Vali Tahir Büyükakın, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen ‘Bilecik Ortak Akıl’ toplantısını gazetemize değerlendirdi. Vali Tahir Büyükakın, ilimizin gelecek vizyonunu şekillendirecek ve kentin dinamiklerini hayata geçirecek bu tür toplantıların oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak, “Toplantı kendinden beklenen maksada fazlasıyla ulaştı. Amacımıza ulaştık” dedi.
‘ASLOLAN ÇABADIR’
Arama konferansı metoduyla gerçekleştirilen ‘Ortak Akıl’ toplantılarının proje hazırlama değil kafaları toplama ve odaklanma toplantıları olduğunu söyleyen Vali Büyükakın, “Burada aslolan ortaya konulan çabadır. Bu çaba, her şeyden hepsinden daha kıymetlidir. Öyle olmayacak ama bu toplantıdan hiçbir sonuç çıkmasa da çaba gösterilmesi çok önemlidir” dedi.
“YENİDEN İNŞAA YAPILABİLİR”
Vali Tahir Büyükakın, ‘Hayal et’ çalışmasının önce insanların dikkatini çektiğini ardından meraklandırıp açıklanmasıyla taşıdığı iki mesajı Bileciklilere ulaştırdığını aktardı. Bu çalışmayla öncelikle bilgi toplandığını daha sonra düşünmeye sevk edilerek Osmanlı’nın bu topraklarda doğuşuna atıf yapılarak ilham kaynağı oluşturmasının planlandığını anlatan Büyükakın, “Osmanlı Devleti, bu topraklarda kuruluna bir rüyanın ete kemiğe bürünmüş biçimiydi. Bir rüya imparatorluğuydu. Şimdi bu topraklarda yeniden geleceğe dair bir rüya görünüp yeniden inşaa yapılabilir. Bilecik’in makus tarihinden kurtulması, zincirlerini kırması, tekrar ayağa kalkması için silkinme, hareket geçme ve aksiyon almak bu tür toplantılarla olur. Kentte bir hafız oluşur, fikirler ortak bir noktaya ulaşır” ifadelerini kullandı.
Toplantıda belirlenen öncelikli konular arasında ‘Sanayi’ talebinin geçtiğimi toplantılara göre daha az dillendirildiğini anımsattığımız Vali Büyükakın, önemli açıklamalarda bulundu. Sanayinin bir kent için olmazsa olmazlardan olduğuna dikkat çeken Vali Büyükakın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘SANAYİ OLMADAN OLMAZ’
“Sanayi meselesi kentin öncelikli meselesi değil demek ki. İnsanlar daha başka konuları daha çok söyledi. Sanayi gündemden düşmez, sanayi olmadan olmaz. Ama turizm, yaşanabilir şehir ve tarım vurgusu daha çoktu. Bu durum, insanların beklentilerinin değiştiğini gösteriyor. Eskiden insanlar iş bulmak için daha çok uğraşıyordu. Biraz bundan, birazda katılımcı profilinden kaynaklanır. Bu bir fikirleri bir noktaya odaklama toplantısı, dolayısıyla maksat hasıl oldu.
‘BİLECİK’İN KADERİNİ DEĞİŞTİRİR’
Burayı çok ciddi anlamda etkileyecek fikirlerden biri daha öncede söylediğim ‘Toy’ fikri. Bu ölçekte yapılacak bir toplantı Bilecik’in kaderini değiştirir. Bu proje üzerinde durulmalı. Üniversitenin öğrenci sayısı artırılmalı, Bilecik üniversite şehri konumuna dönmeli.
‘FİKİRLER KISITLANMAMALI’
Topoğrafyaya bakarsanız burası 1 milyon kişinin yaşadığı şehir olabilir mi; istersen yapılır ama çok pahalıya mal olur, değer mi değmez mi? Bence burası 500 bini geçmeyecek sakin bir şehir gibi planlanırsa daha iyi olur. Sanki diyorum çünkü fikirler kısıtlanmamalı. 100 bin öğrencinin yaşadığı kendi orijinal nüfusu 300 bin olduğu, gelen turistlerle en yoğun nüfusun 500 bin olduğu sakin bir şehir olarak planlanırsa hizmetler sektöründe ciddi bir atılım yapılır. Bu şehri kirletmez, şehrin sakinliğine büyük ölçüde zarar vermez. Alt yapı yatırımları çok büyük bedellere mal olmaz. Sakin kalmayı başaran bir üniversite şehri olabilir.
‘100 BİN ÖĞRENCİSİ OLAN BİR ŞEHİR OLABİLİR’
Bilecik’in etrafında 16 milyon insan yaşıyor. Hızlı tren var, Bilecik’te ve Bozüyük’te duruyor. Bursa, Sakarya, Kocaeli, Eskişehir ve hatta İstanbul’dan bile öğrenci gelir. Oralarda da üniversite var ama yine de gelinir. Burası 100 bin öğrencisi olan bir şehir olabilir. Avrupa’da böyle şehirler var. Polonya’da, İtalya’da çok güzel örnekler mevcut.
‘BUNLAR ANA FİKİRLER’
Üniversiteye uygun sanayilerin gelmesine yönelik çalışmalar yapılır. Sakarya havzasının iklim koşulları düşünülerek tarım atılımı sağlanır. Tarih ve kültür turizmi açısından potansiyeli değerlendirilirse bu şehir çok konforlu hale gelir. Bunlar ana fikirler.”