9. Bölge Eskişehir-Bilecik Ezcacı Odası Bilecik İl Temsilcisi Ender Olcay, 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nde yaptığı açıklamada, vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Bugüne kadar eczacıların kontrolünde eczanelerde satılan birçok ürünün eczaneler dışında satılmaya başlandığına dikkat çeken Ender Olcay, ticari kaygılar ile atılan bu adımların toplum sağlığını hiçe saydığına vurgu yaptı.
Olcay, vatandaşları ilaçlarını internetten almamaları konusunda uyarırken, “İnternetten pek çok şeyi alabilirsiniz, ancak anne bebek ürünlerini internetten almayın. İlacınızı, ilaç dışı sağlık ürünlerini internetten almayın. Bu ürünleri, bebeğinizin ve sizi hakettiği şekilde, en güvenilir yer olan eczanelerden, bu konuda kapsamlı bir eğitim görmüş eczacınızın danışmanlığında alın” ifadelerini kullandı.
Bilecikli eczacılar, 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle kutladı. 9. Bölge Eskişehir-Bilecik Ezcacı Odası Bilecik İl Temsilcisi Ender Olcay, Atatürk Anıtı’na çelen sunduktan sonra saygı duruşunda bulunuldu.
Bilimsel eczacılığın 180. Yılını kutladıklarını ifade eden Ender Olcay, burada yaptığı açıklamada, şu ifadelere başvurdu:
‘ANNE BEBEK ÜRÜNLERİNİ İNTERNETTEN ALMAYIN’
“Bugün bizler bu topraklarda bilimsel eczacılığın kuruluşunun 180. Yılını kutluyoruz. 14 Mayıs 1839 tarihinde Mekteb-i Tıbbiye Şahane içerisinde açılan eczacılık sınıfı ile ülkemizde eczacılık akademik bir mesleğe dönüşmüştür. O günden bu yana, yaklaşık 200 yıldır, mesleğimizi ileriye taşımak, insan ve toplum sağlığına değer katmak için adımlar atıyoruz. ‘Önce zarar vermeyeceksin’ ilkesiyle, halkın sağlığını merkeze alan bir perspektifle hizmet veriyoruz. Toplum sağlığını ve kamu yararını her şeyin üstünde tutan sağlık çalışanları olarak hastalarımızın daha iyi bir sağlığa ulaşmaları her zaman öncelikli hedeflerimizden olmuştur. Ne yazık ki son dönemlerde tarafımızca asla kabul edilemeyecek uygulamalara üzülerek şahitlik ediyoruz. Bugüne dek eczanelerde, eczacı danışmanlığında halkımıza sunulan ürünlerin, eczane dışından satılmaya başladığını; ticari kaygılar ile hareket edildiğini, toplum sağlığının hiçe sayıldığını görüyoruz. Bu tarz plansızca atılan adımların toplum sağlığı açısından geri dönüşü olmayan ve istenmeyen sonuçlara yol açabileceği uyarımızı yineliyor, sağlık gibi hassas bir konuda reklamın ve pazarlamanın gücünü değil, sağlık çalışanlarının bilgi ve deneyiminin önemini vurguluyoruz. O nedenle de sizlerin aracılığıyla tüm Türkiye’ye sesleniyoruz; internetten pek çok şeyi satın alabilirsiniz, ancak anne bebek ürünlerini internetten almayın. İlacınızı, ilaç dışı sağlık ürünlerini internetten almayın. Bu ürünleri, bebeğinizin ve sizin hakettiği şekilde, en güvenilir yer olan eczanelerden, bu konuda kapsamlı bir eğitim görmüş eczacınızın danışmanlığında alın” dedi.
‘İLAÇTA YERELLEŞMEYİ DESTEKLİYORUZ’
Açıklamasının devamında ilaçta dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğini ifade eden Ender Olcay, şöyle devam etti:
“Sizlerinde bildiği üzere ilaçta kur değişimi sırasında pek çok ilaç piyasadan çekiliyor ya da piyasaya kısıtlı bir şekilde veriliyor. Bunun yanı sıra döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ilacın bulunabilirliğini etkiliyor. Yaşanan bu süreç ilaçta dışa bağımlılığın ülkemiz için kabul edilebilir olmadığını, güçlü ve etkin bir ilaç sanayisine sahip olmamızın elzem olduğunu kanıtlıyor. Türk Eczacıları Birliği olarak ilaçta yerelleşmeyi destekliyor, konunun önemli bir paydaşı olarak işbirliklerine hazır olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu konuda ilaç dahil sağlığa ilişkin ürünlerin üretiminde elimizi taşın altına koyduk, bundan sonra da koymaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘OLDUKÇA VAHİM BİR TABLODUR’
Ender Olcay, açıklamasının son bölümünde aşı karşıtlığına ilişkin düşüncelerini aktarırken şu ifadelere başvurdu:
“Aşı karşıtlığı, son dönemlerde gerek dünyada gerek ülkemizde ivme kazanmış durumda. Aşılara, aşıların içeriğine ilişkin bilimsel dayanağı olmayan söylemler her yerde karşımıza çıkıyor. Aşılama ile önlenebilir hastalıklara ilişkin salgın riski günden güne artmaktadır. Açıkça ifade etmek gerekir ki halk sağlığının sürdürülebilirliği tehdit altındadır. Sayısal verilerde tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Ülkemizde 2011 yılında aşı reddi 183, 2013 yılında 913, 2015 yılında 5 bin 91, 2017 verilerine göre 23 binin üzerinde. Bugün geldiğimiz noktada ise 40 binlerin üzerinde. Bu oldukça vahim ve halk sağlığı açısından, geleceğimiz açısından kabul edilemez bir tablodur. Ülkemizde tüm dünyada en gelişmiş kapsamlı aşılama politikalarından biri uygulanmaktadır. Biz eczacılar da o ulusal aşılama politikalarının başarıya ulaşabilmesi ve sürüdürülebilir olması için sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz. Aşıların savunuculuğunu yapıyor, aşı ile ilgili doğru bilgilendirmeler yapıyor, aşıların güvenilir bir şekilde teminini gerçekleştirmek adına çalışmalar yürütüyoruz. Bir kez daha vurgulamak isteriz, aşıların güvenilir ya da gerekli olup olmadığını tartışmaya açık bir konu değildir. Etkinliği kanıtlanmış aşıları tartışmaya açmaya çalışmak, halkı yanlış yönlendirmek abesle iştigaldir ve açıkça söylemek gerekir ki halk düşmanlığıdır, bilim düşmanlığıdır. Aşı olmayan her çocuğun diğer çocukları ve dolayısıyla ülkemizin geleceğini tehlikeye attığı asla unutulmamalıdır.”