CAMİLER, DİN GÖREVLİLERİ VE BİZ

MUSTAFA TOPAL

Bu yıl camiler ve din görevlileri haftasını geçen Salı günü kutlamaya başladık. Malum olduğu üzere her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu haftayı camilerimizi anlatmak, onların durumuna dikkatleri çekmek, ihtiyacı olan camilerimizden halkımızı haberdar etmek maksadıyla kutlarız. Cami görevlilerimizin eğitim ve öğretim durumlarını gözden geçirmek, onlarla halkımızı bütünleştirmek maksadıyla birtakım faaliyetler düzenleriz.  Bu yıl da aynı şekilde, aynı maksatla hazırlıklar yaptık. Diyanet İşleri Başkanlığımız bütün Türkiye sathında bu haftanın maksadına uygun faaliyetlerle kutlanması için hazırlıklar yaptı. 

Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yıl Camiler ve Din Görevlileri Haftasında temayı “Cami ve Hayat” olarak belirledi. Camilerimiz, kulun Yaratan ile buluştuğu, benlikten sıyrılıp manevi doyuma ulaştığı gönül evidir. Yaratan ile baş başa ğayrın tasallutundan emniyete kavuştuğu mutena buluşma yeridir. Manevi hazzın doyasıya yaşandığı, kulun kendini bulduğu, kul olma bilincinin geliştiği ilahi yapılardır. Nefsin ve ibadetten alıkoyucu unsurların boyunduruğundan kurtulup Rabbına kul olarak yönelebilme hürriyetini taddığı yegâne mekânlardır.

Camiler, kelime manası ile de mütenasip olarak, kulların buluştuğu, biliştiği, tanıştığı, kenetlendiği, insanî ve toplum değerlerini paylaştığı yerlerdir. Sosyal farklılıkların bir anda unutulduğu, inananların ortak tek bir manada birleştiği ibadetgâhlardır. Diğer gamlığın geliştiği, küskünlüklerin ve dargınlıkların unutulduğu, yaratan aşkı ile kulların yoğrulduğu Allah evidir. Yaratan huzurunda, ilahi aşk ile Kâbe etrafında pervaneleşen bütün müslümanların Hak aşkına yanan kalplerinin sıcaklığının verdiği kardeşlik iklimine girdiğimiz Kâbe şubeleridir. Dertlerimizin, sevinçlerimizin, varlığımızın-yokluğumuzun, açlığımızın-tokluğumuzun, yalnızlığımızın, yetimliğimizin hiçbir ifadesinin olmadığı, Yaratan ile beraberliğin emanını hissettiğimiz sığınağımızıdır. Yorgunluğumuzun, bezginliğimizin, çaresizliğimizin, bitkinliğimizin yok olduğu umut evimizidir. Ümitsizlikten umuda kavuştuğumuz, yitmişken yeniden kendimizi keşfettiğimiz, kimsesizlerin kimsesini bulduğumuz umut dergâhıdır.

Kısaca bize kendimizi kazandıran camilerimizi öncelikle çocuklarımızla buluşturmalıyız. Bütün güzelliklerin mekânı camilerimizi çocuklarımızla tanıştırmamız gerek. Çocuklarımıza emanet edeceğimiz mukaddesatımızı anlatabilmenin yolu camilerden geçer. Öncelikle vermemiz gereken Allah korkusu ile onları tanıştırmanın ve hissettirmenin başlangıcı camilerdir. Allah sevgisi orada daha sıcak ve daha bağlayıcı. Yaratanı sevmeden yaratılanı sevmeyi öğretemeliyiz onlara. Muhtaç olduğumuz bütün insanî güzellikleri Allah bağlılığında bulabiliriz ancak. Müslümanda hayatın güzellikleri, değerlerin çocuklukta kavranıldığı kadarıyla idrak edilir. Çocuk çağda alınmayan hiçbir toplum değeri yetişkinlikte elde edilemez. Sonradan kazanılsa bile çocukluk çağında kazanılan kadar kalıcı olamaz.

Camilerimiz hayat damarlarımızdan bir tanesidir. Sosyal bütünlüğümüzün temeli ve harcıdır. Zira biz, bütün kaygılardan sıyrılarak orada kaynaşırız. Millet ve ülke olarak hayatiyetimizi birlik ve bütünlüğümüzle devam ettiririz. Cenab-ı Hakk’ın caminin var olmasını istediği belki tek sosyal sebep budur. Din görevlilerimiz bu harcın küreğidir. Cami hizmetlerinde çalışan bütün gönüllüler –dernek yöneticisi ve cami cemaati- camilerin varlık sebebidirler. 

Din Görevlilerimiz, Allah’ın insanlık yararına var ettiği, insana yönelik bütün güzelliklerin dağıtıcılarıdır. Dinimizin insanlığa ulaşmasını istediği rahmet mesajının gönüllü erleridir. Unutmamalıyız ki, Peygamberimiz âlemlerin rahmet elçisidir. Din görevlilerimiz, Peygamber Efendimiz’in insanlığa sunduğu rahmet mesajının mirasçılarıdır. Allah’tan aldığı insani erdemlerin hepsini yaşayan ve yaşanması için ömrünü vakfeden Efendimizi kendilerine örnek edinen irşad gönüllüleridir. Her zaman insanımızın yanında yer alan, cami ile toplumu buluşturan önderlerdir. Dini hizmetlerin toplumumuza daha sağlıklı ve verimli ulaşması için cami ve cami dışında din görevlilerimize yardımcı olmak hepimizin görevidir. 

Cami ve din görevlisinin toplumumuz nezdindeki önemini vurgulamak için camiler ve din görevlileri haftası bizim için bir fırsattır. Müftülük olarak Bozüyük’te bunun öncülüğünü yapmaya gayret ediyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir dizi program hazırladık. Bu programlarla halkımızla cami ve din görevlilerimizi daha çok bilinçlendirmek ve buluşturmayı hedefledik. Din görevlilerimize konferans, seminer, hastane, hapishane ziyaretleri, cami hizmetlerinde emeği geçen ve aramızda bulunmayanlar için Kur’an-ı Kerim ve mevlid-i şerif okunmasını planladık.

Unutmayalım ki, toplum huzurumuz, aramızda sevgi ve dostluk duygularının gelişmesi için hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor. Sorumluluklarımızın idrakinde olmalıyız. Üzerimize düşen her konuda ihtiyacı olanların yanında olmak şiarımız olmalıdır. Bu haftanın sorumluluklarımızın hatırlanmasına vesile olması dileğiyle nice güzelliklerde buluşmak üzere… Camiler ve Din Görevlileri Haftamız kutlu olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.