Akparti teşkilatı Ocak ayının son hafta sonunda il başkanlığına Av Kadir Bayrak’ı seçerek kongre sürecini tamamladı. Yazılarımızı takip edenler; kongrelere tek adayla çıkılması, genel merkezin başkanı değişen yerlerde başta başkan adayı olmak üzere yönetim listelerine dahi müdahale etmek istemesi gibi uygulamaları; bizim de bazen haklı bulduğumuzu, bazen de eleştirdiğimizi bilirler. İlçe Kongreleri tamamlandıktan sonra “Ak Parti Kongrelerinin Enleri” isimli yazımızda, tüm bu olumsuzluklara rağmen teşkilatın heyecanının yerinde olduğunu tespit etmiştik.
Kongreden bu güne kadar geçe süre, genel merkezin ve yerelde teşkilatlar üzerinde sözü geçenlerin üzerinde ittifak ettiği yeni il başkanı Av Kadir Bayrak’ın kamuoyundaki izlenimlere göre, doğru bir tercih olduğunu gösterdi.
Karakter yapısı itibariyle hiçbir zaman ön planda olmayı sevmediğini bildiğimiz Bayrak’ın, parti ilk kurulduğundan beri çeşitli görevlerde bulunduğunu ve Akparti’nin Bilecik’teki kurucu heyetinin içinde yer aldığını çoğu teşkilat mensubu da kongrede yaptığı konuşma ile öğrendi. İşlerim dolayısıyla ilçelere yaptığım ziyaretlerde kongreden önce Bayrak’ın isminin saygı ile anıldığına pek çok kere şahit olmuştum, kongreden sonra bu saygının ve Bayrak’a olan ilginin daha da arttığını gözlemledim.
“Bekleyip görelim” ismiyle neşredilen ve başkan adayının tespiti için 11 aday adayın bulunduğunu anlattığımız yazıda da; Selim Yağcı dışındaki tüm belediye başkanları, il başkanı ve ilçe başkanlarından oluşan heyetin, Ankara ziyaretinde program dışı genel merkeze de uğradığını ve burada gayri resmi bir ön seçim yapıldığını belirterek; “Birden fazla grubun adına adayların bulunduğu ve toplantıda hazır bulunan kişilerin de bir kişi üzerinde uzlaşamamaları sebebiyle alternatif olarak yıllarca teşkilat içerisinde görev alan ancak şu anda teşkilat başkanlığına sıcak bakmayan bir partilinin isminin öne çıktığı yine kulislerde konuşulmakta.” demiştik. Bu yazıyı yazmadan kendisiyle de görüştüğüm ve istekli olmadığı halde isminin bu şekilde malzeme yapılmasından rahatsız olduğu izlenimine kapıldığım ve bu sebeple de açıkça ismini yazmadığım bu kişi, elbette o tarihte gazete ve internet sitelerinde de pek çok defa yazıldığı üzere Av. Kadir Bayrak’tı.
Ancak iş döndü dolaştı ve herkesin yakından şahit olduğu süreç sonunda Bayrak, doğrudan doğruya Akparti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de görüşerek bu görevi bizzat ondan aldı.
Bu vesileyle kendisine yeniden hayırlı olsun diyelim…
Görünen o ki, Bayrak, il başkanı olduktan sonra zaten bir kısmını bizzat bildiği belki de içeriklerinden tam haberi olmadığı artık kronikleşmiş ve yeni ortaya çıkmasına rağmen günün şartlarına göre acilen çözüm bulması gereken dosyaları da masasında buldu.
Kongreden sonra teşkilatın her kademesi ile yaptığı görüşmelerde de bu dosyaların gündeme gelmiş olduğu muhtemel…
Başta Yenişehir yolunun durumu ve Hastane yeri meselesi olmak üzere bizce bu dosyaların en önemlileri yağan yoğun kar sebebiyle Sakarya Vadisindeki seralarda meydana gelen hasar ve Akparti’nin milletvekili adaylarının belirlenmesinde de rol oynayacak olan “Denge Diplomasisi…”
Gazetelerden öğrendiğimiz kadarıyla yeni yönetim ilk toplantısını yaptı. Yapılan toplantıda yine basın açıklamasından anladığımız kadarıyla parti içi görevlendirmeler yapıldı. Ancak 40 kişiden oluşan yönetim kurulunun gündem dışı olarak hastane ve Yenişehir yolu meselesini ve Sakarya Vadisindeki çiftçilerin durumunu da konuşmuş olması muhtemel…
Hastane ile ilgili hâlâ somut bir adımın atılmamış olması, İl Özel İdaresinin bulunduğu yerde hastanenin inşaatına karar verilmiş ise de, hâlâ devirlerin yapılmaması ve protokollerin imzalanmamış olması elbette yaklaşan seçim öncesinde muhalefete eleştiri malzemesi oluyor. Tıpkı hastane gibi Yenişehir yolunun ihalesi yapılmış ise de, kamuoyunda ihaleyi alan firmanın dahi bilinmiyor olması ve bundan önce yaşananlar da nazara alındığında yönetim zaafiyeti ayan beyan gözüküyor. Buradaki sorun Karayolları Genel Müdürlüğünden mi kaynaklanıyor, bölgeden mi yoksa başka bir etken mi var, en kısa zamanda tespit edilmeli…
Bu iki kronikleşmiş sorunla birlikte, bir de yağan kar sebebiyle Sakarya Vadisinde seraları çöken yaklaşık 300 civarındaki çiftçi ile ilgili devletin yapacağı yardımların bir türlü netleşmemesi de seçim öncesi Akparti’yi doğal olarak da Bayrak’ı zorlayacak hususlardan.
Tüm bunların yanında, bir de içe dönük bir sorun, yönetim kurulu üyelerinin tespiti ve kuruludaki görevlendirmeler sürecinden beri içten içe devam etmekte. Önceki yazılarımızda da pek çok defa işaret ettiğimiz üzere Akparti teşkilatındaki güç dengelerinin son karşılaşma alanı olan milletvekili adaylarının tespiti sürecinde, şimdiden kulis faaliyetlerinin başladığı ve aday tespiti için herkesin son kozunu oynamaya hazır olduğu gözleniyor.
Anlaşılan o ki; 2015 seçimlerine kadar geçecek süre içerisinde, Bayrak’ın masasında biriken belli başlı bu sorunları çözmedeki mahareti, Bilecik’in 2023 hedeflerindeki kaderini de belirleyecek.