SEÇİM'imiz

SEÇİM'imiz

Halil ALTINAY 

Kendileri…

İlk yola çıktıklarında bir “halk ihtilali” gerçekleştirdiler aslında. Köşe başlarını tutan kodamanların, siyaseti evirip çevirebilme kabiliyet ve hükümranlıklarını sona erdiren bir ihtilaldi bu..

Seçkinlere, zenginlere ve hatta kendini toplumdan üstün gören monşerlere rağmen; vatanı, milleti ve devleti ile ilgili proje, fikir ve idealleri olan Anadolu Çocuklarının siyaset mekanizmasının içinde yer edinebilme cesareti için sembol oldular aslında..

Dini bütün köylü çocukları gelip, kentlerin ileri gelenlerinin çocuklarını, damatlarını, yeğenlerini birer birer deviriyordu bütün seçimlerde. Küçük küçük kasabalarda bile daha önce adını duymadığımız bürokratlar, sporcular, teknokratlar seçim kazanmaya başladılar..

Sürdürülebilir değildi bu, olamazdı, olmamalıydı. “KOSKOCA BİLMEM KİMLER” ikinci seçimde halladerlerdi bu durumu. Çünkü siyaseti hep onlar düzenlemişlerdi bu topraklarda.

OLMADI.. Halledemediler.. Hayretti, şaşırtıcıydı.. Nasıl olurdu.. 2. Seçim.. 3. Seçim.. Bilmem kaçıncı seçim.. Olduramadılar…

Siyaset hep “dizayn edenlerin” önünde ceket ilikleyerek, kapısında nöbet tutarak, el öperek, velhasıl diz çökerek olurken bu CAANIM topraklarda, GENÇ ve DİNAMİK yepyeni bir kitle çıkageldi..

Şimdi, bugün.. Her biri birer Milletvekili, Eski milletvekili, Belediye Başkanı vs vs olan bu kişileri 15 yıl önce mahallelisi, köylüsü dışında bilen yoktu. 

Bazılarını mahallelisi, köylüsü bile bilmezdi hatta..

15 koca yıl sürdü.. Bu süreçte gücünü milleti için kullananları da gördük. Güçten zehirlenenleri de.. Adaletin terazisini yok sayıp, sadece kendisine, ailesine, servetine odaklananları da..

Zengin çocuklarının dışında da siyaset yapılabildiği bir devrimle gelip ZENGİN olan Anadolu Çocukları.. Bugünlerde geldikleri zamanki zenginlerin davranışlarını sergiliyorlar.. 

Taraf değiştirdiler o yüzden..

Koskoca Amerika’nın kazanacağını düşüyorlar.. 

Koskoca İngiltere’nin kazanacağını düşünüyorlar.. 

Koskoca Almanya’nın kazanacağını düşünüyorlar.. 

Koskoca Avrupa’nın kazanacağını düşünüyorlar..

3-5 gündür yaşanan kargaşayı izliyorum da sebebi bu işte.. Gül geliyor, Çiçek gidiyor, birisi diğerine 8-10 milletvekili gönderiyor. Öbürü kapı kapı dolaşıyor.. Bayram yeri gibi oldu ülke.. Bağıranlar, çağıranlar, küfredenler..

Her seçim önemli, her seçim kritik. Ancak bu seçim BAŞKA.. 15 yıl önce kaybedenlerin KAYBETTİKLERİNİ almaya en yakın hissettikleri seçim, BU SEÇİM..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı izliyorum basın toplantılarında.. Açıklama yaparken.. Kızarken.. Gülerken..

Şişmiş gözlerinin altı.. Yorgun.. Saçları da beyaz artık.. 

O Kasımpaşalı yürüyüşü de yok nerdeyse.. Ağır.. Gerçekten yalnız BUGÜN..

Geçmişte sevemediğim, eleştirdiğim, kendimce kızdığım birçok şeye rağmen izliyorum da, 

Tek başına mücadele etmek zorunda kalan yorgun bir savaşçı gibi..

Elbette var hataları, yanlışları..

Ülkemde, siyasetin yeniden KÜRESEL GÜÇLER’in ve onların gayri meşru zenginlerinin yol başlarını tuttuğu eski düzene dönmesini istemiyorum ben..

Görevlendirdiği bütün siyasetçileri yanlış yapsa da… Sayesinde mevki, makam, güç, statü sahibi olanlar bugün şahsi hesaplarını hiç olmadığı kadar ön planda tutsa da..

Herkes şahit olsun, herkes bilsin ki…

Ben de bu süreçte TARAF’ım..

Bu millet Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkacak..

Bu haber toplam 2826 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum