MEHMET HAKAN ATİLLA
Başlıkta ismi okuyan birçok okuyucunun ‘Kim bu isim?’ diyebilir.
Mehmet Hakan Atilla, Halkbank Genel Müdür Yardımcısıydı, işi icabı ABD’ye gidip geliyordu. Son gidişinde ‘İran yaptırımlarına aykırı davranmak’ iddiasıyla tutuklandı. Meşhur İranlı altın ticareti yapan Reza Zarrab da tutuklanmıştı. Zarrab, ABD’nin adamı olduğu için kılıfına uydurulup tutuklandı. Mahkeme sonucunda Atilla 32 aya mahkum edildi. Cezasını çeken Atilla tahliye oldu bir haftaya kadar vatanına kavuşacak.
Amerika esasında Atilla’dan çok Türkiye’yi cezalandırmak için bu mahkeme tiyatrosunu hazırladı. O günleri çok iyi hatırlıyorum. Televizyonlarda yapılan yorumları sizlerde dinlemişsinizdir. Türkiye’nin bu yüzden yaptırımlara uğrayacağı, Halk Bankası’na yüklü miktar para cezası kesileceği, o zamanki kabinede yer alan bazı bakanların bile yargılanacakları ve ceza alabilecekleri, daha ne iddialarda bulunuluyordu.
Amerika şöyle düşünmüş olmalı ‘Türkiye’de benim ne kadar taraftarım varmış, adam suçsuz, Türk devleti de dik duruyor, hiç ceza vermesek bunca benim yanımda yer alanları mahcup etmiş oluruz’ diye düşünerek 32 ay ceza verdi.
M. Hakan Atilla, Türkiye’ye geliyor. Onca yorum yapanlar acaba utanacaklar mı? dersiniz. Adamlar utanmak nedir bilmiyorlar, kendilerini satmışlar. Ekmek yedikleri, beslendikleri ülkelerini satıyorlar.
Türkiye dik durdukça kazanıyor, pısırık hareket ettikçe kaybediyor. S-400 alınmaması için uğraşan ABD’ye rağmen alındı ve geldi. Sözünün dinlenmediğini gören ABD şimdi nasıl bir tavır takınacağının şaşkınlığı içerisinde. S-400’ün Türkiye’ye gelmeyeceğini, gelse de Azerbaycan’a gönderileceğini bildiren emekli generalleri dinledim. Dedikleri doğru çıkmayınca utanacaklar mı?
Geçmiş yıllarda dik duramayarak elimizdeki kozları bir bir verdik bugün sıkıntılarını yaşıyoruz.
Yunanistan, Nato’dan çıkmıştı. Tekrar girmek için yıllarca uğraştı, Türkiye ‘Olur’ vermeyince giremedi. 12 Eylül 1980 ihtilalinin kudretli generali Kenan Evren karşılığında hiçbir şey almadan ‘Evet’ dedi ve Yunanistan Nato’ya alındı.
Avrupa Birliğine girebilmenin şartlarından biri de komşu ülkeler ile ihtilaf olmaması. Güney Kıbrıs buna rağmen alındı. Hala Kıbrıs sorunu çözülmüş değil. Zamanın DYP-SHP koalisyon hükümeti hiç itiraz etmedi.
12 adaların elimizden nasıl çıktığını biliyorsunuz. Şu anda Akdeniz’de karşılaştığımız zorluklar adaların elimizden gitmesi yüzünden. Eğer bugün Akdeniz’de hak iddia edebiliyorsak Kıbrıs’a sahip çıktığımızdandır. Oraya da Adanan Menderes hükümeti sahip çıktı. Başarılı Hariciye Vekili Fatin Rüştü Zorlu antlaşmalara ‘Garantör’ devlet şartı koydurduğumuzdan bugün Akdeniz’de petrol, doğalgaz arayabiliyoruz. Ülkesini ileri götüren DP’li üç ismi astılar.
Patates, soğan edebiyatıyla milleti kandırmaya uğraşanlara inanma. Geçmişte ülkesine zarar verenleri öğren, bugün onun tayfaları da aynı yolda unutma.
Dik durdukça kazanan biz olacağız.
Bu haber toplam 2416 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.