Kemal Kılıçdaroğlu "Mevcut iktidarın peşinden, giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem." Bir başka konuşmasında "Bizim eski milletvekili arkadaşımız bir açıklama yapıyor; "Vali militan, kaymakam militan, yargıç militan, alınan kararları görüyoruz..." diyor. Vay sen misin militan diyen... İçişleri Bakanlığı bütün valiliklere bir yazı hazırlıyor. Hepiniz dava açın, diye dava açmazsanız namertsiniz. Hepiniz militansınız. Ahlaksızlığın militanısınız." diyor.
Genel Başkanları böyle derse arkasından gidenleri durur mu elbette bir adım daha ileriye giderler, öylede oldu. İlimizi olumsuz haberleriyle ulusal basında kötü imajla yer alan Belediye Başkanı Semih Şahin İstanbul Sözleşmesinin fesh edilmesini bahane ederek başkanını fersah fersah geçerek bilboardlara açıklamada bulundu.
Bu adamın babası, annesi öğretmen, kendisi üniversite öğretim görevlisi olduğunu söylüyor, (gerçi isminin önünde hiçbir ünvanını göremiyoruz da) eşe, abiye, babaya, polise, sokakta yürüyen vatandaşa, toplu taşımacılara (meclis üyelerinin içinde toplu taşımacılar da var) şiddet uygulayıcılar olarak görüyor.
Şu belediyeyle ilgili her yazımda dışarıdan sekreterli getirdiği danışmanlarına vurgu yapıyorum. Danışmanlara bir şey danışıldıkça yanlışa sevk ediyorlar. Kamuoyu bilboardlarda yer alan açıklamaya büyük tepki gösterdi. Her zaman olduğu gibi CHP'de başkanın arkasında durmadı, susarak başkanını yalnız bıraktı.
Geçen bir yazımda belediyeyi beceriksizlikle isimlendirmiştim. Bu olay da bunun en büyük delili oldu. Edindiğim bilgilere göre, en az 20 kişinin basınla ilgili bölümde görevlendirildiği yönünde. Yani bir nevi adamına iş temini diyebiliriz. Bakanlıklarda, genel müdürlüklerde bile bu sayıda basın elemanı yok.
İşte parti elemanınızı işsiz bırakmayalım anlayışıyla işe alınan eleman genel başkanını örnek alan anlayışla birboardlarda yer alan virgüllü tek cümleyi kuruyor, meşhur dışarıdan sekreterli getirilen bir danışmana gösteriyor. Bilecik il merkezinde bulunamayan ithal danışman yayınlansın iznini veriyor.
Daha evvelde Gölpark belediyede iken "Gölparka giriş paralı olsun" diyen danışmanın teklifini Belediye Meclisine getiren başkan kendi partisi meclis üyeleri tarafından bile red ile tanışmıştı. Başkan danışmanlarının teklifleri üzerine daha bir kaç önerisi belediye meclisinden geçmedi. Böyle önünü görmekten aciz danışmanlarına güvenen başkan bilboardlarda adına düzenlenen sözlerden kamuoyunun tepkileri sonunda öğreniyor.
Başkan basın toplantısında "Öğretmen ifadelerinin cımbızlanarak alındığını..." söylüyor. Zaten tepki çeken sözlerin 6 satırlık tek cümle hepsi birbirine bağlı, tamamı okunduğunda ne denilmek istendiği anlaşılıyor. "Esasında benim kontrolümden geçmeden yayınlanmış." diyeceksin de, hem kendi partinden hem kamuoyundan "Biz seni başkan seçmiştik, sen idareyi kimlere teslim ettin." demesinden çekiniyorsun. Zaten gizli kapaklı "Basın bürosuna soruşturma başlattım." demekle bunu ima ile söylüyorsun.
Öğretmenlere atıfta bulunan Şahin'in il başkanı da öğretmen, bilboardı okuyunca ona ne kadar sinirlendi merak ediyorum. Muhalefetten çok CHP'lilerin "Bu başkanla sağ salim 5 yılı tamamlasak" dediklerini duyar gibiyim.