Mutlaka biliyorsunuzdur da ben bir daha anlatayım. Hikaye bu ya! Doğada otlayan öküzlere kurtlar saldırmış. Hayvanlar birlik olup zayiat vermeden tehlikeyi atlatmışlar. Kurtlar aç, öküzleri yemeyi akıllarına koymuşlar. Onlara bir oyun oynamaya karar vermişler.
Kurtlar öküzlere, bizim sizinle bir anlaşmazlığımız yok. Şu içinizde sarı öküz var ya onun renginden rahatsız oluyoruz verin onu siz rahat durun derler. Öküzlerin yaşlısı buna itiraz eder, vermeyelim sonra pişman oluruz demesine rağmen diğerleri verilmesini isterler ve verirler. Sarı öküzün etiyle bir süre idare eden kurtlar bu sefer kara öküzün renginden rahatsız olduklarını söylerler. Yaşlı öküzün yine vermeyelim teklifini kale almayan öküzler kara öküzüde feda ederler.
Kara öküzün etini bitiren kurtlar bu sefer alaca öküzü isterler. Yaşlı öküzün sözünü dinlemeyen arkadaşları onu da feda ederler.
Öküzlerin sayısı azalınca kurtlar saldırırlar, öküzler zayıfladıklarından karşı gelecek güçleri kalmaz. Yaşlı öküz biz sarı öküzü verdiğimizde kaybetmiştik der.
Cumhuriyet Halk Partisi yollarda yürüyerek adalet arıyor. Siz adaleti İsviçre, İtalyan kanunlarını tercüme ederek Türk ceza kanununu hazırladığınız gün kaybettiniz.
Siz adaleti, istiklal mahkemelerinde ''sanıklara cezası verilsin, şahitler sonra dinlesinler'' dendiği gün kaybettiniz.
Siz adaleti, 1946 seçimlerinde ''açık oy, gizli sayım'' yaptığınız gün kaybettiniz.
Siz adaleti koalisyonla iktidara geldiğinizde Moğultay soyadlı Adalet Bakanınızın, Adalet Bakanlığına beş bin hakim ve savcı aldığında ''kendi adamlarımızı almayacağım da MHP' lileri ve Milli Görüşçüleri mi alacaktım?'' dediği gün kaybettiniz.
Siz milletin vekilisiniz mecliste kanun çıkararak adaleti sağlayabilecek kurumun içerisindesiniz. Size halk orada kendisini temsil hakkı verdi. Bu yersiz siyaset ve politikalarınızla CHP' yi yörüngesinden çıkartıyorsunuz.
Adaleti ne zaman kaybettiğinizi daha uzun sıralamak mümkün. Şimdilik bu kadar yeter.