Geçtiğimiz Perşembe günü Ak Parti'deki adaylık süreciyle ilgili yazdığım “Adaletin olmadığı yerde kavga olur” başlıklı köşe yazım Cuma günü yayınlandı. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran köşe yazımın ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından Bandırma'da seminer düzenleneceği ve Bilecik'in de içinde bulunduğu illerden çok sayıda gazetecinin katılacağı yönünde basın açıklaması geldi.
Davet edilmediğimiz seminere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile yaptığımız görüşme sonrası bir aksaklık olduğu söylenerek davet edildik. Bu konular üzerine ve seminerle ilgili söyleyeceğim çok şey var.
Ancak Cuma günü seminere gitme hazırlığı içindeyken Milletvekili Dr. Fahrettin Poyraz'ın “Adaletin olmadığı yerde kavga olur” başlıklı köşe yazım üzerine Saat 16:00'da basın toplantısı yapacağını ve gazetemizin davetli olduğunu bildiren telefon aldım. Seminere gideceğimi ve Saat 14:00'a almalarının mümkün olup olmadığını sordum. Sağ olsunlar basın toplantısını saat 14:00'a aldılar.
Toplantıya katıldım. Aslında bu yazımda seminerden bahsetmek istiyordum. Az önce kısman bahsettiğim seminere davetimizden, seminerdeki gelişmelere kadar sizlerle paylayacağım çok önemli notlarım var. Ama Milletvekili Dr. Fahrettin Poyraz'ın basın toplantısı seminer notlarımın önüne geçiyor.
Milletvekili Poyraz yaklaşık 1.5 saatlik konuşmasında kısaca ben hiçbir aday adayını desteklemiyorum. Destekleseydim aday adaylığı sürecinden başlamasını isterdim dedi. Ak Parti'nin aday belirleme sürecini tekrarlayıp, aday adayı olmadığı halde teşkilatın gönlünde yer edinen biri olursa temayül yoklamasında aday adayları ile sınırlı tutulmadığını, içinden geçen ismi de yazabilecekleri, aynı durumun vatandaşlarla yapılan anketlerde de geçerli olduğunu ima etti.
Dolayısıyla vatandaşın ve teşkilatın gönlünde aday adayı olmayan birisi belirirse Ak Parti Genel Merkezi'nin bu isimleri de dikkate alacağını vurgulayıp, bu doğrultuda mevcut aday adaylarından olacak diye bir kuralın olmadığını da söyledi.
Böylece Ak Parti kimi aday olarak belirlerse o ismin belediye başkanı olması için var güçleriyle çalışacaklarını, seçildikten sonra da milletvekili olarak koordineli çalışma sürdüreceklerini de anlatmış oldu.
Ben köşe yazımda Milletvekili Poyraz'ın Mustafa Yörükçü'yü desteklediğini kendi ağzından duymadığımı ancak yakınları tarafından “Bilecik Belediye Başkan adayı Mustafa Yörükçü olacak” dediğini yazmama rağmen Sn. Poyraz “Kimmiş bu yakınımdaki, kim söylemiş” demedi.
Yazımda belirttiğim 6 aday adayından biri çıkmaması durumunda milletvekili, seçilen başkan ile nasıl çalışacağı yönündeki soruya genel merkez kimi belirlerse ben onunla çalışırım demiş oldu.
Yine köşe yazımda, 6 aday adayından birisi aday olduğu takdirde diğer adayların var güçleriyle çalışacaklarını ifade ediyorlar, hariçten bir aday belirlenirse mevcut aday adayları çalışacak mı sorusu kısmen cevap buldu. Görev istenmez verilir mantığı çerçevesinde kim aday belirlenirse diğerlerinin de parti için çalışması gerektiği vurgulandı.
Uzun lafın kısası Sn. Milletvekil, gerginliği yumuşatmak, kimsenin arkasında durmadığını kamu oyu önünde deklare etmek ve genel merkezin belirlediği yöntem çerçevesinde belirlenecek aday kim olursa olsun arkasında durup çalışacağını, milletvekili olarak seçilen belediye başkanı ile koordineli çalışacağını kamu oyuna duyurmuş oldu.
Ama Demirel'in dediği gibi siyasette 1 gün çok, 24 saat kısa bir zaman dediği gibi ben bu köşe yazısını yazarken Ak Parti Bilecik Belediye Başkan Aday Adayı İbrahim Yılmam kent ormanında basın toplantısı yaparak Ak Parti'de bulantı meydana getirecek açıklamaları oldu.
Bu yazıyı tasarım için gönderdiğim Saat 15:00 itibariyle de Ak Parti İl Başkanlığı'nda Ak Parti İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş bir basın açıklaması daha yapıyor. Seminerden notları yazacaktım ama son basın açıklamasının durumuna göre tekrar bu konu araya girebilir. Görüşmek üzere!..