Bir türkü var “Birere birer baş olmaz cümleniz hoş geldiniz” diyor. CHP’de geçtiğimiz hafta türküde olduğu gibi “birer birer baş olmaz cümlesini terbiye edelim” anlayışıyla basını hizaya getirmek için basın toplantısı düzenlendi.
CHP’de anlayış, “Ben basın açıklaması yaparım, siz basın mensupları benim söylediklerimin noktası virgülüne kadar yayınlarsınız. Bunun haricinde partimle ilgili, köşe yazarlarınız yorum yapamaz. Yaparsanız çağırırım parti binama işte böyle topunuzu topa tutarım” işte bu.
Ne oldu, toplandınız basın mensuplarını birliğinizden, dirliğinizden bahsettiniz istifa eden il başkanı Tüfenkçi “ani bir kararla aday olmaya karar verdim ve istifa ettim. Pazar günü akşamına kadar eşimin bile haberi yoktu” diyor.
Bu açıklamayı Genel Merkezin baskısı olmadan istifa ettiğine inanılması için yapıyor. Sayın Başkan inandırmaya çalışsa da ben istifanın gerekçesine inanamıyorum. Çünkü, sayın başkan eşine pazar günü akşam istifa edeceğini söylese de bir gün evvel Cumartesi günü Sakarya Gazetesine sayın Tüfenkçi’nin istifa edeceği haberi geldi. Muhabirimiz hemen Tüfenkçi ile görüştü. Sayın Tüfenkçi gereken açıklamayı Pazartesi günü yapacağını söyledi. Pazar günü gazete çıkmadığı için bu haber Pazartesi günü çıktı. Sayın Tüfenkçi’de aynı gün öğle sıraları açıklamasını yaptı. Demekki Tüfenkçi istifa sırrını başkalarıyla da paylaşmış. Aday adaylığı dolayısıyla istifa ettiği gerçek ise adaylık için çalışmaları bu gerçeği ispat eder.
Birlik içersinde hareket ettiklerini iddia eden CHP, ne kadar birlikte ve dirlik içersinde olduklarını 2 gün sonra parti baskılar sonucu il başkanlığında değişiklik yaparak gösterdiler. Zaten basını sindirme toplantısı haline dönüştürülen basın toplantısında Belediye Meclis üyelerinin tamamının olmamasından ve merkez ilçe teşkilatının duruşundan birlik içersinde olduklarını iddia eden CHP’de birşeylerin olacağı belli olmuştu. Neticede il başkanlığı değişikliği ile şimdilik ortalık sakinleştirildi. “Elimi taşın altına koymak istiyorum” diyerek Milletvekili aday adaylığını düşünen Sayın Av. Çağatay, İl Başkanı yapılarak “senin elin ancak bu kadar ağırlıkta taşın yükünü çeker” dercesine siyasi arzusu tatmin edildi.
Cumhuriyetin 87. yılını Bozüyük’te kadeh tokuşturarak kutlayan CHP grup başkan vekili Sayın Muharrem İnce “Ülkemizde basın özgürlüğü yok. Türkiye basın özgürlüğünün de Dünya’da 101. sıradan 138. sıraya geriledi.” diyor yine CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “Ellerinde sopa bekliyorlar. Bir şey yayınlarsa sopayı indirecekler. Şimdi siz buna basın özgürlüğü mü diyorsunuz?
Basın özgürlüğü diyoruz. Basının seside biziz arkadaşlar. Basın mensupları kusura bakmasınlar onlar konuşamıyorlar, yazamıyorlar, yazanları atıyorlar, üstünü çiziyorlar. Telefon ediyorlar”
Evet Sayın Kılıçdaroğlu sözüne burada bir ilavede bulamayız. “CHP il binasına basını çağırıyorlar terbiye ediyorlar arkadaşlar...”