CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, HDP’nin Genel Başkanlığını yapan Selahattin Demirtaş’ı hapisanede ziyaret etti. Demirtaş Cumhurbaşkanı adayı olduğundan salıverilmesini istedi.
CHP seçim beyannamesinde yerel yönetimlere “özerklik” vereceğini açıkladı.
HDP Genel Başkanlığını yapan Selahattin Demirtaş’ın ne diye hapiste olduğunu yazmaya kalksak bir köşe yazısı yetmez, kitap olur. PKK’nın baş destekçisi, halkı isyana teşvikin baş mimarı. Devleti Cani, katil olarak vasıflandıran birisi. Daha fazla söz söylemenin manası var mı?
Böyle birini ziyarete gitmek, salıverilmesini istemek, Demirtaş’ın düşüncelerine destek vermek demektir.
Yine yerel yönetimlere “özerklik” vaadi Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikelerden habersiz olunduğu anlaşılır. Şuanda ellinin üzerinde HDP’li belediyeler hükümetin atadığı kayyumlar tarafından yönetiliyor. HDP’li belediye başkanları devletin belediyeye verdiği paraları, halktan alınan paraları PKK terör devletine çeşitli metotlarla aktardığını tespit ettiği için el çektirdi, kayyum atadı. Halen yaşanan bu olaylar gözümüzün önünde dururken “özerklik” vaadinde bulunmak, Türkiye’nin PKK gibi bir belası olmadığını kabullenmektir.
“Özerklik” verildiğinde bugün belediyelere verilen imkanların çok çok üstünde daha yetki vermektir. Öyle ki belediye hudutlarında emniyeti belediyeler sağlayacak, bir çok kararları kendileri alabilecek.
24 Haziran seçimlerinde oy kullanacak olan vatandaşlarımız mutlaka bunları düşünerek oyunu verecektir. PKK Otuzbeş yıldır en az 35 bin vatandaşımızı şehit etti. 35 senedir ülkenin ilerlemesini durdurdu, önüne takoz koydu. Halk oyunu nereye vereceğini düşünürken işinin bozulmayacağının hesabını yapar. Bu karar istikrar demektir. 25 Haziran Türkiye'de istikrarın devamıyla yola devam eder diye düşünüyorum.
Milletimizin sağduyusuna inanıyoruz. Allah yolumuzu açık etsin.