Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk İmar-Sen tarafından yapılan açıklamada, AFAD İl Müdürü Mehmet Hayri Demirel’in sendikalarına mensup müdürlük personeline psikolojik şiddette bulunduğu ve mobbing uyguladığı iddia edildi.
Türk İmar-Sen Bursa Şube Başkan Yardımcısı Erdoğan Sayın, AFAD İl Müdürlüğü yanında yaptığı basın açıklamasında, çarpıcı iddialarda bulundu. Müdür Demirel’e ağır ithamlarda bulunan ve çarpıcı iddiaları gündeme getiren Erdoğan Sayın, “Biz üyemizi yedirmeyiz. İlgili makamları buradaki zulüm ortamının ve psikolojik şiddetin sona erdirilmesi için göreve davet ediyoruz” dedi.
Sendika üyeleri, AFAD İl Müdürlüğü binasının girişine üzerinde ‘Burada mobbing yapılıyor’ yazılı siyah çelenk bıraktı.
BU KEZ ROLLER DEĞİŞTİ
Öte yandan, yaklaşık 5 yıl önce Özel İdare’de Memur-Sen’in iş yeri temsilciği görevinde bulunan Mehmet Hayri Demirel’e Özel İdare Genel Sekreterinin baskıda bulunduğu iddiasıyla Memur-Sen tarafından basın açıklaması yapılmıştı. Gelinen süreçte, bu kez kendisi idarenin başında olan Mehmet Hayri Demirel’in personeline baskı yaptığı iddiasıyla Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk İmar-Sen açıklamada bulundu. Ortaya çıkan bu durum oldukça manidar karşılandı.
Ayrıca, Türk İmar-Sen tarafından düzenlenen basın açıklamasını gazetemizden başka basın kuruluşunun takip etmeyişi dikkat çekti.
Türk İmar-Sen’in basın açıklamasına MHP İl Başkanı Mehmet Karuk’un da destek verdiği gözlemlendi.
Türk İmar-Sen Bursa Şube Başkan Yardımcısı Erdoğan Sayın, konuya ilişkin açıklamasında, şunları kaydetti:
“03.09.2019 tarihi Salı günü İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Hayri Demirel'in ulu orta sendika temsilcimiz ve Bursa Şube Başkan Yardımcımız olan Erdoğan Sayın’a diğer personelin önünde bağırması ve hakaret etmesi, sendikamız üyesi AFAD personelinin ve diğer memurların önünde temsilcimizi küçük düşürmeye çalışması, tehdit etmesi, temsilcimizin kurumdaki arkadaşları ve aynı zamanda sendikamız üyeleri ile konuşmasının engellenmeye çalışılması, temsilcimiz nezdinde sendikamızı da doğrudan hedef aldığının bir daha altını çizmektedir. Bu bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu sebeple sendikamız tarafından bir basın açıklaması yapılması gereği duyulmuştur.
Bu kurum hiç kimsenin çiftliği değildir. Kamu Kurumları kimsenin tekelinde de değildir. Amir de olsa Memur da olsa Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına uymak zorundadır. İdari amirler memurlarını Mevzuatlar içerisinde kalacak şekilde ve her memuruna eşit mesafede olacak şekilde yönetmekle yükümlüdürler.
‘KAMU-SEN ÜYELERİNE BASKI UYGULANMAKTA’
İl Müdürü, eskiden üyesi olduğu sendikanın bayraktarlığını devam ettirmektedir. Bu İl Müdürlüğünde çalışan KAMUSEN-Türk İmar SEN üyelerine bilinçli şekilde baskı uygulanmakta, diğer sendikaya üye olan birtakım personel ayrıcalıklı şekilde korunmaktadır.
İl Müdürü; sendika üyelerimiz olan personeli üzerinde her yaptığı Kanuna ve Yönetmeliklere aykırı idari işlemleri “Kurumda Personelim Eksik” cümlesini önüne kalkan yaparak gerçekleştirmektedir. Diğer taraftan, kurum kadro cetvellerinde olmayan, makam şoförü, makam sekreteri kadroları uydurmakta ve sırf kendisine hizmet etmek üzere personel görevlendirmekten geri durmamaktadır. Bir hizmet aracını Makam aracı gibi kullanmaktadır. Bu şekilde uygulamalarını ulu orta, diğer sendikamız başkanlarının yanında söylemekten de imtina etmemiştir. Diğer taraftan görevi gereği arazide inceleme yapması gereken personele şoför yok denmekte, personel şoförlüğe zorlanmakta, köylerde, dağda ve bayırda, açık arazide görevini icra etmesi gereken personele “toplu taşıma araçlarını kullanın” şeklinde idari yazılar yazılmaktadır. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur.
NAMAZ KILAN PERSONELE SORUŞTURMA İDDİASI!
112 Acil Çağrı Merkezinde fiilen görevini yapan, aynı zamanda sendikamız üyelerinin de bulunduğu AFAD Enformasyon memurları tek başına 24 saat süreli vardiyada durmaktadır. Aynı birimde çalışan diğer kurumların çağrı alıcı personeli en az iki kişi olacak şekilde görev yapmaktadır. İki kişi olan bu personelin Mevzuat gereği Molaları ve istirahat hakları da vardır. Ne yazık ki sendika üyelerimizin de bulunduğu AFAD personeline bu haklar verilmemektedir. Yakın zamanda bu birimde görev yapan sendika üyemizin birine kısa süreli namaz kılmaya gittiği için soruşturma bile açılmıştır. Namaz kılmak bile personele çok görülmektedir. İbadet etmek suç mudur da soruşturma açılmaktadır.
Bu anlattıklarımız kurumdaki psikolojik şiddetin bir kısmını içermektedir. Burada bahsi geçmeyen daha niceleri gerçekleşmiştir. İl Müdürü ve İl Müdürüne uyan şube müdürleri tarafından gün be gün personel üzerinde psikolojik baskılar artarak devam etmektedir. Neredeyse tüm personel bu baskılara maruz kalmaktadır. Özellikle Sendikamız üyesi personel bu baskıların adeta esiri haline getirilmiştir.
‘ŞİKAYET YAZILARI İL MÜDÜRÜNÜN ELİNE ULAŞMAKTA’
Sendika Genel Merkezimizden tüm bu konular ile ilgili Valilik Makamlarına yapılan şikâyetlerin Makama ulaşmadığı ve İl Müdürlüğüne gönderildiği, bu durumdan Valilik Makamı’nın haberi olmadığı ilgili makamlarca teyit edilmektedir. Nasıl olur da İl Müdürünü şikâyet eden yazılar İl Müdürünün eline ulaşmaktadır.
Tüm bu süreçlerde personelin haklarının geri kazanımları ile uğraşan Temsilcimiz ve onun nezdinde Sendikamız hedef tahtasına oturtulmuştur. Şube müdürleri tarafından kendisine ve yanındaki başka bir sendika üyemize bir dönem gerçeğe aykırı tutanak tuttulmuş, olayda taraf olan Memur-Sen üyesi personel korunmaya çalışılmış, idari soruşturma açılmış, ceza verilmiş, Neyse ki kamera görüntüleri gerçeği açığa çıkarmış ve İl İdare Kurulu’na yapılmış olan haklı itiraz ile bu ceza iptal edilmiştir.
İl Müdürü bir taraftan bu şekilde uygulamalar sergilerken, diğer taraftan personele, beni siyasiler getirdi. Beni siyasiler alır. İstediğim gibi davranırım. Kimse bana bir şey yapamaz demekten de imtina etmemektedir. Bu Kurum siyasetin arka bahçesi midir? Yoksa burası bir Kamu kurumu mudur?
‘BİZ ÜYEMİZİ YEDİRMEYİZ’
Son olayda, kurum alanı içerisinde arama ve kurtarma teknisyenlerinin de bulunduğu garaj bölgesinde temsilcimiz, kısa süreli Arama ve Kurtarma teknisyenleri ve bir personel ile oturmakta ve sohbet etmekte iken İl Müdürü sendika temsilcimizi doğrudan hedef alarak, “Burada senin işin yok, ne oturuyorsun burada, burada oturman yasak” şeklinde bağırıp çağırmış, temsilcimizin kendisine bana bu şekilde yüksek sesle bağıramazsınız demesine rağmen “Hadi bağırıyorum işte, Defol! Çık dışarı, Ne yapacaksın! Şikayet mi edeceksin! Git şikayet et!” gibi cümlelerle üyelerimizin de bulunduğu ortamda, Mesnetsiz bir şekilde tekrar bağırarak çağırarak azarlamış, küçük düşürmeye çalışmış, onurunu ve gururunu zedelemiştir. Arkasından temsilcimize; "Ben seninle bir uğraşırsam görürsün”, "Senin Kafanı Koparmasını Da Bilirim" şeklinde söylemde bulunarak, ağır tehdit etmiştir. Temsilcimize yapılan bu davranış temsilcimiz nezdinde sendikamıza yapılmıştır.
Bu arada, İl Müdürünün görevi personelinin kafasını mı koparmaktır? İl Müdürü bu şekilde konuşarak neyi amaçlamaktadır? Biz üyemizi yedirmeyiz. Bizde kafası koparılacak memur yoktur. Bilecik KAMUSEN olarak, ilgili makamları buradaki zulüm ortamının ve psikolojik şiddetin sona erdirilmesi için göreve davet ediyoruz” dedi.
Türk İmar-Sen’in basın açıklamasına, MHP İl Başkanı Mehmet Karuk, MHP İl Sekreteri Recep Ertürk, KAMU-SEN İl Başkanı Dr. Hüseyin Altay, İl Başkan Yardımcısı Mehmet Karapür, Türk Büro-Sen İl Temsilcisi Cüneyt Taşkesen, Türk İmar-Sen İl Temsilcisi Orhan Veli Ayanoğlu, Türk Yerel Hizmet Sen Temsilcisi Cemal Temel ve sendika üyeleri katıldı.