Dökülen kan, alınan can bizim! Kahrolsun moskof iti, kahrolsun kızıl kominizm!
Aralık ayı Kazakistan için mutluluğun ve gururun hem de acının yaşandığı bir aydır. Kazakistan Türkçesinde Aralık, "Jeltoksan" diye söylenir. Kazakistan bağımsızlığını 16 Aralık 1991'de kazanmıştır ancak bağımsızlıktan tam 5 yıl önce, Sovyetler Birliği'nin dağılmasındaki ilk fitil de "Jeltoksan" ayında 17-18 Aralık 1986'da ateşlenmiştir. Kazakistan'da yaşanan "Jeltoksan olayları" Sovyetler Birliği'nin dağılmasındaki en önemli olaylardan biri olarak anlatılır.
Kenanlar'la Atsızlar'la tanıştığım, birbirinden güzel dostluklar edindiğim Kazakistan'ın, fikir dünyamın oluşmasında katkısı çok büyüktür. Aralık ayına girdiğimiz bugünlerde Kazakistan'ı yazmamak benim için vefasızlık olurdu.
1986 Aralık’ta Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesinin 1. Sekreterliği görevinde 22 yıldır Dinmuhammed Kunayev adında bir Kazak bulunuyordu. Kunayev’in emekliye ayrılmasının ardından Moskova yönetimi boşalan makama, Kazakistan ile hiç alakası olmayan bir Rus’u Gennadiy Kolbin’i gönderdi.
Kazak gençleri bu tutuma karşılık tepkilerini gösterirken, direnişlerinde haklı olarak yönetime Kazakistan’lı birinin getirilmesini istediler. Yönetim gençlerin bu haklı talebini dinlemek yerine, onları güç kullanarak susturmaya çalıştı.
Yönetimin kolluk ve askeri güçleri ile gençlik arasındaki çatışma Almatı sokaklarına taştı. Kazak gençleri Komünist Partisi Merkez Binasına girerek, binayı ele geçirdiler. Daha sonra Şehir Hapishanesini ele geçirerek, yönetim tarafından yakalanıp buraya konulmuş olan arkadaşlarını serbest bıraktılar. Yani Kazak gençleri Sovyet yönetiminin hukuksuz uygulamasına baş kaldırmış ve yerel yönetim bu başkaldırıyı bastıramamıştı.
Yerel yönetim çatışmayı bastıramayınca Moskova devreye girdi. Sovyet uçakları Moskova’dan Kızıl Ordu’nun 70 bin kişilik bir birliğini Almatı’ya taşıdı. Bu birlik de düzenli bir orduyla savaşırmışçasına adeta kan kustu. Resmi beyanlarda ve kayıtlarda ölen gençlerin sayısı 22 olarak verildi. Bağımsızlık için mücadele veren Kazak Türkleri’nin ruhları şad mekanları cennet olsun. Ama Yaşanan olaylar ve görülen ölümler karşısında bu rakam Kazak halkına hiç inandırıcı gelmedi.
Jeltoksan olayları olarak adlandırılan bu şanlı direniş, Kazak Türkleri’nin azatlık için yüreklerinin nasıl yandığını gösterdi. Kazak halkının destanı tüm Türk Cumhuriyetleri’ne ışık ışık dağıldı. Bu direniş Sovyetler Birliği’nin yıkılmasında önemli rol oynadı.
5 yılın ardından yine Jeltoksan ayında, 16 Aralık 1991’de Nursultan Nazarbayev’in liderliğinde, Kazakistan bağımsızlığını kazandı. Kazakistan’ı 10 dakikanın ardından tanıyan ilk devlet ise Türkiye Cumhuriyeti oldu. 24. yaşına günler sayan Kazakistan’ım Orta Asya’nın parlayan yıldızı konumuna geldi. Allah Kazakistan’a ve Lideri Nursultan Nazarbayev agamıza uzun ömürler versin, birliğimiz ve dirliğimiz bozulmasın. Allah tüm Türk memleketlerini korusun ve yüceltsin.
Kazakistan bozkırlarında güzel günler geçirdiğimiz, Hoca Ahmet Yesevi’nin at koşturduğu topraklarda huzur bulduğumuz tüm Yesevili’lere de selam olsun. Yaklaşık 4500 km uzaklıkta evimizden, ailemizden ayrıyken bizleri kendi çocuklarından ayrı tutmayan, her an yanımızda olan Yavan ailesinden de Allah razı olsun.
Kalbi Turan aşkıyla yanıp tutuşanlara selam ve dua ile. Hoşçakalın.