Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın kafasını 4 yıldır meşgul eden şehir içi dolmuş ihalesi 28 Ekim Çarşamba günü sona erdi.
Şehir içi dolmuşçuluğa çeki düzen verildi gibi görülüyor. İleri ki günlerde uygulamada aksaklık veya düzgün işleyiş görülecek.
Şeyh Edebali’ye dolmuşun işlemeyişinde görülen eksiklik giderilmiş, Üniversiteye ulaşmak için iki dolmuşa binme mecburiyeti de uygulama ile kalkmış görülüyor.
Yıllar evvel şehir içi dolmuşçuluğuna yerli halkımızın sahip olduğunu ve bu birlikteliğin bozulmaması için gereğini savunan biriyim. Belediye son yaptığı dolmuş ihalesinde kanunlar çerçevesinde bu birlik ve bütünlüğü korumaya çalıştığı anlaşılıyor. Adapazarı’ndan misafir gelse ayağa kalkıyor, tenkit ediyorduk. Bilecik halkı, şu sanki dolmuş sektörüne hakim olan arkadaşları zamanla daha çok takdir edecektir.
Ben Bilecik’li arkadaşların dolmuş işini yapmalarını şunun için savunuyordum. İlimiz Türkiye’nin her konuda en sakin illerinden. Bu da insanımızın ahlaken düzgün olduğunun işaretidir. Bundan birkaç sene evvel yakın illerimizden birinde, “Halk otobüsü” uygulamasıyla şehir içi nakliyeciliği sırasında gece otobüse binen kadına tecavüz edilir. Araştırmalar sonunda şoförün o ile çok yabancı biri olduğu görülür. Anlattığım örnekten de anlaşılacağı gibi Bilecik’li arkadaşların dolmuş sektörüne hakim olmalarının değeri daha çok anlaşılır.
CHP’nin Bilecik halkının rahatı yerine, 3-5 dolmuşçunun menfaatini düşünerek basın açıklaması yaptığı kanaati uyandı bende.
Bundan 6-7 sene evvel ilk dolmuş güzergahı Bilecik - Küplü arasını 7 seneliğine o günün parası ile 7 milyar Tl’ye Yaşar Tüzün yaptı. O günün 7 milyar lirası bu günün dolmuş taban fiyatı olan 47.000 Tl’den daha fazla para değeri idi. O gün alanlar 7 sene sonra tekrar ihale şartı ile alıyorlardı. Bugün ise yanlış bilgi almadıysam 10 yıllığına alıyorlar. Hangisi karlı.
CHP Belediye Meclis üyesi ve Grup Sözcüsü Raşit Sünnetçi “Sözleşmenin 12. maddesinde toplu olarak veya belirli güzergahlarda direniş yapmak, taşımcılık yapmamak, taşımacılığı aksatmak vb. eylemlerde bulunulası durumunda belediye hatlarda otobüs çalıştıracağı gibi, hatları kira yoluyla ihale edebilir,
Bu madde vatandaşa anayasa yoluyla verilen hakkı elinden alıyor” açıklamasını yapıyor.
Cumhuriyet tarihinin en kıdemli partisi, az daha gayretle belediye başkanlığını kazanma şansı yakalayan partinin grup sözcüsü böyle bir açıklama gafletine düşmemeliydi.
Belediyeler otobüs işletmeciliğinde başarılı olamadılar. Zarardan zarar uğradıkları için çareyi “Özelleştirme” de buldular. Belediye, ihaleyi kazanan dolmuşçuları işe almıyor, iş veriyor. Sizin işlettiğiniz kuyumcu dükkanı ne ise dolmuş işletmeciliğine talip olan, alanda aynı statüye sahip. Siz polise, maliyeye veya herhangi bir resmi kuruluşa kızıp direnişe kalkar mısınız? Veya müşteriniz olan birine size mal satmıyorum der misiniz? Fiyatta anlaştığınız herkesle ticaret yaparsınız değil mi?
Dolmuş işine talip olan arkadaşlarda özel sektör. Bilecik halkına hizmet etmek ve karşılığında para kazanmaya talipler. Sizin ifadenizle “Direniş yapmak, taşımacılık yapmamak, taşımacığı aksatmak..” amacıyla neden talip olsunlar. Bu bir ticarettir, kazanan yapar, kazanmayan bırakır başka iş yapar. Sizin ticari faaliyetinizle ne farkı var? Sadece sektörde değişiklik var.
CHP, bu basın açıklamasıyla dolmuşa gelmiş gibi geldi bana.
TAŞI GEDİĞİNE
Belediye okul bahçelerini ve kapalı pazarı dezenfekte etmiş.
Zabıtaların görmediği, Şerifpaşa Camisinin sağ tarafındaki yıkıntı mahallenin çöplüğü olmuş, anlaşıldı temizlenmeyecek, bari dezenfekte etseler.
TAŞI GEDİĞİNE
CHP, “Hat alan vatandaşlar zor durumda kalacak” diyor.
CHP sözcüsü hat alanların “direniş yapmak, taşımacılık yapmamak, taşımacılığı aksatmak...” gibi haklarının elinden alındığını söylüyor.
Ne direnişi, neyi aksatmak, kimi taşımamak dolmuşçular zaten taşımak için bu hakka talipler. Hem direnirlerse zararı kim çeker onu söyleyin...
NE DEMİŞ, NE DEMİŞ
- Ak Parti hükümetten çekiliyorum dese, sayın Baykal’a bugün hükümeti kur dense, inanın kaçar.
Bülent ARINÇ - Devlet Bakanı
- Devlet Metoroloji Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir birimde hükümeti devirmeyi amaçlayan bir belge ortaya çıksa ne olurdu? Başbakan Genel Müdüre nasıl davranırdı?
Oral ÇALIŞLAR - Gazeteci
- Siz hiç anayasal rejimi şiddet yoluyla değiştirmeye teşebbüs suçuyla bizzat TSK tarafından cezalandırılmış bir TSK mensubu duydunuz mu?
Hadi ULUENGİN - Gazeteci
- 12 Eylül darbesini yapan generallerden mesela Tahsin Şahinkaya dünyanın en zengin generali olmadı mı? Bu general gibiler, bu Tuncay Özkan gibiler ulusalcı değil, parasalcı.
Lütfü OFLAZ - Gazeteci
- Sola yatık, Ergenekon savunucusu bir DP çıktı.
Süleyman SOYLU - Eski DP Genel Başkanı