ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHZADEBAŞI KARAKOLU

MUSTAFA KINIKOĞLU

Geçtiğimiz hafta Çanakkale Zaferi münasebeti ile yıllar önce Kardelen Dergisi’nde yayınlanan bir yazımızı arz etmiş, başında da günümüzde bu konuya farklı yaklaşımların olduğunu belirtmiştik. Bu yaklaşımlarda dile getirilen ve haksız sayılmayan ortak soru ise “Çanakkale geçilmezdi de üç yıl sonra İstanbul Boğazı’na demirli İngiliz gemileri nereden geldi” sorusudur.

Bu soruyu sormak Çanakkale’de kazanılan zaferlere toz kondurmaz. Bilerek zaferleri diyorum çünkü 18 Mart’ta kutlanan zafer deniz zaferidir, bir de kara savaşları zaferi vardır. Eskiden sadece deniz zaferi kutlanırken şimdi kara savaşlarının başlangıcı olan 25 Nisan tarihinde de törenler yapılıyor.

Birinci Dünya savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesinin şartları çok ağırdı. “Çanakkale Geçilmez” dedirten zaferlerden üç yıl sonra boğazı geçip İstanbul’a demirleyen İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemileri mütarekede bulunan “itilaf devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum karşısında stratejik bölgeleri işgal edebilir” maddesini kullanarak mütareketen sadece iki hafta sonra Çanakkale’den geçmişlerdi. Üstelik güvenliklerini tehdit eden bir durum da yoktu.

Kasım 1918’de İstanbul’a demirleyen işgal kuvvetleri resmî işgali ise 16 Mart 1920’de başlattılar. Bu başlangıç bizim için 18 Mart’daki Çanakkale Deniz Zaferi’nin aksine acı bir olayla başlamıştır.

16 Mart 1920 sabah altıya yaklaşırken elli kadar İngiliz askeri Şehzadebaşı’ndaki 10. Kafkas Tümen Karargahının bulunduğu binaya gelirler. İlk olarak karargahın önündeki nöbetçiye saldırırlar, daha sonra da koğuşa hücum ederler. İşin acı yanı askerlerimiz bu saldırı sırasında uykudadırlar veya uyanmak üzerelerdir. Bu kalleş saldırı sonrasında kimi kaynaklara göre 4 veya 5, kimine göre 12 şehit verilmiştir. Birçok askerimiz de yaralanır. Aynı olayda üst katta bulunan mızıka takımı da saldırıya uğramıştır.

Saldırı sonrasında sadece askerlerimize zarar verilmemiş malzelemelerine de el koyulmuştur. Kaynaklarda yer alan isimlere göre bu hain saldırıda yaralananlar arasında Söğütlü bir er de vardır. (Er Mehmet oğlu Hasan)

Evet, Çanakkale Zaferi elbette çok önemlidir, binlerce şehit verilerek kazanılan bir zaferdir, milletimiz için anlamı kelimelere gelmeyecek kadar çoktur. Ancak ilerleyen yıllarda binlerce şehidimize Şehzadebaşı Karakolu’ndaki şehitlerimiz de eklenmiş ve İstanbul resmi olarak bu saldırının yapıldığı 16 Mart 1920 tarihinde işgal edilmiştir.

Çanakkale Zaferi’ni hatırlarken bu işgali ve Şehzadebaşı Karakolu’nu da hatırlamak gerekir.

mkinikoglu@gmail.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.