Aşırı tuz tüketimi böbrekleri yıpratıyor

Aşırı tuz tüketimi sebebiyle Türkiye'deki her iki kişiden birinin 50 yaşından itibaren tansiyon hastalığına yakalandığını belirten SEAH Böbrek Nakli...

Aşırı tuz tüketimi sebebiyle Türkiye'deki her iki kişiden birinin 50 yaşından itibaren tansiyon hastalığına yakalandığını belirten SEAH Böbrek Nakli Başkanı Doç. Dr. Hamad Dheir, bu durumun genel sağlık ve kronik böbrek hastalığı açısından önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Böbrek Nakli Merkezi Başkanı Doç. Dr. Hamad Dheir, 10 Mart Dünya Böbrek Gününde böbrek sağlığı ve böbrek hastalıklarıyla ilgili bilgi verdi. Böbreklerin tüketilen yiyecek ve içeceklerdeki zararlı maddeleri vücuttan atmak için 24 saat çalıştığını belirten Dheir, aynı zamanda D vitamini gibi yararlı maddeleri de sentezlediğini aktardı.

"Bir çay kaşığından fazla tuz, böbreklerimiz için zararlı"

Tüketilen tuz miktarının önemli olduğunu söyleyen Dheir, "Günde 2 gram yani bir çay kaşığı kadar tuzdan fazlası böbreklerimiz için zararlı. Ülkemizde maalesef tuz tüketimi günlük ortalama 15 gram civarında. Böbreklerimiz fazla alınan tuzu vücuttan atmaya çalışıyor bu yüzden tuz tüketimini mümkün oldukça azaltmamız gerekiyor. Ev salçaları, turşular, peynirler, yemeklere kattığımız tuz miktarı hepsi tuz tüketimini artırıyor. Aşırı tuz kullanımı da çok ciddi tansiyon problemi oluşturacak şekilde kan basıncımızı yükseltiyor. Bu uzun vadede 50'li yaşlarda her iki kişiden birinin tansiyon hastası olması anlamına geliyor" dedi.

"Tıbbi kanıtı olmayan herhangi bir bitkisel ürün kullanılmamalıdır"

Kalıcı böbrek yetmezliğinin en önemli sebeplerinden birinin de diyabetten sonra hipertansiyon hastalığı olduğunu vurgulayan Dheir, "Bu iki hastalıkta kronik böbrek yetmezliğinin başlıca sebepleri ve bunlar önlenebilir rahatsızlıklardır. Yaşam tarzı dediğimiz sağlıklı beslenme, hareket odaklı yaşam ve tuz tüketimini sınırladığınızda diyabet ve hipertansiyon riskini önemli ölçüde azaltarak böbreklerimizi koruyabiliriz. Diğer bir konu ise gereksiz yere kullanılan ilaçlar. Ağrı kesiciler ve antibiyotiklerin gereksiz yere kullanılması, doktora danışılmadan gelişi güzel alınması, yakınlardan duyulan bitkisel kaynaklı ne olduğu bilinmeyen sıvıların tüketilmesi de böbreklerimize zarar verir. Tıbbi kanıtı olmayan herhangi bir bitkisel ürün kullanılmamalıdır. Bu çok önemli bir konu. Çünkü biz her ay bu tip vakaları görüyoruz ve hastalarımızın bazıları böbrek fonksiyonlarını neredeyse tamamen kaybetmiş olabiliyor ve diyaliz aşamasına geliyor. Tabi bunların dışında genetik hastalıklar, böbreklerde taş oluşumları kronik böbrek rahatsızlıklarına sebep olabiliyor" diye konuştu.

"Çok su tüketmek böbrek sağlığı için önemli değildir"

Her iki böbrekte de meydana gelen ciddi hasarlarla kronik böbrek yetmezliğinin başladığını ifade eden Dheir, "Ülkemizde yapılan çalışmalarda yedi kişiden birinde kronik böbrek yetmezliği görülüyor. Bu çok ciddi bir sorun. Diyabet ve hipertansiyon ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu halde insanımız bunun yeterince farkında değil. Maalesef birçok insan son noktaya gelinip hastalık kronikleşince hekime başvuruyor ve bunun neticesinde birkaç yıl sonra da kronik böbrek yetmezliği yaşanabiliyor. Aşırı tuz tüketmeyen biri ile tuz tüketimi fazla olan birinin su tüketmesi de farklıdır. Çok su tüketmek böbrek sağlığı için önemli değildir. Susadıkça su ihtiyacımızı karşılarız. Böbreklerde taş varsa tabi ki o zaman su tüketimi günlük 3-4 litreleri bile bulabilir. Tuzu, şekeri sınırlamış birinin su tüketimi ile sınırlamamış birinin su tüketimi farklıdır. Genetik yatkınlıklar ve hastalıkları saymazsak; sağlıklı beslenerek, su içerek, egzersiz yaparak, sigara ve alkol tüketmeyerek sağlıklı bir şekilde böbreklerimizi en iyi şekilde kullanabiliriz" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

2. Manşet Haberleri