Aşağıda haberi okudunuz. Buna benzer, yani vatandaşımızın mağdur edildiği olaylar ilimizde yaşanmıyor mu? Benim yaşadığım bir olayı anlatayım.
Bugüne kadar Şadi Erdal olarak hiçbir borcumdan dolayı çok şükür icralık bir duruma düşmedim. Kefil olmamdan, arkadaşlarımın işlerinin ters gitmesinden dolayı icralık oldum. Zaman içerisinde kefil olduğumuz arkadaşlar borçlarını ödediler.
Yine kefil olduğum iki arkadaştan birinin 7.5 milyar TL diğerinin 8 milyar TL. Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifine olan borçları yüzünden bundan 3 yıl evvelki Halkbankası Müdürü beni arayarak “Her iki borçluya kefilsiniz, yekünü 15.5 milyar TL tutuyor. Bu borç kapanmazsa bankamızın ve Kooperatifimizin avukatı Av. Ahmet METE hesaplarınıza el koyacak. Haliyle zor durumda kalacaksınız” dedi. Evvelce de Kefilliklerimden dolayı zor günler geçirdiğimden tekrar aynı durumla karşılaşmak istemedim. Aynı gün, kefil olduğum iki arkadaşımın toplam 15.5 milyar TL olarak hesaplanan borcunu ödedim. Hatta ödeme dekontlarına tarafımdan ödendiği de yazıldı. Bir zaman sonra arkadaşlarım ödediğim bu paraları bana ödediler.
İşimizden dolayı aldığımız kağıt, mürekkep, aydınger gibi malzemeleri aldığımız yerlere çek veriyoruz. Birgün İstanbul’dan alış veriş yaptığımız arkadaş aradı. “Abi bugün verdiğiniz çekin günüydü. Bankaya gittim, parayı alamadım” dedi. Çek karşılığının hesabımda olduğunu söyledim. “Abi senin haberin yok herhalde. Hesabında para varmış, ama icra banka hesaplarına el koymuş ödeme yapmıyorlar. Benim çekimi istediğin zaman öde, fakat hangi işinden dolayı hesabına bloke ettilerse öğren onu kaldırt” dedi.
Halbuki o anda hesabımı bloke ettirecek bir durumda yoktu. Hemen bankaya koştum. Hesabıma Av. Ahmet METE tarafından bloke koydurulduğunu öğrendim. İcraya gittim, İcra’dan kimin yüzünden bloke konduğunu sordum. 15.5 milyar TL ödediğim halde dosyada ödenmedi görülüyormuş. Zannediyorum aradan 14 ay geçmişti. Derhal Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Halit Gölcan’a durumu anlattım. O kızgınlık ile Baro Başkanlığına Avukat Mete hakkında şikayet dilekçesi verdim. Dilekçemde bankadan ve Esanf Kefalet Kooperatifinden tarafımdan borcun ödendiği araştırma neticesinde öğrenilebileceğini belirtmeme rağmen Baro benden ödendi dekontlarını istedi. Aradan 14 ay geçmiş borcun tamamı bitmiş, böyle bir olayla karşılaşacağımı neden bilebilirim, haliyle bendeki dekontlar kayıp.
Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Saygın Halit GÖLCAN Av. Ahmet METE’yi alarak iş yerime geldiler. Ortada bir yanlışlık olduğunu, yanında çalışan elemanın bu duruma vesile olduğunu derhal işine son vereceğini söyledi. Ben de “Sayın Mete hesaplarıma el koydurduğunuzu İstanbul’dan alış veriş yaptığım yerden örğendim. Beni mahcup ettiniz. Siz yanınızda çalışana işi bıraktırmayın. Esnaf Kefalet size Avukatlık hizmeti yaptırmayı bıraksın” dedim. Yapılan yanlıştan dolayı özür dilediler. Ama Kooperatif yine de Sayın Mete ile çalışmaya devam etti.
Baro benden ısrarla ödenen dekontları istedi, bankadan ve kooperatiften öğrenilebileceğini belirtmeme rağmen benim dekontları getirmemde ısrar etti. Avukat Mete’nin özür dilemesinden dolayı bende şikayetimden vazgeçtim.
Olay bununla bitti mi zannediyorsunuz? Ne gezer, aradan 2 sene daha geçti. Bir ay evvel tapo sicilde babamdan miras kalan arazilerimle ilgili bir işim oldu. İşimi yaptıramıyorum çünkü tapuda üzerimde kayıtlı arazi, ev ne varsa hacizli. Koyan kim yine karşıma Av. Ahmet METE çıkmaz mı? Sayın Mete yanlışlıkla hesaplarıma el konulduğunu söylediği olayda tapu sicilde kayıtlı mallarıma da ipotek koydurmuş. Yanlışlık anlaşıldıktan sonra banka hesaplarım açılıyor ama gayri menkullerimdeki icra kalkmıyor. Bu durumu Sayın Mete’ye ilettiğimizde “Ben İcra Müdürlüğüne gerekli müracaatımı yaptım. Tapuya bildirmemiştir” diyor.
Gerçekten de Sayın Mete 30.07.2007 tarihinde “Dosyanın işlemden kaldırılması için İcra Müdürlüğüne müracaat etmiş.
Şimdi ben soruyorum.
1- Benim herhangi bir vatandaşın olsun İcra kanalıyla hesaplarına veya gayri menkullerine el konulurken birgün de el konuluyor da kaldırılırken neden seneler sürüyor.
2. Resmi yerlere el konma icra yazılarını Avukatların elemanları mı, İcra memurları mı götürüyor? Avukatların elemanları götürüyorsa kaldırırken neden aynı hızla hareket etmiyorlar? İcra memurları aynı görevi yapıyorsa, hacizleri kaldırırken neden ağırdan alıyorlar?
3. Haciz kanalıyla hesaplara el konulması ve mala haciz konulması işlemlerini Avukatlar veya icra memurları yapıyor da, kaldırırken vatandaş kendi çabasıyla mı kaldırtacak?
Şimdi diyeceksiniz ki sen bu soruları kime soruyorsun. Elbette bir muhatabap vardır.
Gördüğünüz gibi “Sen şu işe bak”ta ki haberde okuduğunuz vatandaşımızın yaşadıklarına benzer olayı ben de dile getirdim. Esnaf Kefalet Kooperatifine hitaben halen Av. Ahmet METE ile çalışmakta devam kararında mı olduklarını sordum. Vermiş olduğum dilekçeme “Devam karırında” olduklarını belirtiyorlar.
1- Kefil olduğum arkadaşımın borcunu ödediğim halde hesaplarıma el koyan Av. Ahmet METE hakkında kayıtlı olduğu Baro’ya şikayet ettiğimi yukarıda anlatmıştım. Baro Esnaf Kefalet Kooperatifi kayıtlarını incelediğinde şikayetimde haklı olduğumu tesbit edebileceğini bilmesine rağmen benden dekontları istedi. Belki usul öyledir. Bilemem ama ben baronun bu davranışını üyesine sahip çıkıyor olarak düşündüm.
2- Esnaf Kefalet Kooperatifi haksız yere üyesini mağdur eden Avukatın yanında yer aldı, üyesine sahip çıkmadı. Esnaf Kefalet Kooperatifi yüzde kaç kapasite ile çalıştığının farkında mı? Üyelerine sahip çıkmamasında bunun rolü var mı?
Kendi şahsi işlerimi bu sahifeye hiç taşımadım. Bunu da taşımayacaktım, benim gibi o kadar çok şikayet eden var ki mecbur kaldım. Yazdıklarımdan aksini söyleyecek varsa sütunum açık.
TAŞI GEDİĞİNE
Gölpazarı İl Genel Meclisi üyesi İlçe Müftüsünü dövdüğü iddiası basına yansıdı.
- Meclis üyemiz günün modasına uymuş. Açılım yapmış.
TAŞI GEDİĞİNE
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer “Vatandaş kuruma geldiğinde masalar etrafında dolaştırılmayacak” buyurmuş.
- Altında dolaştırırlar.
NE DEMİŞ, NE DEMİŞ
- Doğu’da ki anne ile batı’da ki anne, gencecik yavrularının başında aynı Fatiha’yı aynı Yasin’i okuyorsa, aynı ağıdı yakıyorsa, cemaat aynı Kıbleye yöneliyorsa, buna rağmen bu acılar yaşanıyorsa, burada çok ama çok ciddi bir yanlış var.
Recep Tayyip ERDOĞAN - Başbakan
- Türkiye’nin sorunu neymiş? Başkalarında olmayan bizde olan sorun neymiş? Hangi sıkıntımız varmış? Sıkıntı hangi düzeye çıkmış? Artık dünya bunu kabul edemezmiş. Bu sorunu ve bizim adımıza çözmeye gelirmiş.
Deniz BAYKAY - CHP Gnl. Bşk.
- İşimize geldiği zaman, örneğin “Bizim çocuklar” kurtulduğu zaman “Memlekette hakimler vardır”, işimize gelmediği zaman, örneğin bizim çocuklar çıkmadıkları zaman “Adalet baskı altındadır”
Engin ARDIÇ - Gazeteci