“Hiç bu kadar sahipsiz kalmadık”

Biz Osmanlı’nın kuruluşundan beri Küre Köyü’nde yaşıyoruz. Osmanlı’nın kurucu ailelerindeniz. Ama hiç bu kadar sahipsiz olmadık. Köyümüz asırlarca susuzluk çekti. Köy mahallelerdeki birkaç çeşmeden akan suya muhtaçtı. Gölcükteki alana artezyen vuruldu köye su getirildi. Yetmedi Akardereye artezyen kuyu kazıldı. Sonra köyün arazisine Kızıldamlar Göleti yapıldı. Artezyen kuyu barajın altına taşındı. Çok temiz iyi bol su çıktı. Bozüyük’ten su gelene kadar su oralardan geliyordu. Bozüyük’ten ve göletin dibinden gelen suyun boruları organizenin içinden geçiyordu. Organizenin hattı kenara yeniden döşendi. Bozüyük suyunun boruları artık arıza yapmaya başladı. Geçenlerde Bilecik günlerce susuz kaldı. Yer yerinden oynadı. Söğüt hat bozulunca kendi barajından alıyor. Bizim Gölcük suyu kayboldu. Nereye gidiyor belirsiz. Köyde suyun fabrikaya satıldığı söyleniyor. Köyün izni olmadan kim nasıl satar?

Geçenlerde öğrendik Kızıldamlar Barajı altındaki köyün su kuyusu, deposu hattı bozulmuş. İlgililere sorduk ama Gölcük ve Akardere suyu için cevap alamadık. DSİ iş yapmış deniyor. Bozüyük suyu boruları sanayi arazisi dışına alınırken Akardere suyu boruları bozuldu. Yeni hat döşenmedi. Yapılsın diye söyledik ilgililer hiç oralı olmuyor. Kuyumuzu, borularımızı, depomuzu kim bozduysa geri yapsın. İlgililerden derhal çözüm bekliyoruz. Koca Osmanlı’yı kuran köy hiç bu kadar sahipsiz kalmadı. Köyün kendi suları bozuldu, boruları, depoları dağıtıldı. Ne ilgilenen ne de arayan soran. Gerçek Osmanlı torunlarının yaşadığı bu kadar zulüm tesadüf olmaz. Gölcük suyu kime verildiyse geri alınmasını, Akardere suyunun kuyusunun deposunun elektrik hattının tamir edilmesini, borularının yeniden döşenmesini bekliyoruz.

Yarın bir gün bu sulara çok ihtiyacımız olacak. Türk’ün sabrı bir yere kadar olur.