“Suriye’de ne işimiz var, Libya’da ne işimiz var?” diyenler bir gün “Anadolu’da ne işimiz var?” derlerse hiç şaşırmam.
Suriye kurulduğundan bu tarafa Türkiye ile uğraşıyor. Suriye haritalarında Hatay’ı kendi toprakları gibi gösterdi ve bu durum 50 yıl basında haber olarak yer aldı. PKK elebaşı Suriye’de soluğu aldıktan sonra en az 20 yıl teröristlerini orada eğitti; ülkemizde terör estirdi. Bu yaptıkları karşısında daha o zamanlar Suriye’ye dersi verilseydi bugün Suriye topraklarında işimiz olmazdı.
Biz Suriye’yi işgale gitmedik, terör ihraç eden bölgeyi temizlemek için güç kullandık. ABD’ye, Rusya’ya “Sizin Suriye’de ne işiniz var?” diyemeyenler, kendi ülkelerini işgalci görüyor. Türkiye’yi Esedle görüşmemekle itham edenler, 8 milyonluk nüfusun yarısı zalim Esed’in zulmünden komşu ülkelere sığındı. Buna rağmen Esed’i suçlamak yerine nüfusunun yarısını attığı bombalarla kaçırtan, 1.5 milyon vatandaşını katleden Esed’e neredeyse Nobel ödülü verilmesine aday gösterecekler.
“Suriye’de Esed halen resmi devlet başkanı, onunla görüşmeli” diyenler. “Libya’da ne işimiz var tarafsız kalmalıyız” diyorlar. Libya’nın resmi devleti yaptığımız anlaşmayla Akdeniz’de sahamız genişledi, Yunanistan’ı ve ona destek verenleri köşeye sıkıştırdık. Buna rağmen “Libya’da ne işimiz var?” diyorlar.
Bir gün “Kıbrıs’ta ne işimiz var, Anadolu'da ne işimiz var?” derlerse hiç şaşmam. Gerçi diyenler de yok değil.