AŞI TUTTU MU?

MURAT YORULMAZ

Bahattin Şeker'in kendi partisinden son defa seçime girdiği ve milletvekili seçilmek için yeterli oyu almasına rağmen partisinin ülke genelinde barajın altında kalması sebebiyle meclis dışında kaldığı zamanki siyasi gücü ile bugünkü gücü arasında neredeyse hiçbir fark yok... 2002’den sonra DYP hızla tarihin çöplüğüne giderken Şeker ayakta kalmayı başardı.

Bir dönem ismi Akparti'yle anılan Şeker’in o dönem Akparti’nin önde gelenlerinden veto yediği kulislere yansıdı. Süreç içerisinde her nasılsa MHP bünyesinde siyaset yapan eski doğruyolcuların müdahil olmaları ile de dümeni MHP'ye doğru kırdı...

Bu işbirliği ilk meyvelerini 2011 genel seçimlerinde verdi ve MHP uzun bir aradan sonra Bilecik'in ikinci partisi oldu. Bu seçimlerde Şeker faktörü ile Bilecik'in iki milletvekili de uzun bir aradan sonra sağ partilerden çıktı...

Milletvekili seçildikten sonra özellikle yerel medyayı da çok etkin kullanan Şeker, yereldeki programlara da aktif olarak katılarak çoğu zaman Poyraz'ı bile gölgede bıraktı. Aynı dönemde Bozüyük ve Pazaryeri'ndeki ailevi bağlantıları ile hep gündemde olan Şeker, bunun yanında eski dostluklarını da kullanarak kısaca "dere" dediğimiz ve İnhisar ve Söğüt ile Gölpazarı ve Yenipazar'ı birbirinden ayıran Sakarya Vadisinde de gücünden hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi.

Milletvekili olduktan sonra bölgedeki karizması ve Ankara'dan aldığı güç ile MHP teşkilatına el atan Şeker, eski mesai arkadaşlarını parti içerisinde daha aktif hale getirdi ve kendince bir denge kurdu.

Bu dengenin de tesiri ile 2014 yerel seçimlerinde aday belirleme sürecinde bir numaralı etken oldu ve Bilecik merkez, Bozüyük ve Pazaryeri ilçelerinde MHP camiası ile çok yakın olmayan ama toplum tarafından tasvip edilen adaylar ile seçime girilmesini sağladı. Aynı tesiri her ilçede, il genel ve belediye meclisi adayları belirlenirken de gösterdi. Böylece genel gidişatın aksine MHP'yi Bilecik'te klasik sağ oyların toplanma yeri ve Akparti'nin alternatifi yapmayı başardı.

Geçen haftaki yazımızda bahsettiğimiz MHP'nin oylarındaki bu artışı, Şeker tarafından MHP'ye yapılan bu aşıya bağlayabilir miyiz?..

Şeker'in belediye seçimlerindeki bu tavrı geleneksel MHP teşkilatını rahatsız etti mi? Bundan sonrası için eder mi?..

Özellikle Bilecik ve Bozüyük'te seçimlerin kaybedilmesi, buna rağmen işin başından beri Söğüt ve İnhisar gibi gerek teşkilata gerekse seçilen adaylara Şeker'i karıştırmayan ilçelerde başarının gelmesi MHP bünyesinin Şeker aşısına karşı direncinin artmasına neden oldu.

Bilenler bilir, MHP'de tartışmalar hep yüksek perdeden yapılır. Şeker ile parti teşkilatını böyle yüksek perdeden tartışmaya götüren en önemli olayın Bilecik ve özellikle de Bozüyük'te seçimin kaybedilmesi olduğu o dönem hem medyaya hem de kulislere yansımıştı. Hatta eski il başkanlarından Mehmet Erdem'in seçimden sonra, seçim çalışmalarına katılmalarına müsaade edilmediği yönündeki sitemleri de gazetelere yansımıştı. Erdem açık bir dille Bilecik ve Bozüyük'te seçim çalışmalarına dahil edilmediklerini, ancak kazanılan ilçelerde ise çalışmalara omuz verdiklerini söyledi. Biz de o dönem Şeker'in Söğüt ve İnhisar gibi teşkilatlanma ve aday belirleme sürecinde etkin olmadığı ilçelere aktif destek vermediğini gözlemlemiştik...

Teşkilat içerisinde ve dışarıda kalan ülkücülerin bu durumdan rahatsız oldukları biliniyordu. Bu sebeple seçimlerden sonra karşılıklı suçlamalar medyaya yansıdı. Medyaya yansımayan ve çok az kişinin bildiği iki grup arasında karşılıklı restleşmeler olduğu ve çözüme ulaşmak için diyalog ve tartışma ihtimalinin bile kalmadığı kaba kuvvetin ön plana çıktığı kavgaların yaşandığı söylendi.

Henüz seçimlerin üzerinden bir hafta bile geçmeden Şeker'in medya kanalıyla "Bundan sonra Bilecik siyasetinde yokum" restinin de bu olaylar üzerine çekildiği o dönem çok konuşuldu.

Aradan geçen süre içerisinde herşey oluruna bırakılmış görünürken Sakarya'nın başarılı haberciliği ile 29 Ekim Çarşamba günü aralarında Bilecik belediye başkan adayı Hüseyin Şensoy'un da bulunduğu bir kısım partilinin yaklaşan seçim ve kongre sürecini değerlendirmek gayesi ile toplandıklarının ortaya çıkmasının ve bu toplantının il başkanının dışında ve genel hiyerarşiye aykırı olarak yapılmasının hâla bünyenin aşıyı kabul edip etmemesi ile ilgili olduğu çok açık.

Şeker, Bilecik siyasetinde yokum dediği konuşmasında %9 civarında olan MHP’nin oyunu %30’lara çıkardığını söyledi ve daha iyisini yapacak varsa buyursun yapsın demişti. O günden beri siyasette gaz kestiği özellikle ilçelerdeki teşrif ve bayram kutlamalarına da katılmadığı böylelikle teşkilata bir mesaj verdiği biliniyordu.

CHP’nin hızla irtifa kaybettiği Bilecik’te ikinci milletvekilliği için Akparti ve MHP’den hangisinin yarışı kazanacağı biraz da Şeker’in milletvekili adayı olup olmayacağı ile ilgili… Bu bakımdan bizce Şeker’in vereceği kadar sadece kendi partisini değil bütün Bilecik’i ilgilendirecek.

Görünen o ki önümüzdeki süreçte Şeker'in başını çektiği grubun MHP içerisindeki tesiri ve parti tabanının böyle bir etkiye karşı nasıl bir tepki göstereceği de Şeker aşısının bünyede tutup tutmadığını gösterecek.

Şeker’in devam etmesi halinde milletvekilliği için zaten bir sorun yaşamayacağı düşünülen MHP’de, Şeker’in yokluğunda, son zamanlarda hem müspet hem de menfi olarak ismi çokça zikredilen Hüseyin Şensoy'un milletvekili adayı olması halinde dahi, bu aşının tutmakta olduğunu söyleyebiliriz…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.