve Selçuklu Sultanı Karacahisar Kalesi’nin fethinden sonra Osman Bey’e âlem, tuğ ve tabl göndererek uç beyliğini ilan etmiştir.
Osman Gazi’nin zaferleri diğer tekfurları da rahatsız etmiştir hatta Osman Bey’i Yarhisar Rum Beyi’nin düğününe davet edip öldürmek istemişlerdir. Rum Beyi olan Mihal, Osman Bey’e bu hain plandan haberdar eder. Osman Bey’de düğüne tedbirli giderek Yarhisar ile Bilecik’i zapt etmiş ve Yarhisar Beyi’nin gelin olacak olan kızını düğünden kaçırarak oğlu Orhan’a nikahlar. Bu olaydan sonra da uç beyliğinin merkezi Bilecik olmuştur.
Ertuğrul Gazi’nin inancı ve Şeyhedebali hazretlerinin duasıyla dirilişin başladığı Bilecik’te her sene olduğu gibi bu sene de rahmetle ve minnetle Ertuğrulgazi anılmaktadır.
Bu haber toplam 2841 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.