Gazetemizi yakından takip eden bir okuyucumuz Er Tuğrul mahlas ismiyle gazetemize gönderdiği yazı TUİK verilerine göre Bilecik merkez ve ilçelerdeki nüfus artış ve azalış veri istatistiklerini çıkarmakla beraber, nüfusun istihdama olan etkilerini ve Bilecik sanayisi ile mülki idare arasında yaşanan kamu yerleşkesini ele aldı.
Vali Süleyman Elban’a da tavsiyede bulunan Er Tuğrul: “Buradan Vâlimize sesleniyorum. Efendimiz (sav), “hepiniz ehlinizin çobanısınız…” demiyor mu? Ehlinizi yani sürünüzü, kurtların, yiyelim mi yemeyelim mi oylamasına bırakmayın. Sakın unutmayın Sayın Vâlim, “Fırat kenarında bir koyunu kurt kapsa Ömer’e sorarlar” cümleleri ile yazıyı bitirdi.
TÜİK, geçtiğimiz günlerde, 2016 yılına ait nüfus verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Bilecik nüfusu 5936 kişi artmıştır. %2,79’a tekâmül eden bu artışla, 81 il içinde onuncu olmuştur. İlimizdeki artışın belediyelere dağılımına baktığımızda, 816 kişi artan Gölpazarı %11,59 ile birinci, 90 kişi artan Yenipazar %9,19 ile ikinci ve 4112 kişi artan merkez %6,95 ile üçüncü olmuştur. Onları sırayla takip eden, 1933 kişiyle %3,02 artışla Bozüyük dördüncü, 171 kişiyle %1,15 artışla Osmaneli beşinci ve 1 kişiyle %0,11 artışla İnhisar altıncı sırada artış kaydetmiştir. 30 kişi azalan Pazaryeri %0,45, 114 kişi azalan Söğüt %0,81 nüfus kaybetmiştir.
TÜİK’in 2013 yılında yayımladığı, on yıllık (2023 yılına kadar) illerin nüfus artış tahminlerinde ilimiz, 2020 de ulaşacağı rakamlara, dört yıl önce, 2016 da ulaşmıştır. Bu artışlar göz önüne alınarak, 2023 te il genel nüfusunun 30 bin artarak yaklaşık 250 bin olması tahmin edilmektedir. Aşağıdaki tabloda TÜİK’in ve 2013-2016 yıllarındaki verilere dayalı nüfus artışının kıyaslaması vardır.
2011 yılından itibaren hızla büyüyen il merkezimiz, 2012’de 1589, 2013’te 3853, 2014’te 2004, 2015’te 2046 ve 2016 yılında 4112 kişiyle toplam 5 yılda 13604 kişi artmıştır. Bu artışta 2017 verilerine yansıyacak ve 2017’nin ocak ayında mahalle olan Pelitözü’nün 1088 nüfusu hâriçtir. Pelitözü’nün, mahalle olmasıyla Bilecik’in nüfusu 64363 kişi olmuştur. İl merkezinin mücavir alanında toplam 2484 kişinin yaşadığı, Aşağıköy, Başköy, Bekdemir, Gülümbe ve Küplü’nünde mahalle olması ilimizin görünür olmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Aşağıda 2020 yılına kadar Bilecik ve Bozüyük’ün tahmini nüfusları verilmiştir.
Bursa, Adapazarı, Kütahya ve Eskişehir’e 100’er km mesâfede olan Bilecik, hak ettiği yere gelememiştir. Yaklaşık yüz yıl önce büyük bir Yunan kıyımı geçiren ilimiz, daha düne kadar, şehirleşmesini tamamlayamamış bir kasaba hüviyetindeydi. Köylerden gelip yerleşen ve mübadele ile gelenlerle toplama bir nüfusa sahip olan şehir, son yıllarda aldığı göçler neticesi yeni büyümeye başlamıştır. 100 yıl önce halkının katledilmesiyle yok edilen şehir kültürü de yeni yeni oluşmaktadır.
Şehrimizin üç ana sorunu vardır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, sanâyi ve iş odaklıdır. Sırasıyla bunu, kentin gelişimini teğet geçen yerel yönetim ve 1 Kasım seçiminden sonra nispeten çözülen, hastane ve Yenişehir yolunun gecikmesi gibi sorunlara neden olan, siyâsi çekişmelerdir.
Bilecik, sanâyi ve istihdam olarak birçok ilden iyi durumda gözüküyor. Öyle ki fabrikalar işçi bulamamaktan dert yanıyor. Bundan birkaç yıl önce, çevre illerden birinde, işsiz kalan bir arkadaşımı Bilecik’e dâvet ettim. O zamanlar asgari ücret 900 tl civârında idi. Arkadaşım meğer Bilecik’i benden iyi tanıyormuş. Bana “Bilecik’e gelip asgari ücretle çalışacağıma, burada iki ay işsiz kalırım yine 1700 liraya iş bulurum” dedi.
Birde, Bilecik Sanâyisine yeni taşınan bir fabrika hakkında bir arkadaşım ile konuşuyorduk. Bir yakınının bu fabrikanın yönetiminde çalıştığını, firmanın fabrikayı büyütmek ve başka bir ildeki tesisini Bilecik’e taşımak istediğini ama işçi bulamayız diye korktuklarını söylemişti. Bende, diğer tesislerinde işçilik ücreti ne kadar dedim. En az 1800 lira olduğunu söyledi. Firmalarımız, Bilecik’i sömürülecek yer olarak görmeseler, maaşları daha mâkul bir seviyeye getirseler, Bilecik göç alır ve işçi sorunu çözülür.
Bilecik’te ücretler çevre illerin tamâmından hatta ilçemiz olan Bozüyük’ten bile daha düşüktür. Geçen yıl asgari ücrette yapılan düzenlemeden sonra, maaşların nispeten çevre illere yaklaşmasıyla (150-200tl), il genelinde 5936 nüfus artışının 4112’sini alarak, ilimiz maaşların nüfusa ve işçi sorununa etkisini ispatlamıştır. Bunun üzerine yaptığım araştırma neticesinde, bir kaş iş adamının ucuz işçilik adına Bilecik’in önüne taş koyduğunu, hatta bu zihniyetin, Bilecik’e yatırım yapmak isteyen firmalara yer göstermediğini, yüksek maaş vermek isteyenlerin çeşitli baskılarla sıkıştırdığını öğrendim.
Bilecik’te önümüzdeki günlerde üçüncü organize kurulacak. Bir ilde üç organize kurulursa bâzı teşvikten kaybeder. Birçok ildeki tek organizeden, toplam alanı daha küçük olan, İlimizdeki iki organizenin birleşmesi hep gündemdedir. Geçenlerde yapılan oylamada birleşme onaylanmadı. Her iki organizede fabrikası bulunan firmalarımız ve eyyamcıları, üçüncü organizenin kurulmasını istememektedir. Kurulsa bile ilimizi teşvikten düşürerek, gelmek isteyenlerin, bu zamana kadar gelenlerin işini zorlaştırdıkları hatta yer vermedikleri gibi, işini zorlaştırmak istiyorlar. Şahsî menfaatleri için, bu firmalar Bilecik’in her zaman küçük ve geri kalmasını arzulamaktadır. Geçenlerde görüştüğüm Vekilimiz Halil Bey, yeni kurulacak OSB’nin, üçüncü organize olarak onaylandığını, iki organizeyi birleştiremediklerini söyledi. Bilecik’e yazık oldu. Kimin umurunda!
Hatırlarsanız, şehri rahatlatmak için vâlilik ve bazı kamu binâlarının taşınması gündemdeydi. Gazetemizde ve yerel basında büyük yer alan bu haber hakkında, Bilecik Vâlisi Süleyman Elban’ın gazetemize yaptığı açıklamaları birçoğunuz okumuştur. Yukarıda bahsettiğim zihniyetin, devletin istimlak edip organizeye tahsis ettiği arâziyi, hazine arâzileri arasında takas işlemi ile kamu yararına kullanılmasına karşı çıkmasına hiç şaşmamak gerek. Vâli Elban, “Polis Evi ile birinci OSB kavşağı arasındaki alanda yapılması planlanan, kamu yerleşkesi projesi kapsamında, OSB arâzileri ile hazine arâzileri arasındaki takas işleminin, gerçekleşmemesi hakkında, gazetemize yaptığı açıklamada, “Milletvekilimiz Halil Bey bu konuyla ilgili ödenek sorununu çözmüşken, sanâyiciler tarafından reddedilmesini anlayamıyorum” demiştir. Vâliliğin taşınacağını ilk okuduğumda, eğer iş organizenin onayı ile olacak ise kesinlikle müsaade etmezler demiştim, Vâlimiz anlayamamış ama sağ olsun arkadaşlar, beni yanıltmadılar.
Ayrıca Vâlimiz, gazetemize verdiği mülâkatta, "Yer meselesini çözmüş olsaydık yıl içerisinde binaların temelini atmış olacaktık” diyor. Milletvekilimiz Halil Bey ile yaptığım görüşmede, bu olayı da kendilerine sordum. “Vâlilik, Adâlet Sarayı ve Emniyet Müdürlüğünün taşınacağı projeye, yaklaşık 80 milyonluk yatırım almıştık. Bu paranın en az dörtte üçü Bilecik ekonomisine dâhil olacaktı ve proje 2017 de başlayacaktı”, dedi.
Bilecik’in büyümesine büyük katkı sağlayacak bu proje 23’e 4 oyla reddedildi. 15 Temmuzda bu vatanın gerçek sahipleri ortaya çıkmışken, devletin istimlak edip(parasını kendi ödeyip) organizeye tahsis ettiği arâziyi, takas yöntemi ile devletin gerçek sâhibi, milletin hizmetine tahsis edilmesine karşı çıkmak, kamu malını milletten sakınmak, Bilecik’in geleceğine ipotek koymak değil midir? Bilecik’e yazık oldu. Kimin umurunda!
Buradan Vâlimize sesleniyorum. Efendimiz (sav), “hepiniz ehlinizin çobanısınız…” demiyor mu? Ehlinizi yani sürünüzü, kurtların, yiyelim mi yemeyelim mi oylamasına bırakmayın. Sakın unutmayın Sayın Vâlim, “Fırat kenarında bir koyunu kurt kapsa Ömer’e sorarlar”.