Merhaba. Sayısal dünyada geçen haftanın göze çarpanlarını size aktarayım. Bu hafta 3 boyutlu (3D) CAD yazılımlarının liderlerinden SolidWorks, Türkiye ofisini açtı. Peki, neye yarar bu tür 3D yazılımlar derseniz cevabını vereyim. Bu yazılımlardan makine ve otomobil gibi endüstriyel ürünlerin tasarımlarını yapmaktan, günümüzün popüler filmi Avatar gibi filmlerine ve animasyonlara kadar geniş bir yelpazede faydalanılır. SolidWorks, yazılımını Türkçeleştirdiğinin duyurusunu da bu açılışta yapmış. Bu yazılımın başka kullanım alanlarına da değinmek isterim.
Cerrahların, ameliyat öncesinde ilgili organı 3 boyutlu olarak modelleyip, pratik yapmalarını ve örneğin böbrek için, damar ve bölümler gibi durumları önceden belirlemelerini sağlıyor.
İskoçya’da ise işlenen suçlar, 3 boyutlu modellenen suç mahalli üzerinde canlandırılacakmış. Bu yeni bir haber gibi bu hafta yayınlansa da, CNBC-E kanalında sezon sezon yayınlanan CSI-NY dizisinde benzer şeyleri zaten görmüştüm. Merminin geldiği yönü, sıçrayan kanın nereden geldiğini falan canlandırıyorlardı bu dizide.
Peki, bu tarz dizileri ileride nerede izleriz sorusunun cevabı ne kadar farklı olabilir. Ben cevabı vereyim, farklılığına da siz karar verin. Ya önceki hafta bahsettiğim CES fuarında bolca örneklendiği gibi 3 boyutlu televizyonlarda izleriz, ya da yine aynı fuarda tanıtılan Haier şirketinin ürünü olan elektrik kablosuz çalışabilen TV ile. Yanlış duymadınız. Çalışması için gerekli elektriği kablosuz olarak sağlayabilen bu TV ile kablosuz elektrik aktarımı artık hayal olmaktan çıkıyor, günlük hayatımıza girmeye başlıyor. Tabii oluşacak manyetik alanı ve sağlığımız üzerindeki etkilerini de düşünmek lazım.
Google, yeni aldığı patent ile muhtemelen harita servisindeki Street View özelliğinde, sanal ve 3 boyutlu reklâm alanları oluşturarak bu alanlardan reklâm geliri elde edecek. Hani olur ya apartmanın yan tarafına alınan reklâmın geliri ile yakıt parası çıkar. Bunu sanal ortamda düşünün işte.
Google’ın sistemlerine ve servislerine yapılan ve Çin hükümeti merkezli olduğu düşünülen saldırıların, kullanılan İnternet Explorer programlarındaki güvenlik açıklarından kaynaklandığı söyleniyor. Google, Çin’den çekilmek tehdidinde bulunurken, Microsoft Google’ı haksız buluyor, ABD hükümeti ise kesin kanıtlar olmadan olaya karışmak istemiyor.
Explorer’daki bu açıkla ilgili Microsoft da açıklama yaparken, programın 6. sürümünün hemen daha güçlü olan 8. sürüme yükseltilmesi uyarısını yapıyor. Programdaki bu açıklardan dolayı Alman Federal İletişim Güvenliği Dairesi de İnternet Explorer’ın kullanılmaması amacıyla tavsiye kararı almış. Bir ülkenin resmi bir kurumu, bir yazılımın güvenlik açıkları nedeniyle kullanılmaması yönünde tavsiye kararı alıyor. Yani uyumuyor. Anlayana.
Saygılarımla.
İNTERAKTİF: "Etkileşimli" anlamına gelen interaktif terimi, bilgisayar programlarına ait bir özelliği temsil eder. Bu özellik, kullanıcının programın çalışmasına müdahale etmesini ve sonucu değiştirebilmesini mümkün hale getirir. Örneğin "etkileşimli" bir filmde seyirci, bazı noktalara müdahale edebilir ve filmin farklı şekilde devam edip bitmesini sağlayabilir. Bu durum, interaktif olmayan televizyon programları gibi kullanıcıların sadece seyredebildiği; ancak etki edemediği uygulamaların lam tersi olarak değerlendirilebilir.
Hemen hemen tüm bilgisayar programları, bu özelliğe sahiptir. İnteraktif programlara verilebilecek en güzel örnek ise, kuşkusuz oyunlardır. Bir oyunun nasıl devam edeceği, genellikle kullanıcının kararı doğrultusunda belirlenir. Kaynak : www.chip.com.tr