Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’dan Bilecik temasları

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bilecik’e geldi. Memur-Sen teşkilatı ile istişarelerde bulunan ve değerlendirme toplantıları gerçekleştiren Genel Başkan Ali Yalçın, Vali Bilal Şentürk ile BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir’i ziyaret etti.

Genel Başkan Ali Yalçın, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, memurlara seyyanen zam verilmesi ve sözleşmeli memurların yaşadığı keşmekeşliklerin sona erdirilmesi taleplerini yineledi.

Memur maaşlarına seyyanen 400 TL zam yapılmasını talep eden Ali Yalçın, sözleşmeli memurlar arasında yaşanan keşmekeşliklerin sona erdirilmesi için çalışmalarına devam ettiklerini ve gereken tüm desteği vereceklerini ifade etti.

‘Mutabakat sağlayamadık’

Genel Başkan Ali Yalçın’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“5. dönem toplu sözleşmede mutabakat sağlayamadık. Kamu görevlileri ve kamu işvereni mutabakat sağlanamayınca konu hakeme taşınmak durumunda kaldı ve hakem de işverenin önerisi olan 2020 için 4/4, 2021 için 3/3 olmak üzere toplam 14 puan olduğu şekilde onaylayıp bir anlamda noterlik yapmıştır, bizde buna tepki koyduk. Aradan geçen zaman 1 yıl geride kaldı ve 2021 yılının içine girdik. 2020 yılında 14,6 çıktı enflasyon rakamları bu da bizim toplu sözleşmeyi imzalamamızın ne kadar haklı bir durum olduğunu bir kez daha teyit etmiş oldu çünkü bize 2 yıl için %14 önerilmişti fakat ortaya çıkan rakam 14,6 enflasyon rakamı.

‘Memurun alım gücü düştü’

‘Biz enflasyona karşı memuru koruyoruz’ cümlesi evet siyaseten doğru fakat hakikaten böyle mi? Bu anlamda bizim farklı tespitlerimiz var çünkü biz yüzdelik zam oranlarının düşük tutulması dolayısıyla enflasyon rakamlarının da 6’şar aylık dilimlerde erkenden yüzdelik zammı olması dolayısıyla arada gelir kayıplarının olduğunu görüyoruz. Bu anlamda gelir kaybımız var. TÜİK’in açıkladığı rakamlar ile piyasanın rakamları arasındaki tartışma zaten devam ediyor. O yüzden de biz memurun gelir kaybı yaşadığını çok net olarak görüyoruz ve tespit ediyoruz. Memurun alım gücünün düştüğünü herkes kabul ediyor, bu konuda Memur-Sen olarak yaptığımız tespitler ve çalışmalar neticesinde en düşük memur maaşının %10’u kadar 400 TL her çalışan için standart olarak seyyanen zam olarak verilmesi konusunda teklifimizi hem Maliye Bakanlığı’na hem Strateji Başkanlığı ile yaptığımız görüşmede hem de kamuoyuna sunmuş olduk. Bu anlamda ısrarımız devam ediyor. Bunun çalışmasını yapacak olan hükümettir, Maliye Bakanlığıdır. Biz temel tespitimizi kamuoyu ile buluşturduk ve ısrarımızı sürdürüyoruz.

‘Enflasyon hedefleri ile piyasa gerçekleri örtüşmüyor’

Önümüzde de bir toplu sözleşme var. 2021 yılının Ağustos ayında 6’ncı dönem toplu sözleşme olacak. Bu sözleşmede hükümetin hem gelir kayıplarını görerek hem bundan önceki toplu sözleşme süreçlerinde kamu işverenin getirdiği rakamların tutmadığını, Merkez Bankası’nın enflasyon hedefleri ile piyasa gerçeklerinin örtüşmediğini bir kez daha teyit ettiğimiz bu günlerde ona göre hazırlık yaparak gelmesi ve memurları memnun edecek bir toplu sözleşme sistematiği için şimdiden hazırlıklarını yapması gerekiyor.

‘Mevzuat tekleşsin, sistem tipleşsin’

Kamuda istihdam biçimi çok aşırı çeşitlendi. Sözleşmeli ve kadrolu şeklinde ifade edilen ikili istihdam biçimi aslında sözleşmelilerin kendi arasında 39 ayrı mevzuat üzerinden sözleşmeli türü üretildi. Sözleşmeliler kendi arasında o kadar çeşitlendi ki artık sürdürülebilir bir zemin söz konusu değil. Bu keşmekeşliğin bir an önce bitmesini istiyoruz. Mevzuat bu anlamda tekleşsin, sistem tipleşsin ve kamudaki çalışma barışını bozan bu sistematik geride kalsın. Konu anlaşılsın diye söylüyorum mesela Diyanet’te çalışan din görevlisi arkadaşlarımız var. İçlerinde kadrolu olan var, süresiz sözleşmeli olan var ve süreli sözleşmeli olan var. Şimdi şu soruyu sorarlar, kadrolu olanlar 5 vakit, süresiz olanlar 3 vakit, süreli sözleşmeliler 2 vakit mi kıldırıyor? Aynı işi yapıyor, aynı ücreti alıyor farklı özlük haklarına sahip. Birinin görevde yükselme hakkı yok, izin süreleri farklı dolayısıyla çalışma barışı bozuluyor. Bu kabul edilemez, devletin bu anlamda kadrolu çalışmayı benimsemesi gerekir. Keşmekeşlikte çıkılması gerekir. Biz Memur-Sen olarak bu konuda çok yoğun diplomasi yapıyoruz. Tüm paydaşları ve aktörleri ile konuyu paylaştık. Bu konuyla ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın bir açıklaması oldu ve bir hazırlığa başladıklarını ifade ettiler. Bunun hayırla sonuçlanmasını temenni ediyorum. Memur-Sen olarak her türlü katkıyı sunmaya hazırız.”