KURBAN, ALLAH’A YAKLAŞMAKTIR

İl Müftü Vekili Ahmet Tokgöz, Kurban Bayramı’nın Allah’a yaklaşmak olduğunu anımsatarak, kesilen kurbanların makbul, bayramın mübarek olması temennilerinde bulundu. 

Kurban ibadetinin diğer dinlerde de olmasına rağmen İslam’da şekil ve amaç yönüyle farklılıklar arz ettiğine dikkat çeken Ahmet Tokgöz, “Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan bir ibadettir. Kardeşlik yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur” ifadelerini kullandı. 

Müftü Vekili Tokgöz açıklamasında şu mesajları verdi:

“İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde mevcut olan kurban ibadeti İslam’da şekil ve amaç yönüyle önemli farklılıklar arz eder. Kur’an’da Hz. Âdem’ in iki oğlunun Allah’a kurban takdim ettiklerinden söz edilir. Aynı şekilde yine Kur’an’da ilahi dinlerin hepsinde kurbanla ilgili hükümlerin mevcut olduğuna işaret edilir. 

Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan bir ibadettir. Kardeşlik yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu Hz. İsmail’in Cenabı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.        

Kurban Bayramı kameri takvime göre her sene Zilhicce ayının 10. Günü kutlanır. Bu tesadüfi değildir. Özel bir anlamı vardır. Çünkü o gün Hac görevini yapmak üzere mukaddes topraklarda bulunan Hacılar Arafat’taki görevini tamamlamış,  Bayram sabahı Mina’da şeytan taşlamak üzere yapılan hazırlıklardan sonra şükür kurbanlarını keseceklerdir. Kurbanlarını kesip tıraş oluncaya kadar ihram elbisesinin içinde olan hacılar adeta o vakte kadar ölümü yaşamaktadırlar. Bir müddet ölüm ötesinde seyahat etmişlerdir. Kurban Bayramı günü ihramlarından çıkarak sanki yeniden dirilişi yaşamaktadırlar. Bütün bunlar inançlı kalpler için çok manalar ifade etmektedir. Hacca gidememiş olup kendi ülkelerinde kalanlar ancak kurban keserek hacılara iştirak edebilmektedirler.              

Kurban ayrıca mali fedakârlığın da sembolüdür. Dini vecibe olduğu için kurbanlık hayvanlar hiç tereddüt edilmeden sahipleri tarafından Allah için kesilerek etleri toplumda beraber yaşadığımız zengin ve fakir herkese tasadduk edilmektedir. Verenin gönül rızası vardır. Alanın da hayır duası vardır. İslam dini fakir dostudur. Müslüman da fakir dostu olmalıdır.                                         

Önceki senelerde olduğu gibi bu sene de Kurbanların kesilmesiyle alakalı her türlü idari tedbir alınmış ve ilgililere yönelik bilgilendirme de yapılmıştır. Kurbanların kesimi özel bir itina istemektedir. Hayvana eziyet etmeden, canını yakmadan, itip kakmadan gayet müşfik bir şekilde kesim yapılmalıdır. Kurban olacak hayvanın gözleri bağlanmalı, kınalar yakılmalı, iyi bakılmalı ve gözünün önünde bıçak bilenmemelidir. Kesimden kalan artıkların ortada bırakılmaması ve çevrenin kirletilmemesinin yanında, ekonomik değeri bakımından birçok hayır kuruluşunun peşinde koştuğu kurban derilerinin zayi edilmemesi ve güvenilir hayır kurumlarına verilmesine dikkat edilmelidir. Bu sene kurban derilerini, Bilecik ilimizde yeni açılmış olan Osmanlı Erkek Hafızlık Yatılı Kuran Kursumuzun her türlü ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Müftülüğümüzün deri toplama ekiplerine vererek önemli bir hayır müessesesine katkıda bulunabileceğinizi hatırlatmak isterim.                         

Kurbanlarını vekâlet yolu ile kestirmek isteyenler için Türkiye Diyanet Vakfı gönüllü olarak hizmet verme yolunda önemli mesafeler kat’ etmiştir. Güvenerek ve inanarak vekâlet kurbanlarınızı bu kurum vasıtasıyla fakir fukaraya ulaştırabilirsiniz.”