Semih Şahin’den hodri meydan!

İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırılan ve partisinden ihraç edilen Belediye Başkanı Semih Şahin basın toplantısı düzenledi.

TOKİ Aile Çay Bahçesi’nde eşi Serpil Şahin ile birlikte kameraların karşısına çıkan Semih Şahin, partisinin aldığı ihraç kararı ve devam eden soruşturma ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kendisine yöneltilen sorulara tek tek cevap veren Semih Şahin, CHP İl Başkanı Metin Yaşar ve Milletvekili Yaşar Tüzün’e meydan okuyarak, “tüm Bilecik halkının önünde canlı yayında konuşmaya davet ediyorum. Hodri meydan.” ifadesini kullandı.

“ONLARI DEVİRECEĞİZ, KÖKLERİ KAZINACAK”

Semih Şahin, Yaşar Tüzün ve Metin Yaşar’ın başını çektiği bir grubun CHP’nin sahibi olmadıklarını belirterek, “Bilecik artık 30 yıldır bir ağaç dikmeyen adamların siyaset yaptığı yer olmayacak. Goygoyculukla dedikoduculukla siyaset yapanların kökleri kazınacak. Onları devireceğiz, gerçek CHP’liler bizleriz. Hem Yaşar Tüzün’ü hem Metin Yaşar’a hodri meydan, beraber gelsinler hatta zaten tek dil kullanıyorlar.” diye konuştu.

87 SAYFALIK RAPOR GELDİ

Şahin ayrıca, İçişleri Bakanlığı tarafından sürdürülen soruşturma kapsamında hazırlanan 87 sayfalık bir raporun kendisine sunulduğunu söyledi. Belediyenin geriye dönük 3 yılının denetlendiğini ve herhangi bir olumsuzluk veya usulsüzlükle ilgili bulguya rastlanılmadığını aktaran Semih Şahin, “Türkiye’nin en temiz belediyelerinden birisiyiz. Değil geriye dönük 3 yıl bir başka belediyenin 3 ayını araştırsınlar çok daha fazla olumsuzluk çıkacaktır. Raporu hemen Bölge İdare Mahkemesi’ne sunacağız ve görevden uzak kalmamızı gerektiren bir durumun kalmadığını düşünmekteyiz.” şeklinde konuştu.

METİN YAŞAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

CHP İl Başkanı Metin Yaşar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Semih Şahin, partisi tarafından verilen ihraç kararını da yargıya taşıyacağını bildirdi.

Semih Şahin, yaptığı basın açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

“Kamuoyunun da bildiği üzere yaklaşık 5 aydır hakkımda yürütülen bir soruşturmanın varlığı bahane edilerek Belediye Başkanlığı görevimden usulsüz ve gerekçesiz bir şekilde uzaklaştırılmış bulunmaktayım.

Herkesin bildiği ve tarihte defalarca yaşandığı gibi gerçeğin er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Benim, Bilecik halkı ve benim üzerimde oynanan bu ahlaksız ve kirli oyunu hem yargı önünde hem de vicdanlarda en ufak bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde bertaraf edeceğime ve bu ahlaksız tezgaha alet olan herkesle er ya da geç tek tek hesaplaşacağıma inancım tamdır.

Bu süreçte beni asıl şaşırtan ve endişelendiren şey ise üyesi olduğum Cumhuriyet Halk Partisinin temelde şahsıma ama nihayetinde Cumhuriyet Halk Partisi ve onun anlayışına karşı düzenlenen bu acemice ve kötü niyetli komployu neredeyse destekleyecek kadar körleşmiş olmasıdır.

“CHP’NİN KARARINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Hakkımda, bizzat şahsıma ve partime karşı bu komployu tezgahlayanların şikayetiyle başlatılan ve nihayetinde 14.06.2022 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinden ihraç edilmemle sonuçlanan bu süreçte; tam da mevcut iktidarın demokrasi anlayışıyla, hiçbir somut delile dayanmadan, uydurma ve dedikodu mahiyetindeki söylentilere itimat eden, hakkımda herhangi bir iddianame dahi düzenlenmemişken yargısız infaz yapmak suretiyle ihracıma karar veren parti disiplin kurulunun dolayısı ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin, demokrasi kavramının bu kadar iğdiş edildiği bu dönemde aldığı bu kararı anlamak da kabul etmek de mümkün değildir.

“İKİ YÜZLÜ TUTUMUNU NASIL İZAH EDECEK”

Haklarında iktidar yönlendirmesiyle operasyon düzenlenen birçok Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı benim içerisinde bulunduğum hukuki kovuşturmadan çok daha kapsamlı isnatlarla kovuşturulurken bunların arkasında durduğunu beyan eden ve benimle aynı gerekçelerle yani haklarında bir iddianame düzenlenmemiş olması, açık bir suç isnadı olmaması ve tek bir somut delil olmaması gibi savunmaları dayanak gösterilen Çan Belediye Başkanı sayın Bülent Öz'ü tam da aynı gerekçelerle savunan Cumhuriyet Halk partisi şahsımla ilgili aynı duruşu göstermemekteki iki yüzlü tutumunu nasıl izah edecektir merak etmekteyim.

“PARTİME DÖNECEĞİM”

Tamamen hukuksuz olan ve parti içerisindeki küçük bir grubun komplosuyla verilmiş bu kararı tabii ki yargı yoluyla kaldıracak ve partime döneceğim. Ancak asıl mücadelem, partiden ve hatta siyasetten bu sinsi çıkarcı ahlaksız grubu tamamen silene kadar göreve devam etmek olacaktır. Unutulmamalıdır ki Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi bu bilinci yüreğine kazımış gerçek partililerindir. Memleketin iş bilirlik, tahakküm ve liyakatsizlik rüzgarıyla yelkenleri şişirilmiş iktidar gemisine öykünenler parti içine sızmış da olsalar herkes tarafından bilinmektedirler. Bu günlerin bitmesi çok yakındır. Günü geldiğinde tüm bu muhataplarımızla gerçek demokrasi diliyle konuşacağımızı ve hesaplaşmadan helalleşmeyeceğimizi herkesin bilmesini isterim.”