İHH Bilecik Şubesi tarafından Suriye'de ve Halep'te yaşanan insanlık dramına ilişkin basın açıklaması yapıldı. Şube Başkanı Şemsettin Yıldırım, Suriye'nin bir bahane olduğunu ve hedef tahtasında Türkiye'nin yer aldığını belirterek,"Bugün Halep'i bombalayanlar yarın Bilecik'i bombalayacaklar" dedi.
Bazı kirli ellerin İslam coğrafyası üzerinde gerçekleştirmek istediği kötü emellere sessiz kalmamamız gerektiğini kaydeden Yıldırım, ülkemizin etrafında oluşan ateş çemberinin Türkiye'ye sıçramaması için birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerektiğine dikkat çekti.
Türk Milleti'nin 15 Temmuz gecesi bu tehlikelerden birini bertaraf ettiğini dile getiren Yıldırım, Suriye'de yaşanan acı olaylara karşın Türk Milleti'nin yardım elini uzatması çağrısında bulundu.
İHH Bilecik Şube Başkanı Şemsettin Yıldırım açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu güzel dünyamızın sınırsız nimetleri paylaşamayan, kendilerini yeryüzünün ilahları olarak görüp masum insanları kendisine kul köle olmaya zorlayan üst akıl denilen üst düzey akılsızlar, dün Osmanlı’yı parçaladı. Ama bu yetmedi. Bugün Irak, Mısır, Libya ve Suriye bu üst akıl tarafından un ufak hale getirilmeye çalışıyor.
İslam dünyası içerisinde yer alan ülkelerin, fikri ve inanç yönünden parçalanmışlığı diyalektiği üzerinden siyaset güden bu Anglosiyonist düşünce, bugün İslam dünyasındaki mezhebi taassubu ve düşmanımsı çatışmayı kendisine esas kabul ediyor.
Maalesef İslam coğrafyası, kendi ellerimizle yaptıklarımızın bir sonucu olarak tek dişi dahi kalmamış vahşi batının birer savaş tarlasına dönüşmüş durumda. Suriye’de ölen bir anneyi vahşi ve acımasız Batı asla düşünmüyor. Emzikli çocukları annelerinden ayıran zihniyetin mensublarında zerre kadar acıma hissi maalesef yok. Göklerden her gün binlerce bomba yapıyor Haleb’in bebeklerinin, Haleb’in kızlarının üstüne. Olimpos dağının şımarık çocukları artık birer katil olarak sabıkalı. Hira Dağının çocukları ise mezhepsel çatışmalarla birlik ruhlarını adeta yitirmiş durumda.
Suriye bir bahane, hedefte Türkiye var. İçimize masonik tarzda yapılanmalarla sızan FETÖcü hainler eğer 15 Temmuz’da hain emellerine ulaşsalardı, bugün kim bilir; İstanbul işgal altında olacaktı. Kahire, Şam, Bağdat ve İstanbul, İslam medeniyetinin dört ana merkeziyken ancak şu anda sadece İstanbul özgür. İstanbul’da köprüleri kuşatan zihniyetle, Ankara’da Meclisimizi bombalayan zihniyetle Halep’i bombalayan zihniyet arasında en küçük bir fark yoktur.Eğer bir fırsat bulurlarsa, ‘’Bugün Haleb’i bombalayanlar yarın Bilecik’i bombalayacaklar.’’ Suriye’yi parçalayan zihniyetin arkasında Osmanlı’yı parçalayan zihniyet vardır ki ilk fırsatta bu kana susamış zihniyet, Türkiye’yi parçalamaya çalışacaktır. Ancak bizler bugün sımsıkı bir şekilde birbirimize kenetlenirsek ve farklılıklarımızı bir renklilik olarak görüp, hainlere fırsat vermezsek Rabbimiz de tüm hain planları bozacaktır.
Anadolu halkı her zaman mazlumun yanında zalimin karşısında yer almıştır. Ülkemizin her bir yerinde muhacir ensar kardeşliği yaşanmaktadır.’’ Gerçek dost yürürken değil düşerken sana elini uzantandır’’, düsturunca Anadolu insanı bugün Boşnak’a, Çeçen’e, Filistinliye, Iraklıya, Suriyeliye elini uzatmış ve elinde ne varsa hamdolsun paylaşmıştır.
Maalesef bugün Halep’te yüzlerce Müslüman kardeşimiz kuşatma altındadır. Kuşatma altında bulunan kardeşlerimizin üzerine üst akıl, aklını yitirmişcesine bomba yağdırmakta ve her yer parçalanmış insan cesetleriyle dolup taşmaktadır. Mazlumların ahı feryadı artık gökkubbeye dar gelmektedir. Bizler bugün Halepli kardeşlerimize dua etmeliyiz ve onlara her türlü desteği vermeliyiz.
Bilecikliler olarak bizler de inanıyorum ki Halepli kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız ve onlara uzanan bir dost eli olacağız."