BİNG, SAHTE BAĞLANTILAR

KORAY ÖZTEKİN
Merhaba. Bilişim dünyasında bu aralar en çok konuşulan konu Microsoft’un arama değil karar motoru dediği yeni hizmeti Bing. Böyle nitelemesinin sebeplerinden birisinin de arama motoru dese yetişip geçemeyeceği Google karşısında baştan rezil olmak istememesi herhalde. Çünkü arama motoru olarak kullanımda Google, %80 gibi oranlarda seyrediyor. Microsoft da zaten Vista, Live Search gibi uygulamalarda yenilmesi ve istediği kârı yapamaması gibi sebeplerle baştan böyle yapıyor gibi. Buna rağmen birçok uygulamayla internet kullanıcısını kendisine bağlayan Microsoft, çok çabuk bir şekilde sistemlerine gömdüğü Bing ile hazır bir kullanıcı kitlesine sahip olarak piyasaya çıktı. Bu avantajını da çok iyi kullanarak daha ilk haftadan Yahoo’nun arama motorunu geride bıraktı. Bing, %10’luk payı olan Yahoo’yu geride bırakırken %17’lik bir kullanım oranına erişti. Bütün bu başarıya rağmen halen eksiklerinin olduğu gözlenen Bing, korsan yazılımla mücadelede başrolde olan Microsoft’un yazılımlarına ait şifreleri de aramada önünüze çıkarabiliyormuş. İlk çıkış için iyi bir oran da olsa yine dediğim gibi, Microsoft kullanıcılarının oluşturduğu hazır bir pazar ve meraklı kullanıcıların deneme çalışmalarının bunda etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.
Gelelim Youtube’a. Youtube’da video dosyalarının oluşturduğu veri kalabalığının boyutu akıl almaz değerlere ulaştı. Geçen hafta açıklanan rakamlara göre, sadece 1 dakika içerisinde, 20 saatlik video yükleniyormuş Youtube’a. Bu ne demek biliyor musunuz? Siteye girin ve 2 dakikalık bir video izleyin. O anda izlemeniz için siteye toplamda 40 saatlik bir video yüklenmiş olduğunu göreceksiniz. Bu kadar internet bant genişliği, bu kadar depolama birimi ve bilgisayar nasıl bir büyüklükte yer kaplar. Şaşmamak elde değil. Bu videoların yorumlarında ya da video üzerine iliştirilmiş site isimlerine merak edip giren kullanıcılara da bir çift sözüm olacak. Muhtemelen yönlendirildiğiniz ya da ilgi alanınıza girdiği için meraktan girmek istediğiniz bu siteler sizin bilgisayarınıza izlemek için bir eklenti gerekli ve kurmalısınız gibi masum ifadelerle virüs, trojan gibi zararlı yazılım bulaştıracaktır. Buna da dikkat etmenizde fayda var.
Benzer güvenlik açıkları Facebook için de geçerli. Tanımadığınız bir kişiden gelen mesaja güvenip de, bağlantılara rasgele tıklarsanız başınıza iş alma ihtimaliniz var.
Japonlardan bir haber ile bu haftalık turu noktalayayım. Teknolojinin boyutunun geleceği yerleri ön görmek artık zor değil. Japonya’da GSM şirketlerinden biri, yaptığı anlaşma ile bir banka üzerinden aboneleri arasında para transferini mümkün kılmış. İlk etapta 480 YTL’ ye karşılık gelen 30.000 yen aylık sınır olarak tutulmuş. Gün gelecek sadece cep telefonu her şeye yetecek gibi.
Saygılarımla.
Bu haftadan itibaren köşe yazılarımdaki Türkçesi Varken bölümünün yerine Bilişim Terimleri ya da günlük hayatta adını duyup bildiğimiz hatta kullandığımız ama tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz terimleri anlatmaya çalışacağım.
GPRS
Cep telefonu ve diğer taşınabilir cihazların, bulunulan yerden bağımsız olarak, İnternet Protokolü (IP) ağı üzerinden standart çevirmeli telefon hattıyla aynı hızda veri gönderip almasını sağlayan teknolojidir. Taşınabilir cihazlar, GPRS (General Packet Radio Service) özelliğini kullanarak web üzerinde gezinti yapabilir, e-posta alıp gönderebilir, veri ve medya yükleyebilir. Buna ek olarak dizüstü bilgisayarınıza ve diğer mobil cihazlara da bağlantı işlevi görebilir. GPRS kullanıcıları, bu özellik ile Internet’e sürekli bağlı olduklarından "her zaman açık" şeklinde nitelenirler. Sahada çalışanlar kısa mesajları kullanarak iş durumlarını raporlayabilir ve destek isteyebilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.