ÇOK ŞÜKÜR!..

ALİ ERDAL

Eksiği ve fazlası olmayan ifade, yani “TAM” olan ifade; ne muhteşemdir!.. Ona da ancak Kâmil Kudret muktedir olabilir…

O “TAM İFADE”yi eksiksiz anlayan da elbette büyük ve yücedir. O da ancak Kâmil Kudret tarafından seçilmiş ve mümtaz kılınmış olmakla mümkündür… Bunun için O, “İnsanlığın Ufku”dur (sav)… O bize anlatır.

Biz ne söylesek eksik oluyor… Ne kadar güzel ve etkili ifade etsek de, söyleyemediğimiz, dışımıza aktaramadığımız, anlatamadığımız, duyuramadığımız, hissettiremediğimiz bir şey kalıyor. Hattâ bir değil, çok şey kalıyor… Dinleyen de söyleneni eksik anlıyor. Yani eksik ifade edilen bir kere daha fire veriyor. Kelimelere muhtaç olmamız bile bir acz değil mi? “Kalbin kalbe karşı olması” deyimi, hem kelimelerin yetersiz olduğunu, hem kelimesiz ifadenin mümkün ve daha üstün olduğunu ifade ediyor.

Mahkemeler, ifadelere göre karar verdiğine; ifadeler de eksik olduğuna göre, dünyada gerçek adalet nasıl mümkün olabilsin?..

Çok şükür ki, gerçek adaletin mümkün olacağı bir “öbür dünya” var… Bir mutlak âlem var… Boynuzsuz koyunun, boynuzludan hakkının alınacağı bir ebedî âlem var..

Çok şükür, alınamayan haklar için, mazlumların dökülen kanları ve gözyaşları için öbür dünya var… Çok şükür, yanlış anlaşılan kişiler, hakkı teslim edilmeyen fikirler, değeri verilmeyen eserler için öbür dünya var…

Erişilemeyen güzel ve doğru hayaller için, kavuşulamayan hasretler ve sevgiler için öbür dünya var… Çok şükür ki bir ebedî âlem var… Ne mutlu bize…

Allahım sana hamdimizi, şükrümüzü ifadeden aciziz…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.