Geçtiğimiz Salı günü Bozüyük’ün yeni kapalı pazarındaki olayları basından takip ettik.
Olaylar, ekmeği paylaşmak istemeyenlerin tekelleşme hesapları ile ekmeği küçültülen insanların mücadelesi gibi değerlendirilse de, biz öyle düşünmüyoruz.
“Ben yaptım oldu” zihniyeti ile yapılan, Pazar yerlerinin dağıtımı uygulamasının yanlışlığı daha ilk günden kendini gösterdi. Pazarcı esnafının Bozüyüklü ve diğerleri olarak bölünmesi, inşallah ileride telâfisi mümkün olmayacak sonuçlar doğurmaz. Yeni yapılan kapalı pazara Bozüyük dışından esnaf alınmadı. Yerlerin tahsisinin ise nasıl yapıldığı açık değil. Yerel yönetim, işin tartışmalı kısmını, her zaman olduğu gibi kolluk kuvvetlerine bırakmış. Emniyet Amiri olay çıkmaması için çabalarken, bir gün önce boş pazarda denetim yapan Belediye Başkanı ve diğer yetkililerden kimse yok.
Meselenin bu boyuta gelmemesi için Bilecikli pazarcı esnafının girişimlerine şahit oldum. Milletvekili Fahrettin Poyraz’dan, il başkanı Ramazan Kurtulmuş’a kadar çalmadık kapı bırakmadılar.Sonuç; işte Salı günü Bozüyük’te yaşananlar.
Bu insanlar, yıllarca birlikte tezgah-sergi komşuluğu yaptılar. Yağmurda, çamurda, karda kışta bir birleri ile yardımlaştılar. Kavgasız, gürültüsüz, ekmeklerini bölüşerek kardeşçe geçindiler. Onları bu hale getiren sebepler ne? Ekmeğin bölünmesi mi, ihtiras mı, siyasi hesaplar mı?
Ekmeğin bölünmesi diyorsak, zaten paylaşıyorlardı. Pazarcı esnafı çoğalsa da, Bilecik ve Bozüyük göç alan yerleşim birimleri, nüfusları aynı oranda artıyor. Her ne kadar Bozüyük’te fabrikaların kapanması ile ekonomide daralma, pazarda zorlanma olmuşsa da, esnaf buradaki kaybını Bilecik pazarında telafi ediyordu.O halde sebep ekmeğin paylaşılması değil. Bozüyük esnafının ihtirasa kapılarak, hepsi bizim olsun hesabında olacaklarını da düşünmek istemiyorum. Âhiliğin özünde paylaşma, yardımlaşma ve alış veriş yapamayan komşusuna kendi müşterisini gönderecek kadar bir birine destek vardır. Kaldı ki, bu gün gruplaştırılan bu insanlar, dün bir birlerinin en büyük destekçisi idiler. Peki onları bu hale ne getirdi?
Bozüyük esnafına hoş görünmek ve buradan rant sağlamak isteyen siyasîler, onların, diğerleri ile arasına nifak sokarak, hepsi bizim olsun seçeneğini benimsettiler, açıkçası bu durum Bozüyük pazarcısının da işine geldi. Maddî şartları da bu doğrultuda düzenleyince, Bozüyük kapalı pazarına, Bozüyük dışından esnaf giremez durumuna getirildi.
Dün, Bilecik, Söğüt, Pazaryeri, Osmaneli, Gölpazarı’nda rahatlıkla sergi açan Bozüyük pazarcısı da, bundan böyle bu pazarlara sokulmayacaktır. Diğer pazarlarda da ortamın gerginleşeceğini, Salı günü Bozüyük’te başlayan tartışma ortamının ilerideki günlerde merkez ve diğer ilçelere de sıçrayacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok. Esnafların yıllarca gösterdiği hoşgörü devam etmeliydi.
“Toplumun huzur ve refahı” için çalışacağına yemin edenlerin, ilimizdeki bu kıvılcım ateşe dönüşmeden konuya acilen çözüm bulmaları gerekmektedir. Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur..