Rahmetli Ulu Hakan Abdülhamit Han dış politikayla ilgili karar vermeden Rus büyükelçisini saraya çağırır fikrini öğrenir. Onun tam tersini uygularmış. Şimdi ise Batı hakkımızda ne düşünüyorsa tam tersini yapmalıyız. Batı derken Amerikayı Avrupa devletleriyle bir tutuyorum.
Batı PKK denilen vatan hainlerini besledi, büyüttü. Devlet dün, "Bir avuç hain zamanı gelir tepeler geçeriz" düşüncesiyle ilk yıllar mühimsemedi. Türkiye'nin bölünmesini isteyenler bu hainlere kucak açtı. Her geçen yıl kucak açanlar çoğaldı. Öyle bir hale geldi ki vatanına ihanet edenlere, yardım eden devletlere terörü durdurmak için müzakere edecek hale geldik. Onlarca şehit az geldi, yüzlerce verdik yine az geldi, binler, onbinler ve nihayet otuz bini geçti. Milletin sabır taşı çatladı ve nihayet devletin sabrı sona erdi. Sona erdi zira devletin temel taşları oynamaya başladı.
Parti kurdular "Siyaset yoluyla mecliste sesmizi duyuracağız" dediler. Gördük nasıl seslerini duyurduklarını, mecliste milletle kucaklaşacaklarına kandilin hainleriyle buluştular.
Batılılar Müslüman devletlerde anarşi çıkartarak bölme siyasetini hızlandırdı. Afganistan, Pakistan, Mısır, Libya, Yemen, Irak, Cezayir, Tunus, Suriye. Bu devletlere Türkiye'yi de katmaya uğraşıyorlar.
Türkiye geç kaldığı operasyonları yapdıkça batı siyaseti engellendiği için çıldırıyor. İçimizdeki bölücüler "Bunları batıya nasıl anlatacağız" diyor. Hala batının devletimizi parçalamak için uğraştığının farkında değiller.
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında yer alan fetöcüler kaçtılar, batının himayesine girdiler. PKK'lı vatan hainleride batının kanatları altındalar.
Siyasette halkın oyunu alamayan siyasetçiler hükümeti, yıpratmak için batının Türkiye aleyhine takip ettiği politikayı doğru gibi görmekle yalnış yapıyorlar. Halk batının yanında görünen hiç bir siyasetçiyi ve siyasi partiyi affetmez.