ÇEVRE MÜDÜRÜ SİZE ACIMIYORUM MAKAMINIZI GETİRDİĞİNİZ HALE ACIYORUM

ŞADİ ERDAL

Haziran ayının 26’sında Yarın Gazetesinde “Kurtköy’de neler oluyor” haberine çevre müdürlüğünün cevabi yazısı, Vali Yardımcısı Hasan Kayhan imzalı bir üst yazı ile basına gönderildi.

Tamamını aynen yayınlıyorum.

“26.06.2010 tarihinde Yarın Gazetesinde çıkan Kurt Köyde neler oluyor? Haberine istinaden;

İlimiz Merkez İlçeye bağlı Kurt Köyü sınırları içinde, Suludere mevkiinde DSİ.3 Bölge Müdürlüğünce inşa ettirilen Kurtköy Barajına dolgu yapmak amacıyla ariyet malzemesi alınması sonucu oluşan çukur alanlara, zamanla köylülerin evlerinin tamiratları sonucu çıkan kerpiç, tuğla kırıkları döktüğü, yaklaşık beş altı yere hayvan dışkıları atıldıından, bu çukurlarda yağmur sularının birikintisi sonucu yaz aylarında kötü kokuların yayılmasına, haşerelerin üremesine, görüntü kirliliğine ve çeşitli hayvanlar vasıtasıyla mikropların yayılmasına neden olduğu belirlenmiştir.

Bu nedenle; Kurtköy Muhtarlığı talebi ile söz konusu mevkideki ukur alanlar hızlı tren tünel inşasından çıkan hafriyat toprağı ve nebat toprak ile doldurularak eski haline getirilmeye çalışılmış olup, doğru alanların üzerine toprak serilerek, alan fidan dikim zamanında ağaçlandırılacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyrulur.” Konuyu bilmesem “Çevre İl Müdürüne bravo. Bir il müdürü ancak bu kadar işini takip eder. Konusuna ne kadar hakim…” derim. Neredeyse gözümün içine baka baka beni bile inandırmaya kalkıyorsunuz. Hemde vali yardımcısı imzası ile gönderdiği çarpıtılmış cevabına valilik makamınıda ortak ediyorsunuz.

Cevabın ilk paragrafında “………….mikropların yayılmasına neden olduğu belirlenmiştir” diyerek bitiriyor.

Kurtköy’deki yeşil alana hafriyat döküldüğü haberi 27 Nisan Salı tarihinde gazetemizde manşetten “Buna Can mı Dayanır” diyerek verdik. Belki 100 kamyonun üzerinde hafriyat dökülmüştü. Çevre müdürü kiralanan araçla çevreyi dolaşacağına çevresine yiyecek malzemesi taşımak için market market dolaşmakta (Gazete haberi; Resmi araç saltanatı sürüyor. Çevre müdürü resmi araç statüsündeki kiralanan araçla alışveriş yapıyor ve evine gidiyor.Görüntülü) olduğundan gazete okumaya fırsat bulamıyor haberden de haberi olmuyor tabii.

Yazı İşleri Müdürümüz Mücahit ERDAL haberden 17 gün sonra ,14 Mayıs Cuma günü “Çevre Müdürünü hangi çevre koruyor?” başlığıyla Kurtköy’deki yeşil alana hafriyat dökülmesine neden sessiz kalındığının hesabını soruyor. Nasıl olduysa derin uykudan uyanan çevre müdürü aynı gün Kurtköy’e ve hafriyat sahasında soluğu alıyor. O zamana kadar da belki 300 kamyon hafriyatın döküldüğünü görür.

Şimdi ben müdürlük makamını işgal eden zata soruyorum.

1- Bundan 14-15 yıl evvel DSİ. 3. Bölge Müdürlüğünün baraja dolgu malzemesi aldığı bu sahada meydana getirdiği çukurları, köylülerin evlerinin tamiratı sırasında çıkan kerpiç, tuğla kırıklarını yeşil sahaya döktüklerini gördünüz mü? Bu sebeple çevreyi kirletenlere ne kadar ceza yazdınız?

Bahsettiğiniz çukurlara yağmurların yağmasıyla biriken sulardan kötü kokuların yayıldığını haşerelerin ürediğini, mikropların yayıldığını gitmeden nasıl tespit ettiniz? Madem mikrop üreyen yeri tespit ettin Sağlık Müdürlüğüne bu mikrop yuvasını neden bildirmedin? Bildirdiysen aldığın raporu açıkla.

Müdür , müdür özrü kabahatinden büyük laflar, altından kalkamayacağın sözler etme.

DSİ. 3. Bölge Müdürlüğü o güzelim yeşil alandan toprak aldı. O zamanda uyuyan ilgililerin duyarsızlığından istifade etti. Kurtköy’de 10 yıl muhtarlık yapan, son seçimlerde aday olmayan, halen Kurtköy’de ikamet eden Sayın Necati Koç o yeşil alanı düzletti. Sizin suflörünüz size yanlış bilgi vermiş.

Cevabınızın ikinci paragrafında “Kurtköy Muhtarlığının talebi ile ……………..” başlayarak, müteahhidin yeşil alanı hafriyatla doldurmasına hafriyatla doldurulmasına kılıf hazırlıyorsunuz. Yeşil alan 300 kamyondan fazla hafriyat döküldükten, Yazı İşleri Müdürümüzün köşe yazısından sonra giden siz, “muhtarlığın talebiyle” diyerek adeta hiç toprak dökülmeden haberdarmış gibi davranabiliyorsunuz? Sizin bu idare-i maslahatçılık, insanların içine kurt düşürücü davranışlar sergilemeniz devletin makamını işgal eden birine yakışıyor mu?

Hele hele cevabınızın son satırları sizin şaşdanaklığınızı ve cehaletinizi ne kadar da güzel ifade ediyor. “Tünel inşasından çıkan hafriyat toprağı ve nebati toprak ile doldurularak eski haline getirilmeye çalışılmış olup, dolgu alanlarının üzerine bitkisel toprak serilerek, alan fidan zamanında ağaçlandırılacaktır”

Oraya dökülen nebati toprak ise üzeri tekrar bitkisel toprak sermeye gerek varmı?

Önce nebati toprak ile bitkisel toprak’ın aynı manaya geldiğini öğrenmenizi tavsiye ediyorum.

Hafriyat toprağı 17 metre yerin altından getiriliyor. Güneş görmemiş bu toprak ne zaman nebati toprak oldu?

Peki üstüne bitkisel toprağı kim çekecekti? Müteahhit ile hafriyattan haberdar olduğunuz tarihlerde yapılmış kontratınız var mı? Basına gönderin bakalımda o eski tarihli kontratı görelim.

Gelelim o yeşil alanın mülkiyetinin kime ait olduğuna o saha 5005 parsel numarası ile milli emlak’a ait. Yeşil alanın etrafında parselli arsalar, Yeşil alanda ayrıca sosyal tesisleri ve cami içinde ayrılmış yerler var. İl özel idaresinden ve kadastrodan öğrenebilirsiniz.

Siz bir devlet görevlisi olarak devletin, bir başka kurumuna ait alanda tasarrufta bulunan müteahhide izin verme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? Milli Emlak’a neden haber vermiyorsunuzda müteahhidi korur duruma düşüyorsunuz?

Size acımıyorum, Devletin Çevre Müdürü makamını getirdiğiniz hale acıyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.