ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ PAZARYERİ'Nİ ŞAHA KALDIRIR

Basın Masası programına konuk olan Pazaryeri Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın, ilçenin kuzey batısında 2200 dekarılık bir organize hayvancılık bölgesi yapmak için çalışmaların sürdüğünü söyledi. 

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Mücahid Erdal'ın hazırlayıp sunduğu, Sedat Bayam, Mehmet Erdem ve Orhan Şişman'ın konuk olduğu programda konuşan Başkan Yalçın, Organize Hayvancılık Bölgesi için toplantılar yapıldığını, şuan da çalışmaların başlaması için Vali Süleyman Elban'dan onay beklediklerini söyledi. Organize Hayvancılık Bölgesi için bakanlığa da giderek yeri gösterdiğini anlatan Başkan Yalçın, bakanlık yetkililerinin şehre uzaklığı ve alt yapı noktasında çok beğendiklerini söyledi.

Başkan Yalçın şöyle konuştu: "Biz kuzeybatı da kendimize bir hayvancılık bölgesi oluşturduk. 2200 dekarı da organize hayvancılık bölgesi yapacağız. Toplantımızı yaptık, sayın valimize aktardık. Sayın valimiz Tarım İlçe Müdürlüğüne rapor olacak, Tarım il Müdürlüğüne gelecek, valimiz onaylayacak ve Tarım Bakanlığına gidecek. İşlem başlayacak. Ben Ankara'ya da 3-4 defa gittim yeri gösterdim. En azından alt yapısı uygun mu değil mi noktasında. Onlar da yeri çok beğendi. Şehre uzaklığı ölçüldü, hem uzaklığı hem uzaklığı. Bizim yerimiz tam hayvancılığa uygun bir arazi. Sağ olsun Mefail Başkanım ben ne gerekiyorsa yaparız dedi. Sanayi odası başkanı ve belediye de kabul etti. Top valilikte. Sayın valimize de bunu arz ettik. İnşallah önümüzdeki günlerde sayın valimizin oluruyla , onay verirse biz bunu Pazaryeri'ne getirmek istiyoruz. Hem istihdam yönünden hem de hayvancılık yönünden aynı zamanda da tarım yönünden büyük bir faydası olacağı kanaatindeyim." dedi.

Sedat Bayam: 1974'in şehir efsanesi vardır bilirsiniz. Süleyman Demirel dönemi. Mezitlerden bir proje geçeceğinden bahsedilir. Pazaryeri'nde yol merkezden geçtiği için yol kenarlarında benzinlikler lokantalar falan hareket olduğu için Pazaryeri'ne katkısı da vardır. Pazaryerililer Bilecikli siyasiler dönemin başbakanına giderler yol buradan giderse biz biteriz, Pazaryeri içeride kalır şeklinde. Bir seçim çalışmasında Süleyman Demirel kürsüye çıkar. Bu yol buradan geçecek arkadaşlar siz merak etmeyin diye Pazaryerililere seslenir. Bunun sonucunda da yol oradan gider. Pazaryerililer de sayın başbakanım bu yol hani buradan geçecekti? Demirel de ben size dedim bu yol buradan geçecek kardeşim der. Pazaryeri o günden sonra maalesef makus bir talihe esir kalır. 

Pazaryeri röportajlarını izlediğimiz zaman halkımızda belediye başkanı çalışıyor mu, çalışıyor. Ne yapıyor, herşey yapıyor. Şimdi her şey yapıyordan kastın ne amaç ne? Yollarımız, parkelerimiz yapıldı, çöplerimiz toplandı çok güzel. Bunu Pazaryerinde görüyoruz. Hatta en son bir mahallenizin isteği vardı. Bir merdiven gibi birşey yaptınız ve o mahallenin sorununu da çözdünüz. Ulaşımı da daha rahatlattınız. Yeni bir ticaret merkezi yapılıyor. Onunla ilgili eleştiriler var. Hani cisim olarak bize yakışmadı çirkin oldu. Burası meydandı keşke meydan kalsaydı gibi eleştiriler vardı. Hatta bir ablamız meclis üyesinin eşiyim dedi biz bayanların çarşıya çıktığı zaman oturacak bir yeri kalmadı dedi. Ama bir taraftan bakıyorsunuz her tarafımız park oldu diyor. Yani bir taraftan partiyle mi yoksa görüşle mi alakalı başkan herşeyi yapıyor, bir taraftan da başkan oturuyor hiç birşey yapmıyor gibi bir şey var. Bu da herhalde Pazaryerinde de olsanız her dakika içlerinde de olsanız vatandaşın bire bir de bunu anlatamamkla ilgili bir sıkıntı olduğu gerçekten görülüyor. 

Gençlik yıllarımda hatılarım Güde taraflarında bir hastane yapılmasından bahsedilirdi. Şehir hastanesi kurulurken bir Pazaryeri gündeme geldi. Şuan da Pazaryeri'nde hastane ne durumda? Birşey olduğu zaman bindir ambulansa gönder vaziyetinde. Sağlıkta ne Pazaryeri ne Osmaneli ne Bilecik hakikatten çağ atlayamadı. Yani sanayi gelecek, sanayinin gelmesi için altyapı olması lazım. Bilecik'ten Pazaryeri'ne doğru girin şuan da giremiyorsunuz. Bir şekilde sıkıntı yaşıyorsunuz. Bunu daha önce de konuştuk. Bilecik'in tüm ilçelerinin karayolu bağlantılarının çok kötü olduğunu konuştuk. Hatta gelen bakanlar bunların sözünü verdiler ama hiçbir şekilde bu sözler yerine getirilmedi. Eski yol Bahattin Şeker döneminden revize edildi. 

Sorum şu olacak. Bir enişteli bakan, iki tane de Pazaryerili bakan var. Pazaryeri bu halde. Yakışıyor mu? Siz ne dersiniz?

"YHT İÇİN DEMİRKÖY'Ü SÖYLEMİŞTİK"

Muzaffer Yalçın: Bahattin Şeker'in Pazaryeri'ne katkısı tartışılmaz. O bizim çocuğumuz, o bizim abimiz, o bizim babamız. Pazaryeri zaten Bahattin Şeker ile bir ivme kazanmıştı. Ama şimdi daha çok bir ivme var. Milletvekili Pazaryerili, Kültür ve Turizm Bakanı Pazaryerili, yine Yalçın Akdoğan'da Ankara Milletvekili Pazaryeri ile bağlantısı var. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan'ın halası da Pazaryerili. Yani böyle bir siyasi gücü var. Bahattin Bey şuan da iş adamı. Yani 3 bakan 1 milletvekili var. 

Bölge hastanesi ile ilgili Musa Çolak valimiz vardı. O dönemde sağlık bakanlığından bazı yatırımlar çıkmıştı. 400 yataklı bölge hastanesi. Büyük bir projeydi. Yaklaşık 1000-1500 kişilik bir istihdam sağlayacak bir projeydi. Bizim de Bozüyük dönüşünde naldöken mevkii deriz orada bir 1500 dönümlük orman alanımız vardı. 1500 dönüm istemişlerdi. Biz o yazımızı yazmıştık. Pazaryeri'ne olmadı. Biz burada Yüksek Hızlı Tren'de de söyledik. Bazen siyasette sizin söyledikleriniz olmuyor. YHT için Demirköy istasyonunu söylemiştik o dönemde olmadı. Nasip değilmiş diyoruz. 

Mücahid Erdal: Talebi biraz açarsak bilmeyenler olabilir.

Muzaffer Yalçın: Bozüyük'te ve Bilecik'te YHT garımız var. Bozüyük Demirköy arası 16 km civarında. Bilecik'ten Demirköy arasındaki mesafede 17-18 km civarında. Tam ortada olan bir yer. Oradaki garda atıl durumda tarihi bir bina. Biz bunu söyledik büyüklerimize. Ama Bozüyük, Bozüyük'te olsun dedi, Bilecik, Bilecik'te olsun dedi. Şuan da tren garı Bozüyük'te merkeze çok uzakta. Devletin yatırımlarını tek merkezde toplamak her zaman iyidir. Fakat bazen böyle şeyler olabiliyor. Demirköy'de olsaydı daha mantıklıydı. Şimdi iki sefer olacağına beş sefer olurdu. Hem bizim ilçemize katkısı olurdu. Ama bazen istediğiniz olmuyor. 

Bölge hastanesi de olmadı. Polatlı şehir hastanesi çok güzel oldu. Aynısı Pazaryeri Naldöken mevkiinde olacaktı. Fakat o da olmadı.

"HEDEFİMİZ ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ"

Şimdi biz Organize Hayvancılık Bölgesi istiyoruz. 9 aydan beri uğraşıyoruz. Hızlı treni yapamadık, bölge hastanesini yapamadık, inşallah Organize Hayvancılık Bölgesini Pazaryeri'ne kazandırmayı düşünüyoruz. Hedefimiz bu. 

3 bakan 1 milletvekili konusu. Şimdi birşeylerin olması için altyapıların olması lazım. Projeleriniz olması lazım. Pazaryeri olarak biz atıl bir yatırım istemiyoruz. Havaalanını şuraya getirelim demiyoruz. Küçükelmalı Tabiat Parkına 5 milyonluk bir yatırım istiyoruz. Neden? Orası 620 dönümlük bir yer. Eğer bu tesisleri buraya getirip yaparsak bize çok turist gelir diye ümit ediyoruz. Bunu da inşallah sayın bakanımız ve milletvekilimiz aracılığıyla yapacağız. Hedefimiz bu. 

"VATANDAŞIN BEKLEDİĞİ HERŞEY OLDU"

Pazaryeri'nde, vatandaşın belediye başkanınından beklediği herşey oldu. Ama artık çıta da yükseldi. Her toplatımızda vatandaşlarımızla söyledik. Pazaryeri'nin makus talihini yeneceğiz dedik. Yeneceğiz inşallah. Biz buna inanıyoruz. Allah bize nasip ederse yeneceğiz. 

Mehmet ERDEM: Ben röportajları bir kez daha izledim. Vatandaşlar arasında oturuyor diyen de var çok şey yaptı diyen de. Küçük nüfusu az olan yerler Bilecik'in bir talihi herhâlde kenarda kıyıda kalan yerler. Göç almaktan ziyade göçü nasıl vermeyiz konusunda hesaplarının olması lazım. Sanayi belli, ulaşım noktası belli ki siz de anlattınız Pazaryeri'nin geri kalmasında en büyük etken ulaşım meselesi. Yüce Allah Pazaryeri'ne öyle bir şey bahşetmiş, Türkiye'de belki birkaç yer de var en kalitelisi de Pazaryeri'nde. Şerbetçi Otu. Eskiden işleniyordu şu an ne durumda bilmiyorum. Tarım yönünde böyle bir çalışmanız var mı? Gençleri dışarıya göndermemek için özellikle. Ben Osmaneli Haber Gazetesinde de haberini yapmıştım. Hayvancılık ve organize sanayi bölgesiyle ilgili olarak. Ben size bunları sormak istiyorum başkanım.

"2018'DE DEREKÖY BARAJI DEVREYE GİRECEK"

Muzaffer YALÇIN: Tarımda 5 göletimiz 2 de barajımız bulunmakta. Tabi Dere köy barajımız da yüksek sulama kapasiteli. Bu yılın ekim ayında su tutmaya başlayacak ve sulama kanallarının da ihalesi şu an da ihale aşamasında. 2018 yılında Dereköy Barajı da devreye girecek. Ayrıca bizim 2 bin dekarlık bir yerimiz kaldı. 3 sene sonra devreye girdiğinde 6 göletimiz ve barajımız olacak. Az önce de söyledim. %34 tarım arazimiz var ve bunların hepsi 1. sınıf tarım arazileri. Vanalı sistem, devletin yatırımlarının olduğu yani vatandaşın yalnızca üretmesinin kaldığı bir tarım arazisi. Tamamı sulanabilir ve 1. sınıf tarım arazisi olacak.  Tarım yönünden alt yapı sorunu kalmıyor bu bizler için önemli bir hedefti ve bunu 3 sene içinde yakalamış oluyoruz. 

Şerbetçi Otu 3 bin 100 dekardı. Şerbetçi otu ekimi var. Şu anda %3'ünde ekiliyor. Bu ot son yıllarda verimin azalmasından dolayı sökme başladı. Vatandaş para kazanamazsa bu işi yapmıyor bizler de alternatif ürünler geliştirdik. Şerbetçi Otunu tabii desteklemeye devam ediyoruz. Şu an en çok para kazanılan ürünlerden biri. Bunun yanı sıra Boncuk Ayşe Fasulyemiz de de iki bin dekara çıktık.  Şerbetçi otuna yakınlaştı ve çilekçilik. Çilek Pazaryeri’nde yediveren çilekleri çok ünlendi. Bizim 825 rakım, yüksek bir rakımımız olduğu için ki biz Bilecik'in en yüksek rakımlı ilçesiyiz. Bunu avantaja dönüştürmek istiyoruz. Biz şöyle diyoruz "Allah'a en yakın ilçe biziz" bu çok önemli bir şey. Bu rakım yüksekliğini kullanmamız lazım. 

Peki nedir rakım yüksekliğinin avantajları? Hayvancılığa uygun olmasıdır. 20 derece altında hayvan et yapamaz kalitesi artmaz, lezzeti artmaz bu bir gerçek. Yani siz bunu 500 rakımda değil de alt yapınız uygunsa 825 rakımda Pazaryeri'nde yapmanız hem hayvancı için hem yöre için daha değerlidir. Bu nedenle bir organize hayvancılık bölgesi projemiz var. Bu projenin ilk etabında 50 milyonluk bir yatırım ama bizim hedefimiz 200 milyonluk bir yatırım. Şimdi 2bin dekarlık bir alanımız var bunun organize hayvancılık bölgesi olması için %70'inin hazine arazisi olmak zorunda bu Tarım Bakanlığının olmazsa olmaz şartı. Bizim 2 bin 200 dekarlık alanımız var ve bunun 1700'ü hazine arazisi. Geri kalanında yol ve vatandaşın arazisi. Biz bunu belirledik ve biz aynı zamanda hayvancılık bölgesi için oraya hayvancıları naklediyoruz. Tarımla hayvancılık karışmasın amacıyla. Eğer siz Pazaryerinde hayvancılık yapacaksanız kuzeybatı da 25 30 bin dekarlık alan var. Bir yandan şehirleşiyorsunuz bir yandan da hayvancılık devam ediyor. Sizin bu vatandaşları üzmeden dışarı çıkarmanız gerekiyor. Hayvancılık yapan insanları. Bu nedenle insanları oraya yönlendiriyoruz. Oranın zamanla daha da değerleneceğini ve yatırımlarını oraya yapmalarının daha doğru olduğunu anlatıyoruz. 

"HAYVANCILIĞA UYGUN BİR ARAZİ"

Pazaryeri'nin kuzey kısmına kesinlikle hayvancılık ruhsatı vermiyoruz. Kuzey kısmı bizim imar ve konut arazimiz. O nedenle onu karıştırmıyoruz. Biz 30 yıllık 50 yıllık bir Pazaryeri oluşturuyoruz. Planlarını oluşturduk. Doğu kısmında da hayvancılık yapılmıyor çünkü orası ticaret merkezi olacak. Şimdi siz oraya hayvancılık ruhsatı verirseniz hak sahibi olur ve çıkarmak zor olur. Bunun örnekleri çeşitli yerlerde çok. Biz kuzeybatı da kendimize bir hayvancılık bölgesi oluşturduk. 2200 dekarı da organize hayvancılık bölgesi yapacağız. Biz şuan 70 kişi bulduk sayın valimizi 3 defa oraya götürdük. Büyük işletmelerle yani 300 baş 400 baş işletmelerle toplantı yaptık. Bursa'dan 4 tane büyük işletmeci vardı, İnegöl'den 2 tane, Pazaryeri'nden de Tünel'in sahibi Cengiz Bey, Öztecar'ın sahibi Can Bey ve Erşan ET’in sahibi Erdal Erşan. Bizim Pazaryerinde 100 baş 150 baş yapacak 4 insanımız var. Toplantımızı yaptık, sayın valimize aktardık. Sayın valimiz Tarım İlçe Müdürlüğüne rapor olacak, Tarım il Müdürlüğüne gelecek, valimiz onaylayacak ve Tarım Bakanlığına gidecek. İşlem başlayacak. Ben Ankara'ya da 3-4 defa gittim yeri gösterdim. En azından alt yapısı uygun mu değil mi noktasında. Onlar da yeri çok beğendi. Şehre uzaklığı ölçüldü, hem uzaklığı hem uzaklığı. Bizim yerimiz tam hayvancılığa uygun bir arazi. 

"TOP VALİLİKTE"

Biz şu an barajların %25'ini kullanıyoruz bu çok çarpıcı bir rakam. Yani devlet size trilyonlarca para harcamız ama biz bunun %25'inin kullanıyoruz. Neden çünkü nüfus azalıyor. Bizim amacımız buradakiler yonca, mısır eksin. Kapasiteyi yükseğe çıkarmak. Ulaşım sorununu da hallettikten sonra. Bursa, İstanbul, Adapazarı, Kocaeli, Eskişehir'in toplam nüfusu 24 milyon 357 bin. Yani bu kadar kişiye hitap edecek bir pazar var ve orada da Pazaryeri var. Biz bunu kullanacağız. Kararlıyız! 

Sağ olsun Mefail Başkanım ben ne gerekiyorsa yaparız dedi. Sanayi odası başkanı ve belediye de kabul etti. Top valilikte. Sayın valimize de bunu arz ettik. İnşallah önümüzdeki günlerde sayın valimizin oluruyla , onay verirse biz bunu Pazaryeri'ne getirmek istiyoruz. Hem istihdam yönünden hem de hayvancılık yönünden aynı zamanda da tarım yönünden büyük bir faydası olacağı kanaatindeyim.