Bozüyük Devlet Hastanesi’nde, ihalelerde ve ameliyatlarda kullanılan malzemelerin yönetmeliğe uygun alınmadığı iddiaları ayyuka çıkarken bir hastanın ameliyatı sonrası vefat etmesi, ardından temizlik personelinin ameliyata girmesi ile gündeme gelen konulara bir yenisi daha eklendi.
Skandallar örtbas edilerek dosya kapatılmaya çalışıldı
Yapılan haberler sonrasında Yeni Bozüyük Gazetesi ile irtibata geçen, Bozüyük devlet hastanesinde beyin cerrahı olan Opr. Dr. Sezer Z.’nin ameliyatlarından mağdur olan Kubilay Y. ameliyat sonrası yaşadığı mağduriyeti gazetemiz ile paylaştı. Bir çok yere şikayet etmesine rağmen bu skandalların örtbas edilerek dosyanın kapatılmaya çalıştığını belirtti. Ameliyata sağlam giren Kubilay Y. ameliyat sonrası engelli kaldığını ve hem maddi hem manevi anlamda çok yıprandığını belirtti.
"Acilen ameliyat olmam gerektiğini söyledi"
Yaşanılan süreci Yeni Bozüyük Gazetesi ile paylaşan Kubilay Y. yetkilere seslenerek daha fazla insanın sağlığı ile oynanmaması için gerekli çalışmaların yapılması istedi. Kubilay Y.; "Bozüyük Açık Ceza Evinde yatarken 20.02.2022 tarihinde Bozüyük Devlet Hastanesine gittim bel fıtığı ağrısından dolayı. Daha öncede MR çekilmişti üç fıtığım vardı. Doktor Sezer Z. tarafından muayene edildim. Muayeneden sonra MR istedi, MR'lar sonucu 3 tane fıtıktan ikisinin patlamış olduğunu acilen ameliyat olmam gerektiğini ve felç kalabilme riskimin olabileceğini söyledi. Bende hocam ne gerekiyorsa yapalım o zaman dedim. Sadece ufacık bir kesikle patlamış olan sinirleri temizleyeceğini söyledi.
"Ameliyattan çıktıktan sonra 3 gün doktoru görmedim"
Apar topar ameliyata alındım, ben ameliyata girerken anestezi uzmanına, bayıltmayın beni doktoru görmek istiyorum dedim tamam dediler sonrasında heyecanlanmaman için sakinleştirici yapacaklarını söyleyip beni bayılttılar. Ameliyattan çıktıktan sonra ben 3 gün doktoru görmedim. Benden sonra bir ameliyata giriyor oradan kadın vefat ediyor o süre zarfında Sezer bey üç gün boyunca hastaneye gelmiyor. 3. günün sonunda Sezer bey geldi ve bana kalk naz yapma, iyisin, yürüyorsun, ameliyat sırasında neredeyse ameliyatta kalacaktın kemiklerin kırılacaktı, gibilerinden tuhaf tuhaf şeyler söyledi o an anlayamadım.
"Ağrılarım hiç kesilmedi"
15 gün hastanede kaldıktan sonra cezaevine geri döndüm. Covid olayı çıktı bizleri izne gönderdiler. İnegöl'de ki evime geldim. Ameliyat sonrası bir ay daha istirahat ettim fakat ağrılarım hiç kesilmedi, İnegöl Kaymakamlığından izin aldım ve Bozüyük'e hastaneye gittim. Hocam dedim ameliyattan sonra ağrılarımın daha da çoğaldığını söyledim. Sezer Bey'de bana tabi ağrıların çoğalır biz sana 10 tane vida takmışız diyerek anlatmaya başladı. Bende vida takılmayacağını söylediniz diye belirttiğimde öyle uygun görmüşüzdür dedi. 5-6 sene sonra çıkartırız, bol bol yüzüp yürümemi söyledi. Ağrıların 1 sene boyunca devam edeceğini söyledi beni yolladı. Ben vida olayını duyunca zaten şok oldum öyle bir şeyi bilmiyordum.
"Bu kadar vidayı kim taktı?"
Samsun tarafına tatil için gittim orada ağrılarım tekrar başlayınca Samsun'da bir hastaneye gittim. Orada ki doktor film çekti ve bana dediki; "Bu kadar vidayı kim taktı? Nasıl bir uygulama yapılmış sana? Sana bu kadar vida takılmaması lazım, seni mahvetmişler" dedi. Bunları duyunca şaşırdım bende farkındayım aslında durumun düzeleceğim yerine daha çok ağrılarım arttı, hareketlerim kısıtlandı. İnegöl'e geldim başka bir doktora gittim doktor bana vidaların 5-6 cm kaydığını söyledi bu şekilde idare etmem gerektiğini belirtti. Aradan zaman geçti başka doktora gittim. Oda ameliyat olduğum doktora gitmemi, durumun riskli olduğunu söyledi.
"Aslan parçası sen istiyorsan çıkartırız"
Bozüyük Devlet Hastanesine yeniden gittim, doktor beyle görüştüm yine film çekildi ve vidalar kaymış olduğunu söyledi. Hemen yazı yazdı 15 gün içinde gel ameliyat edip düzeltelim vidaları dedi. Bende hocam düzeltmek yerine vidaları çıkartabilme ihtimalini sordum. Oda bana "aslan parçası sen istiyorsan çıkartırız" dedi. Ben öyle deyince şok oldum, sanki berbere gidip sakal tıraşında düzeltme istiyorum gibi bir üslupla karşılaştım. Bu sağlık sonuçta sıradan bir konu değil, sen istiyorsun demek ne demek? Elimde ki kağıtla İnegöl'e geri döndüm ve Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettim.
"Doktorlar raporlarıma bakıp sıkıntı yok dediler"
Savcılığa durumu anlattım, Sezer Bey'in sergilediği tavırlardan dolayı kızdım ve şikayetçi oldum. Samsun'da gittiğim doktor %40 engelli raporu bile verdi bana, ameliyata sağlam girdim engelli kaldım. En son süreçte, memur olduğundan dolayı Kaymakamlık, Kaymakamlıktan Bilecik Valiliğine ondan sonra Bilecik İl Sağlık Müdürlüğüne geçti bu dosya.
"Dosya kapatılmaya çalışıldı"
Ondan sonra dosya kapatılmaya çalışıldı. Sezer Bey savunmasında 22 ay sonra geldiğimi söylüyor fakat bu durum yalan, o süre zarfında ona kaç kere gittim bunun yanında başka Beyin ve Sinir Cerrahi doktorlarına gittim ve bunlar e-devlet üzerinde gözüküyor. Ve her gittiğim MR sonuçlarında vidaların daha çok kaymış vaziyette olduğunu gösteriyor. 2016 yılında bana bel fıtığı teşhisi konuldu ben ameliyat olmadım, korktum. Bu kişide zaten önüne geleni ameliyat yapıyormuş sonradan öğrendik. Sonuçta bu süreçte engelli kaldık dava açtık, davada ki süreçte en son Ankara İdare Mahkemesine müracaat ettim.
"Hem maddi hem manevi anlamda çok yıprandım"
Sağlık Bakanlığına itiraz ettim şuan beklemedeyim. Bu konuda çok madurum, şuan çalışmıyorum, çalışamıyorum. Ameliyattan sonra hem maddi hem manevi anlamda çok yıprandım. Benim gibi daha nice insanın hayatı ile oynandı. Yetkililer bu konuda lütfen sesimizi duysun ve daha fazla insanın canı yanmasın".
Açıklamaların ardından gazetemizle şikayet dilekçelerini ve sonuçlarını paylaşan Kubilay Y. dosyalarda doktorun bir kusurunun olmadığı sonucunun çıktığını, Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz edebileceğini söylendi.
Soruşturma İzni Verilmedi
T.C. Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından değerlendirme ve gerekçe olarak;" Dosya münderacatında bulunan bütün bilgi ve belgelerin alınan ifadelerinin incelenerek birlikte değerlendirilmesi sonucunda hekimlik ve sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapılan muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalarda Opr. Dr. Sezer Z.'in eyleminde kusur olmadığı görülmüştür" Karar olarakta 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanuna göre SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİNE kararın tebliğinden on gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir"