Son yıllarda görmediğimiz bir kongre havası yaşandı.
Bozüyük’teki kongre aslında Bilecik’teki kongrenin ne kadar heyecanlı geçeceğinin sinyalini vermişti. Hatırlarsanız Bozüyük ilçe kongresinde yıllarca unutulmayacak “Zibidi” polemiği ve “Bu anlayışla belediyeyi kaybedersiniz” sözleri ilçe kongresine damgasını vurmuştu.
Derken CHP İl Başkanlığı kongresine sıra geldi.
CHP İl Başkanlığı için Ali Özdemir, Recep Dindar ve Berna Pamukçu adaylıklarını açıklamıştı.
Bakıldığında Recep Dindar mevcut yönetimin ve Milletvekili Yaşar Tüzün’ün desteklediği, Ali Özdemir ise muhaliflerin adayı olarak gözüküyordu.
Seçim öncesi herkes delegenin ayağına gitti ilçeleri ziyaret etti, toplantılar yaptılar.
En çok oya sahip olan Bozüyük tabii olarak en çok delegeye de sahip.
Kim il başkanı olabilir diye ben de sordum soruşturdum ve partililerin kanaatini öğrenmeye çalıştım.
Kongre öncesinde en çok dikkatimi çeken konu ise;
Bozüyük’te Ali Özdemir partilileri ile yaptığı toplantıya İl Başkanı Metin Yaşar katılmaz iken, rakibi Recep Dindar’ın yaptığı toplantıya katılması ve lehine konuşma yapması Bozüyük’teki partililer tarafından tepkiyle karşılandığını öğrendim. Diğer ilçelerde de benzer davranışların Ali Özdemir lehine ibrenin döndüğü kanaatine varmıştım.
Kongre başlamadan Kültür Kongre merkezine gittim.
Orada üç il başkan adayı partilileri yan yana karşılarken diğer partililer de birbirine son derece nezaketli davrandığını gördüm.
Kongre başladı, Milletvekili Yaşar Tüzün’ün de içinde bulunduğu divan seçildi. Salona baktığımda genelde orta yaş ve üzerinde bir katılım var. Alttan gelen genç sayısı biraz daha az.
Ve Bozüyük kongresinde olduğu gibi ateşli konuşmalar olacak mı diye merakla bekliyoruz!..
Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’nın konuşmasından sonra Bozüyük Belediye Başkanı M. Talat Bakkalcıoğlu değişimden korkmamak gerektiğini vurgulayan konuşmasında delege sayısının 190’larda tutulmasını da eleştirdi. Yönetmelikler kongre delegesini 600’e kadar müsaade ederken biz diye 190 delege ile kongre yapıyoruz diye seslendi. Demokrasinin daha fazla tabana yayılması için bunu yapmak gerektiği sözlerini önemli buluyorum.
Adayların konuşmalarında Recep Dindar’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Berna Pamukçu’da divanda oturan Yaşar Tüzün’e rağmen Bilecik’te yeterince muhalefetin yapılmadığını vurguladı.
Bu esnada divan üyesi olan Milletvekili Yaşar Tüzün Ali Özdemir’in listesinden bir yönetim kurulu üyesi adayının listede yer almak istemediğini boşalan kişi yerine bir başka kişinin eklendiğini, liste basımının tekrar gerçekleştirildiği bilgisini verdikten sonra il başkan adayı Ali Özdemir’i kürsüye davet etti.
Ali Özdemir motivasyonu yüksek bir konuşma yaptı. CHP’nin Bilecik’te yeterli muhalefeti yapmadığını söyledi. Örnekler verdi.
Yaşar Tüzün’ün danışmanlığını yaptığı dönemde sıklıkla meclis kürsüsüne çıkıp konuşma yaptığını, danışmanlığından sonra Tüzün’ün meclis kürsüsüne çıkmadığını, çünkü önüne bir verinin hazırlanmadığını söyledi.
Salonda buz gibi hava esiyor!..
CHP’nin Bilecik’te 15-20 kişilik küçük bir azınlığın mutluluğundan ibaret olmaması gerektiğini söyledi.
Atmosferi görmeniz lazım…
Kendi aday listesinden bir kişinin çıkmak istemesinin mutlu azınlığın baskısından kaynaklandığını ima eden konuşması ortalığı yamyassı ediyor…
Konuşma bittiğinde salonda bir alkış tufanı koptu, tecrübeme dayanarak zaten seçim bitti dedim kendi kendime.
Önceden Refah Partisi hariç neredeyse tüm partiler çok adaylı kongre yapar ve yarışırlardı.
Milli görüşten gelen bu anlayıştan dolayı zannederim Ak Parti iktidarında böyle yarışları göremez olduk. Derken bu anlayış diğer partilere de sıçradı!..
Gazeteci olarak uzun yıllardır görmediğimiz bir kongre sürecini takip etmekten memnun oldum.
Demokrasi işlesin halkın dediği olsun!..
Hoşçakalın.