MUHARREM İNCE BİLECİK VE BOZÜYÜK'TE MİTİNG YAPTI
CHP'nin 24 Haziran 2018 seçimindeki cumhurbaşkanı adayı ve eski milletvekili Muharrem İnce, Bilecik ve Bozüyük'te miting yaptı. Bilecik ve Bozüyük'te düzenlenen mitinglerde aynı konular üzerinde konuşan Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdi.
Düzenlenen mitinglerde Bilecik'te CHP'nin Belediye Başkan Adayı Semih Şahin'e, Bozüyük'te de CHP'nin Belediye Başkan Adayı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu'na destek isteyen İnce: 'İşin uzmanı. Tecrübeli. Size daha yaşanabilir bir kent yapar diyoruz. İyisini sunuyoruz.' dedi.
BEKA PROBLEMİ
İnce konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdi. İnce şöyle konuştu: 'Türkiye’de belediyeler cumhuriyetle birlikte kurulmadı. Osmanlı’da da belediyeler vardı. Bir Osmanlı şehri olarak Bilecik’te bunu anlatmam lazım. 1850’li yıllardan bu yana bu topraklarda belediye var. 1930’dan itibaren de belediye seçimleri yapıyoruz. Yani rahmetli İsmet Paşa belediye seçimlerini yaptı. Rahmetli Menderes yaptı, rahmetli Özal, Demirel, Ecevit bunların hepsi belediye seçimlerine katıldı. Rahmetli Erdal İnönü, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, rahmetli Erbakan, rahmetli Türkeş. Hepsi belediye seçimlerinde ama yenildi, ama yendi. Yaşadılar bunları. Hiç kimse meydanlara gelip de bu belediye seçimi var olma yok olma seçimidir demedi. Hiç kimse bu bir beka seçimidir demedi. Hiç kimse bu bir gelecek seçimidir, varlık seçimidir demedi. İlk kez Erdoğan ve Bahçeli meydanlara geldiler dediler ki bu bir beka seçimidir.
Şimdi ben anlatayım bakayım bu bir beka seçimimidir. Siz bir İngiliz olsanız bir Fransız bir alman olsanız ve büyük paralarınız olsa Türkiye’de Bilecik’e gelip bir mermer fabrikası açmak isteseniz. Ya da hayvancılık yapmak isteseniz, süt fabrikası, et fabrikası yapmak isteseniz. Televizyonu açıyorsunuz Türkiye’yi yöneten Erdoğan diyor ki, Türkiye’nin bir beka problemi vardır. Peki, siz bir yabancı olarak Türkiye’ye gelip bir yatırım yapar mısınız? Yapmazsınız neden korkarsınız. Memleketin geleceği garanti değil diyor. Türkiye’yi yöneten kişi. Peki, siz bir Türk iş adamısınız zenginsiniz bankada 10 milyar dolar paranız var. Bir iş kurmak istiyorsunuz. Türkiye’nin cumhurbaşkanı diyor ki Türkiye’nin beka problemi var. Siz yatırım yapar mısınız? Yapmazsınız, korkarsınız. Yani 3 tane oy fazla almak için memleketin beka problemi var demek bu memlekete kötülük yapmaktır.
Diyelim ki memleketin beka problemi var. Türkiye’nin gelecek problemi var. Bu ülkeyi yöneten onu seçim meydanlarında konuşmaz. Muhalefet parti başkanlarını çağır. Genelkurmay başkanlarını çağırır ülkenin yetkililerini çağırır onlarla kapalı kapılar arkasında konuşur. Memleketin başı belada der.
'BAHÇELİ-ERDOĞAN KOLTUK AŞKI'
Mesela Erdoğan’a şunu sormak istiyorum. Madem Türkiye’nin başı belada bu belayla baş edecek bir ordumuz yok mu bizim? Ordumuz zayıf mı, güçsüz mü, görevini yapamıyor mu? eğer öyleyse hepimiz askere gidelim, hep beraber gidelim. İç işleri bakanı diyor ki teröristleri temizledik. 750 terörist kaldı Türkiye içinde diyor. Madem temizlediniz 750 kişi kaldı 750 kişi Türkiye’nin beka problemi olamaz. Hallederiz biz o işi. O zaman ortada bir beka sorunu yok.
Yani siz Bilecikliler 31 Mart günü ister AK Partili ister CHP’li kim seçilirse seçilsin, ezanı mı susturacak bayrağı mı indirecek, hayır. İlla beka arıyorsan bu seçimde beka var doğru. Beka ne biliyor musunuz 'Bahçeli Erdoğan koltuk aşkı'.
Meydanlarda komik şeyler de oluyor. Bahçeli bu diyor millet ittifakı diyor. Kemal, Meral ve Temel. Bu üçü de 5 harfli diyor. Bahçeli, Recep’te 5 harfli. Ama diyorsan ki Recep değil, Recep Tayyip Erdoğan o da 3 harfli daha tehlikeli.
DEMİRTAŞ ZİYARETİ
Bir de her gittikleri yerde bana sataşıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti diyorlar hapishanede. Onu bir anlatayım. Bir, yüksek seçim kurulunu bekledim. Dedim ki yüksek seçim kurulu kimler cumhurbaşkanı adayı olabilir. Siyasi partililerin milletvekillerinin imza vermesi lazım. Cumhuriyet Halk Partisi oy birliği ile imza vermiş Muharrem İnce’yi aday yapmış. 40 yaşını geçmiş olmak lazım. 40 yaşını geçmişim. Bir de üniversite mezunu olmak lazım o da var Allaha şükür. Yüksek seçim kurulu dedi ki Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayıdır. Recep Tayyip Erdoğan da cumhurbaşkanı adayıdır, diplomayı görmeden de dediler. Meral Akşener’de cumhurbaşkanı adayıdır. Selahattin Demirtaş’da, Temel Karamollaoğulları cumhurbaşkanı adayıdır dedi. Devletin televizyonları adayları açıkladı. Ben de hemen postaneye gittim dedim ki siyaset yumuşasın, kavga gürültü olmasın. Bir jest yapayım. Bütün adayların hesabına 500 lira para yatırdım. Helal ediyorum, helal olsun. Orada da bekledim. Erdoğan’da para çok dedim. Ben ona 500 yatırdım acaba o bana 500 bin yatırır mı diye bekledim. Nerede, cebinde akrep var 1 lira bile yatırmadı. Benim 500 de gitti. Sonra dedim ki bir adım daha atayım. Ne yapayım, ziyaret edeyim dedim. AK Parti genel merkezine gittim, başarılar diledim. İYİ Parti genel merkezine gittim, başarılar diledim. Saadet Partisi genel merkezine gittim başarılar diledim. Selahattin Demirtaş’a da hapishaneye gittim, başarılar diledim. Saklım gizlim yok. Milletin gözünün önünde apaçık ortalık yerde yaptım bu işi.
'CESARET EDİP ADAY OLSAYDIN'
Bahçeli diyor ki Demirtaş’ı ziyarete gitti diyor. Gittim, sadece Demirtaş’a değil bütün adaylara gittim. Bahçeli, sen de Erdoğan’ın koltuğunun altına sığınacağına cesaret edip aday olsaydın seni de ziyaret edecektim ama olamadın.
Şimdi bakın seçim döneminde ben meydanlarda ne dedim. Uzay madenciliği dedim, endüstri 4-0 dedim, yazılım dedim, kuantum dedim ve teknoloji dedim. Tarıma dayalı sanayi dedim, üretim dedim, ben bunları söyledim. Çocukları iyi yetiştireceğiz yurt dışına göndereceğiz dedim. Bilime esas alacağız, hukuk devleti dedim. Arkadaş da çıktı meydanlara çay var kek var dedi. Kek kuantumu yendi. Bir seferlik yenmesinde bir şey olmaz ama uzun vadede bedava kek kuantumu yenerse işte o memlekette beka problemi olur. O kampanyada dedim ki Erdoğan kazanırsa kuyruklar olacak dedim. Erdoğan kazanırsa döviz yükselecek dedim. Dediklerimin hepsi oldu. Yandaş bir gazete manşet atmış Muharrem İnce diyor bunları nereden biliyordu MİT diyor Muharrem İnce’yi sorgulasın. Bende şunu dedim Allah insana omuzlarının üzerinde bir çıkıntı yapmış bazıları onu içindekini kullanır, bazıları da şapka takmak için kullanır. Sen şapka takmak için kullanıyorsan ben ne yapayım sana.
'KUYRUKLARDA ZENGİN BİR İNSANI GÖRDÜNÜZ MÜ?'
Millete gelmiş diyor ki anlatıyor. Kuyruklar diyor iki çeşittir. Yokluk kuyruğu, varlık kuyruğu. Siz o kuyruklarda zengin bir insanı gördünüz mü? Erdoğan’ın bir arkadaşını gördünüz mü? Fakir fukara orada. Utanmıyorsunuz soğan kuyruğu soğan. Ey aziz Türk milleti domates kuyruğu domates. Tank fabrikasını özelleştiriyor. Domatesi devletleştiriyor. Kuyruklar 2’ye ayrılırmış. Yalanlar da ikiye ayrılır. Normal yalanlar, kuyruklu yalanlar. Soğana muhtaç bir Türkiye. Soğan depolarını basan bir Türkiye. 1 buçuk liradan aldıkları doları 7 buçuk liraya çıkarıp 5 buçuğa düşürünce bayram yapan bir Türkiye, yazık günah. Soğan’a muhtaç bir Türkiye. Eğer bu seçimi ileride sosyologlar siyaset bilimciler bu toplumun önderleri bilim insanları özetleyelim bu seçimi derlerse 1 cümle yeter. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, nasıl oy vereceksin seni soyana. İstanbul’da anlatıyor, İstanbul’a diyor suyu ben getirdim. Yapma ya. Senden önce yalaktan mı içiyorduk. Köprüyü diyor ben getirdim, senden önce salla mı geçiyorduk karşıya.
'HİÇ KİMSE EZANI ISLIKLAMAZ'
İnce konuşmasında ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği, "İstanbul'da 8 Mart’ta kadınların ezanı ıslıklandığı" iddiasını hatırlatarak şunları söyledi:
"Orada polis önlerini kesiyor, gaz sıkıyor. Polisle bir arbede içerisine giriyorlar. Ve kadınlar polisleri protesto ediyor, ıslık çalıyorlar. Orada ezan okunuyor, kadınlar ezanın okunduğunun farkında bile değil. Şimdi bunu alıp, 'ezanı yuhaladılar' diye anlatıyorlar. Ben bu ülkenin Türklerine kefilim, ben bu ülkenin Kürtlerine kefilim, ben bu ülkenin Alevilerine kefilim, ben bu ülkenin Sunnilerine, Şafilerine kefilim, ben bu ülkenin sağcılarına kefilim, ben bu ülkenin solcularına kefilim, ben bu ülkenin başı kapalılarına kefilim, ben bu ülkenin başı açıklarına kefilim, 82 milyona kefilim. Hiç kime ezanı ıslıklamaz, hiç kimse ezanı yuhalamaz. Bizim bağımsızlığımızın iki sembolü vardır. Biri bayrağımızdır, öbürü ezanımızdır. İkisi bağımsızlığımızın simgesidir. Ezan Müslümanlar için namaza bir çağrı olduğu gibi bağımsızlığımızın da simgesidir. Üç, beş zibidi çıkabilir, ona bir şey diyemem ama bu topraklarda hiç kimse ezanı ıslıklamaz, hiç kimse ezanı yuhalamaz. Yuhalayacak olan bir babayiğit çıkarsa da onun alnını karışlarız hep birlikte. Ama olmamış şeyleri meydanlarda anlatarak, insanların dini duygularıyla oynamamak lazım." dedi.
Kaynak:Ahmet MEŞE
Bu haber toplam 7606 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.