Devletinizi yıkmak için kim, kimler, Yer altı, yerüstü faaliyetler içinde bulundularsa aklıma hep yazının başlığındaki “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste sözü aklıma gelir.
Devletini yıkmaya çalışan caniler emellerine ulaşmak için, nice mazlum vatan evlatlarını, vatanın bekçileri askerlerimizi, emniyetimizi sağlayan polisimizi hedef alıyorlar, öldürüyorlar, yaralıyorlar. Maddi, manevi nice sarılmaya muhtaç yaralar açıyorlar. O kadar mazlumun ahını alıyorlar, elbette emellerine nail olamayacaklar, yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak, birgün aheste aheste çıkacak.
PKK, cani örgütlerin başını çekiyor. Ak Parti, iktidara geldiğinin ilk 4 yılını devleti tanımakla geçirdi. İkinci döneminde “Açılım” diye çıktığı yolda, zannetti ki Güneydoğu Bölgesi'ne getirecekleri yenilikleri, bazılarının isteklerini yerine getirmekle problem çözülecek.
Doğrusu “Açılım” denen kelimenin neleri ifade ettiği, nelerin getirilmek istendiği de tam anlaşılmış değil. Güneydoğulu vatandaşlarımıza, Ak Parti iktidarı memnun edici haklar verildi, iyide oldu. Ak Parti bölge halkının gönlünü kazandı. Bölgede Ak Partiden başka parti var mı? Yok. Diğer partiler bölgede neden yoklar, bunun hesabını vermeliler. O bölgede Ak Parti olmasa neler olur sorusuna düşünmek bile istemiyorum.
PKK ve yandaşlarına ne verirseniz verin memnun olmayacaklar. Çünkü onlar kendileri Bir şey istedikleri için Türkiye Cumhuriyeti Devletine isyan etmiş değiller. Başkalarının istek ve arzularını yerine getirmek piyon olarak kullanılıyorlar. Devlet kuracaklarmış, hedef devlet kurmak değil, piyonu oldukları Ermenistan ve İsrail'in hedeflerine varmalarını sağlamak.
PKK'nın kanatları altında siyaset yapanlar., Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızdan PKK korkusu salarak oy alıyorlar. Devlet otoritesi tam sağlandığında, devletine güvenen vatandaş oylarıyla onları hüsrana uğratır.
Ak Parti üçüncü devre iktidarında PKK ile mücadelesinin nasıl yapılması gerektiğini tam kavramış olduğu görülüyor. Belki de evvelce de biliyordu, o halde neden yapmadı diye sorulabilir. Bu soruyu ancak bugüne kadar yaşanan olayları hatırlamakta, herkes derin derin düşünerek cevap aramalı.
PKK'ya yardım eden güçler, hazırladıkları planları piyonların ellerine veriyorlar istediklerini yaptırıyorlar. Deşifre olan planlarınıza yenilerini ekliyorlar.
Ak Parti iktidarı iki dönem iktidarı boyunca kazandığı tecrübeyi, bürokraside yaptığı sağlam atamalarla PKK'nın şehir yapılanmalarını çökertmeye devam ediyor. Dağ yapılanmalarına karşı başarılı operasyonlarla hainlere dersini veriyor.
Başarılı operasyonlar sırasında uludere'de yaşanan 35 vatandaşımızın PKK'lı zannedilerek uçaklardan atılarak bombalarla ölümleri “kazara oldu” denilerek yabana atılacak cinsten değil.
Bu olay tamamen her yönüyle Türkiye Cumhuriyeti Devletini her sahada zor durumda bırakmaya matuf komplo.
Kamuoyuna yapılan açıklamalardan öğrendiğimize göre Uludere devletin yanında yer almış bir ilçe. 35 vatandaşımız ilçe halkından. BDP'lilerin şovlara baktığımızda, Uludere'lilere sahip çıkmaktan çok “gördünüz mü şimdiye kadar devletin yanında yer aldınız da ne oldu? Öldürülenler yine siz oldunuz...” demek istiyorlar.
Türkiye Suriye'de yaşanan olaylar dolayısıyla “Şam idaresi kendi vatandaşlarını öldürmemeli...” diyor. Tam da bu sıralarda 35 vatandaşımız hazırlanan komployla öldürülüyorlar. Böylece devletimize de diğer devletler nazarında “sizin onlardan ne farkınız var...” dedirtmek isteniyor.
Bu tip olayların zaman içerisinde daha yaşanması sağlanacaktır. PKK ve yandaşları bu tip olayları kullanacaklar, onların propagandalarına yardımcı olacak devletler zaten hazırda bekliyorlar. Siyasi arenalarda devletimizi sıkıştırmaya hazırlanıyorlar.
PKK'ya yardım ve yataklık edenlerin hazırladıkları planlara karşı hazırlıklı olmalıyız. “Harp Hiledir” sözünü unutmadan bizlerle uğraşanlara karşıda bizde aynı yollarla mücadele etmeliyiz.
Uludere olayı güvenlik güçlerinin mücadele gücünü azaltmamalı.Operasyonlar aynen devam etmeli BDP ne kadar ciyaklıyorsa bilelim ki PKK o kadar güç kaybediyor demektir. Onlar Kürt halkının haklarını değil, para verenlerin haklarını koruyorlar. Mazlumun yanında olanlar zafere ulaşacak. Zalimlerden aheste aheste yaptıkları çıkacak.
TAŞI GEDİĞİNE
CHP İl Başkanı “Orman köylerinde yaşayan, ancak o köy nüfusuna kayıtlı olmayan vatandaşlara zati ihtiyaç odun verilmemektedir” diyerek bir eksikliği dile getirmiş.
Hani “odunu yersin” diye bir tabir vardır.
-O vatandaşlara yakacak vermiyorlarmış, şikayetçi oldular diye “odun” yedirmeseler...
TAŞI GEDİĞİNE
Dün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla birçok ziyaretçimiz oldu.
Biri “Çalışan Gazeteciler Günü anma gününüz ile ilgili hiç açıklamanız olmadı” dedi.
-Çalışmaktan açıklama yapmaya zamanımız mı oldu.